'Mehdiyim' diye kandırdı tecavüz etti!
Abone olKendisini mehdi olarak tanıtıp, dini sohbetlere katılan 4 genç kıza hem çirkin bir oyun etti hem de hakaretleri sıraladı...
Adana'da kendisini mehdi olarak tanıtıp, dini sohbetlerde ölüp dirilme numarası yaparak 4 genç kıza ilaçlı çay ve su içirterek tecavüz ettiği iddia edilen Mustafa Almas (41) mahkemede, "Onlar beni buldu. Zorla değil, istedikleri için ilişkiye girdim. Bu aptallar komplo kurup beni tutuklattı" dedi. Sanık Almas'ın, Nevşehir'de babasıyla ilişkiye girdiği iddiasıyla eşini öldürdüğü ve akıl sağlığı yerinde olmadığı için serbest bırakıldığı da belirlendi.
Adana'nın Şakirpaşa Mahallesi'nde güneş enerjisi sistemleri satan ve çevresine kendini mehdi olarak tanıtan Mustafa Almas'ın, H.K. (14), yanında muhasebecilik yapan F.M.U. (31), iş için gelen M.Y. (21) ile işyerinde çalışan işçisinin kız kardeşi K.C.'ye (20) geçtiğimiz yıl tecavüz ettiği iddiasıyla Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada yargılanmasına devam edildi. "Çocuğa ve reşit kadınlara cinsel saldırıda bulunmak" suçlarında kendisine yardımcı oldukları öne sürülen tutuksuz sanıklar ikinci eşi Ayten Almas (25), İbrahim Ceylan (24), Saniye Vural (35), Almas'ın kız kardeşi Filiz Ceylan (34) ve Emrah Uysal (25) ile birlikte yargılanan tutuklu Almas, suçlamaları kabul etmedi.
"ÖLÜP DİRİLİYORDU"
"Namaz kılarken her şeyi görürüm" dediği ve evine dua okumaya gelenlerin yanında düşüp ağzından ve burnundan kan getirip ölüp tekrar dirilme numarası yaparak genç kızları ve kadınları kendine bağladığı iddia edilen sahte mehdi Almas, kimseyle zorla cinsel ilişkide bulunmadığını öne sürdü. Almas, "Benimle birlikte yaşayanlar kendileri beni buldu. İstedikleri için ilişkiye girdim, zorla yapmadım" dedi. Hoşuna giden kızlara, eşi ve yanında çalışanların yardımıyla ilaçlı çay ve su içirtip tecavüz ettiği öne sürülen Almas, kadınların komplosuna uğrayıp tutuklandığını söyledi.
"ARABAM HAYVAN BAĞIRTISI ÇIKARTIP GERİ GERİ GİTTİ"
Irak'taki askeri üslere kombi üretip sattıklarını, yıllık cirolarının ise 30 milyon lira olduğunu ifade eden Almas, kazancını kimsesizlere ve yoksullara harcadığını iddia etti. Almas, savunmasında zaman zaman tuhaf iddialarda da bulundu. Hakkında 51 yıl hapis cezası istenen Almas, "K.'yi hasta olduğu için ailesi bana verdi. K., 18 yaşında olduğunu ve evlenmek istediğini söyledi. Bu sırada kullandığım araba ile hızlı bir şekilde gidiyordum. Birden bire araba bir hayvan bağırtısına benzer ses çıkartarak geri geri gitmeye başladı. K. kendisine 7 yaşında, ablasına ise 8 yaşında amcasının tecavüz edip fuhuşa sürüklendiklerini söyledi. Hatta babamın da kendisiyle cinsel ilişkide bulunduğunu belirtti. K.'nin annesine (Ne bu rezalet) dediğim için beni öldürmeye kalktılar. Babam ve ailem fabrikayı elimden almaya çalıştı" dedi.
