Mehmet Ali Ağca film çevirecek

Gazeteci Abdi İpekçi'nin katili, Papa suikasti hükümlüsü Mehmet Ali Ağca, yaklaşık 30 yıl sonra serbest kaldı. Ağca'nın "ben edebi mesihim" diye ilan ettiği İngilizce metin basın mensuplarına dağıtıldı

MÜKEMMEL İNCİL YAZACAK

Ağca mükemmel incili yeniden yazacağını açıkladı. Cezaevi çıkışında araç içinde yumruğunu sallayarak şov yaptı. Hollywood'dan teklifi aldığı söylenen Ağca'nın film çevirmek istediği belirtiliyor..

SHERATON OTELİ'NİN GİRİŞİNDE İZDİHAM

Mehmet Ali Ağca, pencerelerine siyah film çekilmiş minibüsle GATA'dan alınarak, Kavaklıdere'deki Sheraton Oteli'ne getirildi. Ağca'nın bir süre sonra otelin avlusunda minibüsün içinde bekleyerek basın açıklaması yapacağı belirtildi. Bu sırada otelin önündeki medya ordusundan oluşan gazetecilerin bir bölümü, yapılacak basın açıklamasını alabilmek için düzen oluşturdu. Ancak bazı gazeteciler minibüsün önünden ayrılmayınca büyük bir kargaşa yaşandı. Basın mensuplarının oluşturduğu izdiham sırasında Ağca ezilme tehlikesi geçirince, otelin içerisine alındı. Otelin diğer kapılarından da giriş yapmaya çalışan medya ordusu, Ağca'yı ablukaya aldı. Bu sırada avukatları, yanındaki yakınları ve otel personeli, Ağca’nın çevresinde güvenlik çemberi oluşturmaya çalışırken, arbede ile birlikte tartışmalar yaşandı. Bu sırada otelin önündeki saksılar devrilip, camlar kırıldı. Ağca buna rağmen İtalyanca ve İngilizce karışık birşeyler söyledi. Burada avukatları ve yakınlarının kolları arasında arbeden bunalıp fenalaşan Ağca'nın güçlükle odasına götürüldüğü gözlendi.

ASKERLİĞE ELVERİŞLİ DEĞİL RAPORU VERİLDİ

Avukat Gökay Çağlaralp Gültekin, Mehmet Ali Ağca'nın ''askerliğe elverişsiz olduğu yönünde heyet kararı alındığını'' bildirdi. Ağca, tahliyesinin ardından Askerlik Şubesi'ne götürülmesi beklenirken polis eşliğinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Ruh Sağlığı ve Hastalık Ana Bilim Dalı Başkanlığı'na getirildi. Burada saat 13.30'da sağlık kontrolüne giren Ağca'nın, kontrollerin ardından polikliniğin arka kapısından çıkarıldığı öğrenildi.

5 YILDIZLI OTELDE AĞCA İZDİHAMI

Mehmet Ali Ağca, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ndeki (GATA) muayenesinin ardından kalacağı Sheraton oteline geldi. Ağca, Kavaklıdere semtindeki otele 06 AK 1326 plakalı bir minibüsle geldi. Otele girişte, basın mensupları ile Ağca'nın korumalığını yaptığı belirtilen bazı kişiler arasında tartışma yaşandı.

OTEL LOBİSİNDE EŞYALAR KIRILDI

Daha sonra otelin lobisine geçen Ağca, gazetecilere İngilizce açıklama yaptı. Bu sırada, Ağca'nın yanındaki kişilerle gazeteciler arasında arbede yaşandı. Arbede sırasında otelin lobisindeki eşyalar hasar gördü. Ağca burada elindeki dosyaları basın mensuplarına dağıttı.

OTEL MASRAFLAR KİMDEN?

Lüks otelin masraflarının kimin karşılayacağı merak konusuydu. Avukatları masrafları kendilerinin karşılayacağını söyledi. Ancak avukatların bu parayı nereden karşıladığı netliğe kavuşmadı

20 OCAKTA BASIN AÇIKLAMASI

Ağca 20 Ocak'ta kameraların karşısına geçecek. Ancak basın açıklamasının Ankara'da mı yoksa İstanbul'da mı kalacağı kesinlik kazanmadı.

