Mehmet Ağar o duvarın altında kaldı
Abone olTBMM Başkanvekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu'dan Mehmet Ağar'a sert eleştiriler...
Uğur Mumcu suikastinin ardından faili meçhul
cinayetlerle ilgili "Bir tuğla çekersek duvar yıkılır" diyen Mehmet
Ağar'ın 5 yıl ceza almasını değerlendiren Güldal Mumcu, "Bugün bu
tuğla çekilmiş altında kalmış görünüyor" dedi.
TBMM Başkanvekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, eşi Uğur Mumcu'nun suikasta kurban gittiği dönemde İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar'ın, silahlı çete kurmak suçundan 5 yıl hapse mahkûm edilmesini, "Üzüldüm diyemeyeceğim. Uğur'un ölümünden sonra faili meçhul cinayetler konusunda bana 'Bir tuğla çeksek duvar yıkılır' demiş ancak ısrarıma rağmen o tuğlayı çekmeye yanaşmamıştı. Tuğlayı kendi çekebilmeliydi. Başkaları çekti, o da altında kaldı" diye değerlendirdi.
Mumcu, Susurluk Davası kapsamında Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili, "cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak" iddiasıyla yargılandığı davada 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasını ve AKP iktidarının "çetelerle mücadele" savlarına bakışını Cumhuriyet'e şöyle değerlendirdi:
Ağar'ın cezasına üzüldüm diyemeyeceğim. Ama biraz şaşırdım doğrusu. Çünkü Uğur'un öldürülmesinden sonra, tutanaklardaki tahrifat konusundaki tepkilerimiz üzerine görüşmek için Avukat Sayın Emin Değer'in de bulunduğu bir gün bizim eve gelen Mehmet Ağar, cinayetin karmaşıklığını anlatmak için, "Öyle bir iş ki, bir duvar gibi... Bir tuğla çekersek duvar yıkılır" dedi. Ben de kendisine "Çekin o zaman" dedim. "Çekemem" dedi. "Çekin, kenara çekilin" dedim. "Yapamam" dedi. "O zaman, çekerler, altında kalırsınız" dediğimde de yüzünde "Bu imkânsız bir şey. Bunu yapmaya kimsenin gücü yetmez" der gibi bir ifade belirmişti. Bugün bu tuğla çekilmiş, altında kalmış görünüyor. Tuğlayı o günlerde kendisi çekebilmeliydi.
Ağar TBMM Genel Kurulu da dahil her zeminde, ısrarla, kendisinin
MGK kararlarını yerine getirdiğini söyledi. Öyleyse, Ağar'a verilen
bu ceza, uygun davrandığını söylediği MGK kararlarının da
sorgulanmasını gerektiriyor. Ağar'ın cezalandırılmasının çetelerle
mücadele için yeterli olacağını söyleyemem.
'GERÇEKLER ORTAYA ÇIKMALI'
Ben her zaman gerçeklerin ortaya çıkmasından yana oldum. Ancak sadece Ağar'a ceza verilmesi, gerçeklerin ortaya çıkarılması anlamına gelmez. İnsanlar artık hiçbir şeyin gizlenmesini istemiyor.
WikiLeaks belgeleri, MİT-PKK görüşmelerinin açığa çıkması dahil son dönemde tanık olduğumuz bütün benzer olaylar, insanların "Neler oluyor orada" sorusunun bir sonucudur. Artık bireyler, kendilerini yönetenlerin yönetme biçimlerinin şeffaf olmasını istiyorlar ve onları sorguluyorlar. Demokrasi bir anlamda yönetilenlerin yönetenleri sorgulaması, onlardan hesap sorması demek.
O dönem Ağar'ın takındığı tavır neyse, bugün AKP iktidarının "çetelerle mücadele" politikası onun aynısı. En yakın örneği Hrant Dink davası. Bu dosyada sorumluluğu bulunan polis ve istihbarat yetkilileri için soruşturma izni verilmedi. Yeniden gündeme gelen Muhsin Yazıcıoğlu dosyasında da iktidarın, sorumlu polisler hakkında yine soruşturma izni vermediğini öğreniyoruz.