"BENİ TUTUKLADIĞINIZ İÇİN SİZE KIZDI"
Mahkeme Başkanının, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gidip gitmediğini sorduğu Almas, "Birkaç gün önce geri döndüm. Hatta ihtisas kurulu başkanı benimle görüşürken (Seni nasıl tutuklamışlar) diyerek size kızdı" diyerek tahliyesini istedi.
"SANIĞA FAZLA SÖZ VERMEYİN"
Tecavüze uğradığı iddia edilen kadınlardan M.Y.'nin avukatı, sanığa fazla söz verilmesinden yakınıp, "Sanığın anlattıkları müvekkilimin ruh sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. Sanığa fazla söz verilmemesi ve müsamaha gösterilmemesini talep ediyorum" dedi.
EŞİNİ ÖLDÜRÜP SERBEST KALMIŞ
Sanık Almas'ın, Nevşehir'de babasıyla ilişkiye girdiği iddiasıyla eşi Sıdıka'yı öldürdüğü ve akıl sağlığı yerinde olmadığı için serbest bırakıldığı da belirlendi. Haklarında 15 yıldan 39 yıla kadar hapis cezası istenen diğer tutuksuz sanıklar ise olaylarla ilgilerinin olmadığını söyledi.
RAPORLAR BEKLENİYOR
Duruşma, Almas'ın akli dengesinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi ve tecavüze uğradığı iddia edilen 4 kadının ruh ve beden sağlıklarıyla ilgili raporun alınması için ertelendi.
"ÖLDÜRMESEYDİM ANNEME TECAVÜZ EDECEKTİ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Samsun'da evlerine gelip annesi, Güller B.'ye tecavüz etmek isteyen komşuları Cemil Karakurt'u tabancayla öldüren 16 yaşındaki F.B. hakim karşısına çıktı.
Canik İlçesi Gölalan Köyü'nde Ağustos ayından meydana gelen olayda, iddiaya göre eşinin kendisini terk etmesinden 47 yaşındaki Hamit B.'yi sorumlu tutan Cemil Karakurt, aralarında husumet bulunan ailenin evine gitti.
Kapıyı açan eşi Güller B.'ye, "Karım senin kocanla ilişkisi yüzünden beni terk etti. Yuvamı yıktınız. Namus meselesi neymiş size göstereceğim" diyerek başka bir odaya doğru sürekleyip tecavüz etmek istedi.
Güller B.'nin bağırıp yardım istemesi üzerine uyanan oğlu F.B. komşuları olan Cemil Karakurt'u tabancayla ateş ederek öldürdü. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen F.B. tutuklandı.
Samsun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömür boyu hapis cezası istemiyle dün ilk kez hakim karşısına çıkarılan F.B., babası Hamit ile öldürdüğü Cemil Karakurt'un eşi hakkında köyde dedikodu çıktığını anlatırken şöyle dedi: "Cemil, eşinin kendisini terk etmesinden dolayı babamı suçluyordu.
"BANA DA KÜFÜR ETTİ"
Aramızda husumet vardı. Sabah, annemin çığlık seslerine uyandım. Seslerin geldiği odaya girince Cemil'i annemin elbiselerini çıkarmaya çalışırken gördüm. Annemi bırakmasını istedim. Bana da küfür etti. Ben de ölen amcamdan kalan ruhsatsız tabancayı alarak tekrar odaya döndüm.
Annemi bırakmasını tekrarladım. Aldırmayınca 1 el ateş ettim. Annemi bırakıp benim üzerime gelmeye başladı. Korkuyla ateş etmeye devam ettim. Onu öldürmesem anneme tecavüz edecekti."
"SENİN KOCAN KARIMI NASIL YAPTIYSA"
Duruşmada tanık olarak dinlenen anne Güller B. olay günü eşi ve büyük oğlunun işte olduğunu söyleyerek, "Zil çalınınca kapıyı açtım. Cemil Karakurt, üzerime saldırdı.
'Senin kocam benim karımı nasıl yaptıysa ben de seni yapacağım' diyerek beni sürekleyerek odaya soktu ve elbiselerimi çıkarmaya başladı. Boğuşurken çığlık atmaya başladım.