FİLM ÇEVİRMEK İSTİYOR

Mehmet Ali Ağca yayakaladığı şöhreti paraya çevirmek için kolları sıvadı. Dünyanın tanıdığı Ağca Hollywood'dan geldiği iddia edilen tekliflere sıcak bakıyor. Avukatları Ağca'nın film çevirmek istediğini açıkladı.

DAVUL ZURNA EŞLİĞİNDE  

Kampüs çevresindeki yol üzerinde bekleyen ve Ağca'nın kardeşi Adnan

“En Ünlü Ülkücü" özgür… Hatıralarını satıp, Milyon Dolarları cebine indirecek olmanın heyecanını yaşıyor olsa gerek... Çevresi de, gelmesi olası Milyon Dolarlardan pay kapmak isteyenler tarafından çevrili… “Hatıralarını satın alacak çıkar mı?” diye sormayın lütfen… “Kurtlar Vadisi” gibi saçma bir şiddet dizisini izleyen milyonlar, İpekçi’yi öldüren, Papa’yı yaralayan bir “Derin Devlet Ürünü” katilin anlatacağı palavraları merak etmezler mi?.. Göreceksiniz… Atacağı palavraları savunacak milyonlarca Hırt çıkacaktır piyasaya… Baksanıza... Daha şimdiden, Katil'in yattığı cezaevinin önünü "Bayram" yerine döndürmüşler... A.B.O.

Ağca'nın da aralarında bulunduğu grup, konvoyun geçişi sırasında davul ve  zurna eşliğinde sevinç gösterilerinde bulundu. Grup, Ağca'nın da içinde bulunduğu aracı konvoy halinde takip etti.

GAZETECİLERİN MÜTHİŞ TAKİBİ

Yol boyunca konvoyu takip eden araçlardaki gazeteciler Ağca'nın görüntüsünü çekebilmek için yoğun çaba harcadı. Çevre yoluna çıkmadan önce basın mensuplarını taşıyan araçların önü polis ekiplerince kesilmek istendi. Konvoyda polis ve basın mensuplarını taşıyan araçların dışında bazı sivil kişilerin de bulunduğu araçlar dikkati çekti.

BASIN ARAÇLARI KAZA YAPTI

GATA'ya girişte gazetecilerin görüntü alması kapıdaki askerler tarafından engellenmeye çalışıldı. Takip sırasında basın mensuplarını taşıyan araçlardan bazıları maddi hasarlı kazalar yaptı.

HOLLYWOOD'DAN TEKLİF

Mehmet Ali Ağca'nın avukatı Yılmaz Aboşoğlu, “Ağca'nın 8 milyon dolarlık bir teklif aldığı, ayrıca Hollywood’dan teklifler geldiği” yönündeki soru üzerine, “Hollywood'dan teklif geldiği doğrudur. Hiçbir firmayla, gazeteyle, yerle şu ana kadar anlaşma yapılmadı” dedi.

ÖNCE ÖZGÜRLÜĞÜN TADINI ÇIKARSIN

Aboşoğlu, “Ağca'nın evlenip evlenmeyeceği” sorusuna, “Önce özgürlüğün tadını çıkarsın, onlar yanlış haberler. Şu aşamada böyle bir şey söz konusu değil” yanıtını verdi.

MESİH AĞCA İNCİLİ NEDEN YENİDEN YAZACAK? AYRINTILAR SONRAKİ SAYFADA

[PAGE]

KARDEŞİ ADNAN AĞCA'DAN AÇIKLAMA

Mehmet Ali Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca'nın imzasının bulunduğu yazılı açıklama gazetecilere dağıtıldı. Adnan Ağca, avukat Özhan'ın dün yaptığı açıklamalarla ''kardeşinin can güvenliğini tehlikeye düşürdüğünü'' ileri sürerek azlettiğini belirtti.

ANKARA'DA BİR KAÇ GÜN KALACAK

Mehmet Ali Ağca'nın avukatı olduğunu belirten Gökay Gültekin ise müvekkilinin bugün basına açıklama yapmayacağını, Ağca'nın Ankara'da birkaç gün kalacağını, daha sonraki günlerde basının karşısına çıkacağını söyledi.

