Mehmet Ağar ve İmam Hatipliler...
Mehmet Ağar, İmam Hatip Liseleri
konusunda açıklamalarda bulundu.
“İmam Hatip Liseleri’nde okuyan öğrencileri
desteklediğini” söyledi.
“Kimse İH’lileri hakir göremez, buna karşı
çıkarız” dedi.
Bu açıklamalardan sonra DYP’nin telefonları
kilitlendi.
Arayanların büyük bir çoğunluğu Ağar’a teşekkür
ederken, bir kısmı da eleştiriyordu.
Bir süredir Ağar’a sıcak bakan aydınlar arasında
da bu tavır tartışma konusu oldu...
“Ağar, AK Parti’nin peşine takıldı" diye
düşünenler, “oradan oy bekliyorsa yanılıyor”
dediler.
Yani herkes basında ne okuduysa, özetlenen satırlardan ne anladıysa
Ağar’ı o şekilde değerlendirdi.
Ben de, ortaya çıkan bu karışıklığı giderebilmek için kendisine
sordum, “İHL’ne bakışınız tam olarak nedir?”
İşte size köşemin izin verdiği ölçüde Ağar’ın
cevapları:
***
“Büyük beklentiler yaratarak ve halkımızdan büyük bir kredi alarak
iktidara gelenler işlerin karıştığını görüyorlar, sözlerini yerine
getiremiyorlar.”
“Ülkede işsizlik sorunu giderek büyüyor… Ekonomide çizilen sanal
tablolarla Türkiye'nin bir yere varmasının mümkün
olmadığını halkımız görmeye başladı.”
“Dış ticaret açığının artması, ekonomide yapısal reformları
yapamamaları ve dışişleri politikalarının sırıtmaya başlaması
ekonomide ısınmaya yol açtı.”
“Yani yaldızlar dökülmeye başladı!”
“Aslında kendi içinde koalisyon olan bu iktidarı
Milli Görüşçüler’den oluşan çekirdek kadro da
sıkıştırmaya başlayınca, ‘İH’leri gündeme getirmenin tam
zamanı’ diye düşündüler.”
“Hem devalüasyon ve yeni zamlar yapılırken gündem değiştirilecek,
hem bozulan ekonomik gidişin suçu, ‘işte gerginlik
yaratanlar yüzünden oldu’ denilerek başkalarına atılacak,
hem de Milli Görüşçüler tatmin edilecekti. Bir
taşla üç kuş yani… ”
“Bizim bozmaya çalıştığımız oyun budur!”
“Türkiye asıl gündemine geri dönmeli, döviz-kur-borsa üçgenine
sıkıştırılmış ekonomik yapı, yeniden üretim ekonomisine
geçirilmeden dipsiz bir kuyuda düşmeye devam ederiz.”
“Temel mesele işsizliktir. Yoksa seçimden seçime bir çuval
kömür, 3 paket yiyecek ile insanlar avutulamaz… Bunun adına da
siyaset falan denmez… Ekonomide yaratılmak istenen pembe tablolarla
yaşanan hayatın bir benzerliği yoktur. Ekonominin her kesimi
şikayetçi ve sıkıntı içerisindedir." dedi.
“Ama” dedim, “benim asıl sormak istediğim
İH’ler.”
"Bunlar hep onunla bağlantılıdır. Bugün de söyledim;
bunu da yüzüne gözüne bulaştırdılar. YÖK Yasa
Tasarısı'nın içerisine imam hatip sıkıştırılmak istenmiş,
her ikisi de deforme edilmiştir. Bu çözüm isteyen insanların tavrı
olamaz. Bu olsa olsa İH’li çocuklarımızı
siyasetin konusu haline getirmektir!”
“İH’ler kesinlikle çözülebilir bir sorundur.
Çözülememesinin nedeni geçmişin siyasi alışkanlıklarıdır. İstismara
dayalı siyasettir.”
“Ben artık bu sorunun bilerek çözülmediğini düşünüyorum.
Bazılarının malzemeleri bitecek diye...”
“Çözüm için iki temel parametre vardır. Birincisi; samimi
olarak sorunu çözmeyi gerçekten istemek. İkincisi; artık Türk
insanının ihtiyaçlarına cevap vermeyen bir Milli Eğitim Sistemimiz
olduğunu kabul etmek ve İH’leri de Eğitim Reformu içinde
çözmek.”
“Bilgi Çağı’nı yakalamamızı sağlayacak Milli
Eğitim Reformunu yapmamızın zamanı geldi de geçiyor
bile...”
“Bu ülkenin lâik, demokrat bir Cumhuriyet olarak ilelebet
varolmasının mücadelesini yapmış geliyorum. Ama unutulmamalıdır ki
Türkiye'de hiç kimse 2. sınıf vatandaş değildir. İmam Hatip
Liseliler de birinci sınıftır. Kimse imam hatipleri hakir göremez,
o insanları küçük göremez. Biz buna karşı çıkarız.”
“Benim ve DYP’nin görevi vardır, misyonu vardır. Biz
doğru çatıyız. Başka yerlerde marjinalleşme tehlikesine maruz
kalabilecek inançlar, fikirler, bizim çatımızın altında
demokratikleşir. Bizim çatımız demokrasi ile çatılmıştır
çünkü...”
***
Mehmet Ağar, özetle bunları söyledi.
Yorum size ait...