Bu sırada oğlum geldi. Beni bırakmasını istedi. Bırakmayınca da tabancayla ateş etti. Oğlum onu öldürmeseydi bana tecavüz edecekti" diye konuştu. Dava tanıkların dinlenmesi için ertelendi.
"LÜTFİYE KOCASINI ÖLDÜRMÜŞ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi’nde başından tek kurşunla evinde öldürülen 6 aylık hamile 22 yaşındaki Lütfiye Bakaçhan’ı, cesedini bulduğunu söyleyip sinir krizi geçiren 20 yaşındaki eşi Şükrü Bakaçhan’ın öldürdüğü ortaya çıktı.
Polis sorgusunda suçunu itiraf eden ve diğer aile fertleriyle birlikte evde tatbikat yaptırılan Bakaçhan’ın töre infazı iddialarını reddettiği ve kaza sonucu eşinin ölümüne neden olduğunu söylediği öğrenildi. Öte yandan gözaltında tutulan Lütfiye’nin babası ile ağabeyi ise serbest bırakıldı.
9 ay önce kaçarak kuzeni ile evlenen Lütfiye Bakaçhan, dün gece evinde başına sıkılan tek kurşun ile öldürülmüştü. Cinayet olayın ardından eve gelen genç kadının cesedinin eşi Şükrü Bakaçhan tarafından bulunduğu ileri sürülmüştü. Olay yerine gelen polis, evde inceleme yaparken sinir krizleri geçiren Şükrü Bakaçhan ise hastaneye götürüldü. Aile fertlerinin “Silah sesinin ardından evden bir kişinin koşarak çıktığını gördük” ifadesi ve cinayetin işleniş şeklinin töre infazına uygunluğu üzerine polis soruşturmasını bu yönde ağırlaştırdı. Genç kadının ailesinin rızası dışında evlenmiş olması ve iki aile arasında ilişkinin kesilmiş olmasının ardından polis Lütfiye’nin 77 yaşındaki babası Ali ile 46 yaşındaki ağabeyi Bahri Bakaçhan’ı gözaltına aldı.
ÇELİŞKİLİ İFADELER CİNAYETİ AYDINLATTI
Gözaltında tutulan baba-oğul, istekleri dışında evlilikten dolayı Lütfiye ile ilişkilerini kestiklerini doğrularken, cinayetle ilgileri olmadığını söyledi. Cinayetin işlendiği saatte bulundukları yerleri söyleyen baba-oğul, Lütfiye’nin eşi veya ailesi tarafından öldürülmüş olabileceğini ifade etti. Baba-oğulun ifadesini alan polis, cinayetin ardından kendilerine “Oğlumun sesine uyanınca gelinimin cesediyle karşılaştım” diyen kayınvalidenin ve diğer aile fertlerinin tedirgin davranışlarını fark etti. Bunun üzerine polis, öldürülen Lütfiye’nin kayınvalidesi, eşi ve kardeşlerini gözaltına aldı.
KOCA, 15 SAAT SONRA İTİRAF ETTİ
İfadeleri alınıp yapılan incelemede cinayetle ilgilerinin olmadığı saptanan genç kadının babası ve ağabeyi, savcılık talimatı ile öğle saatlerinde serbest bırakıldı. Cinayet şüphelisi olarak gözaltında tutulan koca, kayınvalide, 3 kayınbirader ve görümce ise değişik polisler tarafından sorguya alındı. Gece saat 23.00 sıralarında gözaltına alınan ve saatlerce polise cinayeti görmediklerini söyleyen Bakaçhan ailesinin fertlerinin tedirgin davranışları ve tutarsız ifadeleri üzerine polis, 6 şüpheliyi çapraz sorguya aldı. Öğle saatlerinde başlayan çapraz sorgu sonrası öldürülen genç kadının kocası Şükrü Bakaçhan suçunu itiraf ederek eşini öldürdüğünü söyledi.