KONUŞACAĞI GÜN BELLİ OLDU

Mehmet Ali Ağca'nın, iki gün sonra açıklama yapacağı öğrenildi. Avukatı Gökay Çağlaralp Gültekin, Mehmet Ali Ağca'nın 20 Ocak Çarşamba günü bir basın toplantısı düzenleyebileceğini söyledi.  Gültekin, Ağca'nın kaldığı otelin giriş kapısında gazetecilere açıklama yaptı. Ağca'nın dinlendiğini ifade eden Gültekin, İstanbul'a gideceğine dair söylentinin doğru olmadığını söyledi. ''Biz buradayız. Muhtemelen ayın 20'sinde bir basın toplantısı düzenleyecek kendisi'' diyen Gültekin, ''Sizin sorularınıza cevap verecek. Nerede olacağını ben de bilmiyorum ama size haber vereceğiz. Büyük ihtimal ayın 20'sinde bir basın toplantısı düzenleyecek, Ankara'da olacak'' diye konuştu. Bir gazetecinin, ''Neden İngilizce konuştu?'' sorusuna Gültekin, ''Onu bilemeyeceğim, basın toplantısında siz sorarsınız'' yanıtını verdi. Bir başka gazetecinin, ''Spekülasyonlara neden olabilecek şeyler söylemiş olabilir. Ne söyledi?'' sorusu üzerine Gültekin, ''Bakın bunları biz cezaevi girişinde dağıttık. Oradaki kağıtlarda ne söylediği yazıyor. Duydunuz 'Ben Tanrı değilim', 'Ben Tanrı'nın oğlu değilim' dedi. Bildiğim kadarıyla bu kadar'' diye konuştu. Gültekin, ''Daha önce verilen sağlık raporu mu onaylandı, yoksa kendisine başka bir rapor mu verildi?''  sorusunu da şöyle yanıtladı: ''Bir önceki rapor geçersiz sayıldı. Yani bunu bir kontrol muayenesi de sayabilirsiniz, yeni bir rapor da sayabilirsiniz. Herhangi bir tetkik yapılmadı, yalnızca kontroller yapıldı. Tek tek odalara girip doktorlara muayene oldu, ondan sonra Sağlık Kurulundaki doktorların karşısına çıktı ve de raporunu aldı.'' Raporda bulgunun ne olduğunun sorulması üzerine Gültekin, bir önceki rapordaki teşhisin tekrarlandığını söyledi.  Otelin masrafının kim tarafından karşılandığının sorulması üzerine de Gültekin, ''Benim tarafımdan karşılanıyor, yeterli mi?'' dedi. Gültekin, Ağca'nın herhangi bir yabancı siyasi ile görüşüp görüşmediği yönündeki bir soruya da ''Olabilir tabii ki. Bunları basın toplantısında kendisine sorabilirsiniz'' yanıtını verdi. Bir başka soru üzerine de Gültekin, Ağca'nın Hollywood'da film yapmak istediğini belirterek, teklif alıp almadığının kendisine sorulmasını istedi. Gültekin, ''Tahliye olduktan sonra ilk sözü ne oldu?'' sorusuna da ''Tahliye olduktan sonra hemen biz göremedik. Daha sonra bir odada oturduk, sohbet ettik. Bu arada bu işlemler yapıldı işte. Muayene işlemleri yapıldı. Bazı evraklar eksikti, cezaevinden tekrar o evraklar getirildi. Adli sicil kaydı istediler, gittik Adliye'den kaydını getirdik. Bunları tamamladık. Yazımızı aldık şu anda rahatız'' yanıtını verdi. Güvenlikle ilgili bir kaygılarının olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine de Gültekin, ''Burası Türkiye, müvekkilim de bir Türk vatandaşı. Biz Türkiye'de çok güvende olduğumuza inanıyoruz. Güvenlik görevlisi talebimiz olmadı'' dedi. Gültekin, Ağca'nın yanında şu anda kardeşi ve arkadaşlarının bulunduğunu söyledi.

Avukat Gültekin, daha sonra gazetecilere Mehmet Ali Ağca tarafından yazıldığını söylediği İngilizce bir metni dağıttı. ''Sonsuz güç sahibi Allah'ın adıyla Tanrının ilahi mesajını ilan ediyorum'' diye başlayan metinde şu ifadeler yer aldı:

BEN EBEDİ MESİHİM

''Madde 1: Tanrı sonsuza dek tek ve benzersizdir. Tanrı sonsuza dek bütündür. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur.

