Mehmet Ağarın kurtuluş reçetesi!
Abone olAğar, "Türkiye'nin üreticiden yana tavır koyacak yürekli hükümetlere ihtiyacı var" dedi.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Türkiye'nin üreticiden yana
tavır koyacak yürekli hükümetlere ihtiyacı var" dedi.
Karadeniz gezisi kapsamında beraberindekilerle birlikte Giresun'a
gelen Ağar, Başar Hotel'de düzenlediği basın toplantısında,
siyaseti yapıcı anlamda yapmayı temel ilke edindiklerini ifade
etti.
Karadeniz gezisinde ortaya çıkan tabloda, bölge halkının Ordu'da
ortaya koyduğu bir tepki, bir feryadın bulunduğunu kaydeden Ağar,
şunları söyledi:
"Bu mitingde ortaya konulan tepkileri, ülkenin Başbakanı ve iktidar
partilerinin temsilcileri yaşa dışı örgütlerin etkisiyle yapılmış
gibi gösterme gayreti içine girmişlerdir. Bir ölçüde de vatandaşa
karşı saygısızlık içinde olmuşlardır. Verilen mesajları doğru
düzgün anlayıp bunun gereğini yapmak, fındık üreticisini ve fındık
gibi mübarek ürünü güçlendirmek yerine kalkıp birtakım suçlamalarda
bulunarak kendilerini buralarda siyaset yapamaz hale
getirmişlerdir. Halep oradaysa arşın buradadır. Sokağa çıkamayan,
konuşamayan, millete söyleyecek sözü olmayan siyaset yapamaz."
Ortaya çıkan tabloda korunanın üretici olmadığını belirten Ağar,
"Tarım kesimini 4 yıldır yanlış uygulamalarla perişan hale getiren
hükümetin aklında bir tek çare vardır, o da 'seçime 5 kala veririz
parayı, kendimizi kurtarırız...' Böyle bir şeye milletimizin
inanabilmesinin mümkün olmadığını kendilerinin de bilmesi gerekir.
Gelip geçici sıkıntılar Hükümetin ömrü kadardır. Türkiye'nin
üreticiden yana tavır koyacak yürekli hükümetlere ihtiyacı vardır.
Bunu da millet sandıkta bulup çıkaracaktır" diye konuştu.
Bir basın mensubunun terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın
ateşkes çağrısı ile ilgili sorusu üzerine Ağar, şu yanıtı
verdi:
"Türkiye'de bir olay olmasın, hiç kimsenin yüreği yanmasın, kan
dökülmesin. Ama sonuç olarak Türkiye'deki nihai mesele Türkiye'de
hiçbir terör örgütünün olmamasıdır. Hiçbir silah Türkiye'de
gayrimeşru bir şekilde olmamalıdır. Türkiye, silahların konuştuğu
bir ülke olmamalıdır. Bunun sağlanması gerekiyor. Bu, siyasetin
temel meselelerinden biridir. Bizim meseledeki muhatabımız
millettir. Milletle muhatap olduğumuz meselede, milletin meselesini
çözmek siyasetin temel işidir."