TÖRE DEĞİL, KAZA OLDU
Suçunu itiraf eden Şükrü Bakaçhan, cinayeti töreden dolayı işlemediğini aksine ağabeyi ile tartıştığı sırada kazara tetiğe dokunması sonucu eşinin ölümüne yol açtığını söyledi. Korktuğu için suçunu gizlediğini ve polislerin fark etmemesi için sinir krizi geçirdiğini söyleyen Bakaçhan, sorgusunda olayı şöyle anlattı:
“Evli olan ağabeyim Hikmet ve diğer aile fertlerim ile aynı evde yaşıyorduk. Ancak, ağabeyim ile aramızda alacak-verecek meselesinden dolayı tartışma vardı. Evliliğim sırasında kendisinden aldığım borçları ödeyemiyordum, bundan dolayı sürekli tartışıyorduk. Geçen hafta yine tartıştık ve ağabeyim sinirlenip evden taşındı. Bunun üzerine aramızdaki soğukluk daha da arttı. Dün akşam evdeyken ağabeyim geldi ve yeniden bana borç verdiği para ve altınları istedi. Ben de param olmadığını söyleyince yeniden tartışmaya başladık. Tartışma sırasında sinirlerime hakim olamayarak evdeki ruhsatsız tabancamı alarak korkutmak için Hikmet’e doğrulttum. Korkup, evden gitmesini istiyordum. Silahı gören ağabeyim de öfkelendi ve tartışmamız alevlendi. Bu sırada tartışmamızı ve silahı gören Lütfiye ile annem aramıza girdi. Eşim elimdeki silahı almak istiyordu, ben de vermek istemiyordum. Bir anda elim tetiğe dokundu ve mermi eşimin kafasına isabet etti. Lütfiye yere düştü ve öldü. O ölünce ne yapacağımızı şaşırdık. Cinayeti gizlemek ve cezaevine girmemek için plan yaptım. Ağabeyimi evden gönderdim, silahı evin duvarları arasına gizledim. Anneme, olayları görmediğini, soran olursa uykuda olduğunu söylemesini istedim. Sonra, eve yeni gelip cesedi bulmuş gibi çığlıklar attım. Eve gelenler polise haber verdi, ben de sinir krizi geçirdim. Polisin şüphelenmemesi için her yolu denedim ama başarılı olamadım. Eşimi töre gibi gerekçeler yüzünden değil sadece tartışma sırasında kazara vurdum. Çok pişmanım.”
Şükrü Bakaçhan’ın ardından sorguya alınan ağabeyi Hikmet ile annesi Zeliha Bakaçhan da aynı yönde ifade verdi. Töre iddialarını reddeden aile fertleri, sorgulamalarının tamamlanmasının ardından yeniden olayın meydana geldiği Azadiye Mahallesi’ndeki evlerine getirildi. Sokakta geniş güvenlik önlemi alınmasının ardından eve konulan şüphelilere burada olay anının tatbikatı yaptırıldı. Şüpheliler tatbikatın ardından yine geniş önlem altında İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Poliste işlemleri devam eden şüphelilerin akşam saatlerinde adliyeye sevk edilecekleri öğrenildi.
"YARALIYI ÖLÜ SANDILAR!"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Okmeydanı 0-1 Karayolu'nda karşı yöne geçmek isteyen 47 yaşındaki Mehmet İrhan'a otomobil çarptı. Ağır yaralanan İrhan'ın nabzını kontrol eden polis ekipleri öldü diye üzerine gazete örttü. Bir süre sonra olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaklaşık 20 dakika kalp masajı yaptıkları yaralıyı hayata döndüremedi.