Maadde 2: Ben Tanrı değilim. Ben Tanrı'nın oğlu değilim. Ben ebedi Mesihim, yani ete kemiğe bürünmüş ve yeniden doğmuş aynı ilahi söz. Ben tüm evrende Tanrı'nın ebedi yüksek hizmetkarıyım. Teslis (Üçleme) diye bir şey yoktur.

Madde3: Ve Kutsal Ruh (Ruhül Kudüs) Tanrı'nın yarattığı bir melekten başka bir şey değildir. Teslis diye bir şey yoktur.

Madde 4: Dünyanın sonunun geldiğini ilan ediyorum. Tüm dünya bu yüzyıl içinde yok olacak. Her bir insan bu yüzyıl içinde ölecek.

Madde 5: İncil hata ile doludur. Mükemmel İncil'i ben yazacağım.
Ebedi Mesih Mehmet Ali Ağca''

Avukat Gökay Gültekin, ayrıca Ağca ve Papa 2. Jean Paul'un birlikte çekilmiş bir fotoğrafını kapağına taşıyan Times dergisinde çıkan bir makalenin fotokopisini de basın mensuplarına dağıttı.

TİMES'A MEKTUP YAZDI

Bu arada Mehmet Ali Ağca, İngiliz Times gazetesine mektup göndererek, "Hem fiziksel, hem de psikolojik olarak güçlüyüm ve aklım başımda" dedi.

Ağca, el yazısıyla gazeteye gönderdiği ve gazetenin bugünkü sayısında sayfalarında yer verdiği mektupta, aldığı film ve kitap tekliflerinden bahsetti ve "Özellikle Japonya ve Kanada'dan film ve belgesel projeleri konusunda kendisine büyük ilgi olduğunu" bildirdi.

Ağca'nın mektubunda kendini "hem fiziksel, hem de psikolojik olarak güçlü ve aklı başında" olarak tanımladığını belirten Times, Ağca'nın biyografi kitabı ve televizyon programlarının yanı sıra "Da Vinci Şifresi" kitabının yazarı Dan Brown'a, "Vatikan Şifresi" konulu bir kitap yazması ve daha sonra bu kitabın filminin çekilmesi konusunda öneride bulunduğu söylentilerinin bile olduğunu kaydetti.

Ağca'nın mektubunda ayrıca, "Planım, dünyanın sonunu ilan etmek ve mükemmel bir şekilde Hristiyanlığın esaslarını yazmak...Vatikan'ın hiçbir zaman anlamadığı mükemmel Hristiyanlığı ilan edeceğim" ifadesini kullandığı bildirildi.

Times, Ağca'nın tahliye olduktan sonra Papa 16. Benediktus'la görüşmek ve Hristiyan olmak istediğini de hatırlattı. Gazete, Avrupalı yayıncıların, Ağca'nın anılarını doğru bir şekilde aktaracağı bir kitabın 3 milyon dolar değerinde olabileceğini söylediğini kaydetti

ABDİ İPEKÇİ'Yİ VURDU

Türkiye, Mehmet Ali Ağca adını ilk kez 1979 yılında hafızalardan silinmeyecek bir cinayetle duydu. Ülkücü görüşüyle tanınan Ağca, 1 Şubat 1979'da Milliyet gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi'ye düzenlenen suikastın tetikçisi olarak olaydan 5 ay sonra gelen bir telefon ihbarı sonucu yakalandı.

Polisin soruşturmayı sonuçlandırması için ek gözaltı süresine ihtiyacı vardı. Ancak, Sıkıyönetim Komutanlığı gereken ek gözaltı süresini vermedi. Ağca, Maltepe Askeri Cezaevi'ne kondu.

ÇATLI CEZAEVİNDEN KAÇIRDI

Cezaevinde fazla kalmadı Ağca... 23 Kasım 1979'da Maltepe Askeri Cezaevi'nden adı daha sonra Susurluk kazasıyla gündeme gelecek olan Abdullah Çatlı'nın da aralarında bulunduğu kişilerce kaçırıldı. Mehmet Ali Ağca, gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı.

PAPA'YA SUİKAST

Yurtdışına kaçan Ağca'nın adının ikinci kez hem de dünya çapında duyulması, 13 Mayıs 1981'de oldu.

Papa 2'nci John Paul'a suikast düzenleyen Ağca, olay yerinde yakalandı. Papa soruşturma süresince tam 128 kez ifade verdi. 22 Mart 1986'da Papa'ya suikastten ömür boyu hapse mahkum edildi.