Kaza saat 22.00 sıralarında meydana geldi. Beyoğlu Halıcıoğlu'da metrobüsten indikten sonra durağın az ilerisindeki alt geçidi kullanmak istemeyen Mehmet İrhan'a (47),Mecidiyeköy'den Topkapı istikametinde seyir halindeki Koray Kurtuluş'un (23) kullandığı 34 EP 9521 plakalı otomobil çarptı. Plakası düşen otomobilin sürücüsü Koray Kurtuluş olay yerinden hızla uzaklaştı. Kazayı gören vatandaşlar polis ve sağlık ekiplerine haber verdi.
ÖLDÜ DİYE GAZETE KAĞIDI ÖRTÜLER
Sağlık ekiplerinden önce olay yerine gelen polis, yaptığı incelemede Mehmet İrhan'ın öldüğünü belirleyip gazete ile üzerini kapadı ve olay yerine güvenlik şeridi çekti. Bir süre sonra gelen sağlık ekipleri, yaptıkları incelemede İrhan'ın ölmediğini belirleyip, gazete kağıtlarını kaldırdı. Ancak 20 dakika kalp masajı yapılan ağır yaralı İrhan kurtarılamadı. İkinci kez üzerine gazete kağıdı örtülen adam, yaklaşık 2 saat caddenin üzerinde Adli Tıp Kurumu'nun cenaze aracının gelmesini bekledi. Kaza nedeniyle 1 şeridi kapanan Haliç Köprüsü girişinde uzun araç kuyrukları oluştu. Olay yerine güvenlik şeridi çeken polis ekipleri trafiğin kontrollü olarak akmasını sağladı. Araç kuyruğu Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önüne kadar uzandı.
2 SAAT SONRA TESLİM OLDU
Kaza sonrası plakasını olay yerinde düşüren otomobilin sürücüsü Koray Kurtuluş, 2 saat sonra Haliç Polis Merkezi'ne teslim oldu. Kaza nedeniyle bir süre trafiğe kapanan yol, cesedin kaldırılması ile normale dönerken, Kurtuluş'un sabah saatlerinde adliyeye sevkedileceği öğrenildi.
"ELİ SOPALI GENÇ KIZIN CESARETİ..."
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Taksim'de dün akşam saat 23.30 sıralarında bir otomobil sürücüsü ile taksi şoförü arasında yol verme meselesi nedeniyle tartışma çıktı.
İki sürücü arasındaki tartışma kavgaya dönüşünce otomobildeki bir genç kız elinde sopayla araçtan indi. Kavgaya müdahale eden genç kız, sürücüyü dayak yemekten kurtardı. Ancak taksi sürücüleri bu kez genç kıza tepki gösterdi. Genç kız ve sürücü, çevredeki vatandaşların müdahalesiyle otomobile bindirildi.
Fakat öfkesi geçmeyen taksi sürücüleri, genç kızın elindeki sopayı aldı. Taksiciler, araç içindeki genç kız ve sürücüyü bir süre tartakladı. Sürücü ve genç kız çevredekilerin taksicileri uzaklaştırmasıyla olay yerinden ayrıldılar.
"DERS ALMAYINCA ZEHİRLENDİLER"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen yaşlı Bulut çiftinden Halil Bulut yaşamını yitirdi, eşi Yadigar Bulut ise yoğun bakımda tedavi altına alındı.
Tedavinin ardından evlerine gönderilen yaşlı çift, tekrar sobayı yakınca zahirlenerek hayatlarını kaybetti.
Yeşiltepe Mahallesi Yaşar Doğu Caddesi Gökçe Sokakta, Halil Bulut (72) ile eşi Yadigar Bulut (71), sobayı yakarak uyudular.
Bir süre sonra uyanan çift sobadan çıkan karbonmonoksit gazından rahatsızlık duymaları üzerine, aynı mahallede yaşayan kızları Medine Gezici’yi arayarak yardım istedi.
Bunun üzerine, eve gelen Gezici anne ve babasını Çorlu Devlet Hastanesine götürdü.
Doktorlar yaşlı çifte soba zehirlenmesi teşhisi koyarak müşahede altına aldı. Yaklaşık 1 saat süren tedavilerinin ardından Halil Bulut ve eşi taburcu edildi. Kızları anne ve babasını alarak tekrar evlerine götürdü.
Bir süre sonra ihtiyar çift, yeniden sobayı yakarak uyudu. Anne ve babasını merak eden ve eve gelen kızları Gezici, kapının açılmaması üzerine camı kırarak içeriye girdi.
Anne ve babasını baygın bulan Gezici, ambulansı arayarak yardım istedi. Olay yarine gelen sağlık ekipleri Halil Bulut ile eşini ambulans ile tekrar Çorlu Devlet Hastanesine götürdü.
Yapılan tüm müdahalelere rağmen Halil Bulut hayatını kaybetti. Eşi Yadigar Bulut ise hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı.
"ORMANDA ÇIPLAK BULUNAN KADIN CİNAYETİNDE İLGİNÇ GELİŞME"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Adana’da dövülüp elle boğulduktan sonra atıldığı ormanlık alanda belden aşağısı çıplak halde bulunan 44 yaşındaki Berrin Akmansoluk’dan elde edilen spermlerin, olayla ilgili yargılanan 3 sanığa ait olmadığı anlaşıldı.
Sarıçam ormanlarında, kocasından yıllar önce boşanan bir çocuk annesi Berrin Akmansoluk’un cesedi vatandaşlar tarafından bulundu. Akmansoluk’un en son birlikte olduğu iddia edilen arkadaşları Jandarma Astsubay Başçavuş 37 yaşındaki Murat Okur ile oto alım satımı yapan 25 yaşındaki Gökhan Can ve aynı yaştaki Nurullah Bedir gözaltına alındı.
Sanıklar, ifadelerinde karşılıklı birbirlerini suçladı. Can ile Bedir tutuklandı, astsubay tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Haklarında ‘cinsel saldırı ve kasten öldürme’ suçundan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan sanıklar 7’inci kez çıktıkları duruşmada yine birbirlerini suçladı.
İKTİDARSIZSIN DEDİ
Sanıklardan Nurullah Bedir, olay gecesi astsubay Murat Okur’u kendi evine bıraktıktan sonra, Can ve Akmansoluk ile birlikte çorba içmek için Kozan’a giderken, ormanlık alana geldiklerinde Can ile Akmansoluk’un dışarı çıktıklarını belirterek, “Ben cinsel ilişkiye gireceklerini düşündüm. İkisi tartışmaya başladı. Berrin, Gökhan’a ‘iktidarsızsın’ diye hakaret etti. Gökhan da küfrediyordu. Yanlarına gittim, ayırırken Gökhan bana da vurdu. Ben de yola çıktım, 10- 15 dakika sonra Gökhan da geldi. Berrin’i sorduğumda sinirlenip dövdüğünü, başkasının onu almaya geleceğini söyledi” dedi.
BEN UYUMUŞUM
Olay akşamı trafik kazasına karıştıklarını ve olay yerinden astsubay Murat Okur’un getirdiği araçla Bedir’in evine döndüklerini anlatan Gökhan Can ise, “Biz Nurullah’ın evine döndük, Murat olay yerinde kaldı. Eve geldiğimizde Nurullah ile biz eve çıktık, Berrin araçta kaldı. Ben üzerim ıslandığı için elbise istedim. Üzerimi değiştirdikten sonra kanepeye uzandım, uyumuşum. Bir süre sonra Nurullah’ın sesi üzerine uyandım. Ben öldürme olayına katılmadım. suçsuzum” diye kendini savundu.
KİMLİĞİ ASTSUBAY SAPTAMIŞ
Cinayetle bir ilgisinin olmadığını savunan astsubay Murat Okur, öldürülen Akmansoluk’u arkadaşları kanalıyla tanıdığını ileri süren şöyle dedi:
“Çorba için Kozan’a gitmeye karar verdiler. Ben araçtan inip, Bedir’in evine gittim. Aradan 15 dakika geçmişti ki, kaza yaptıklarını öğrendim. Olay yerine gittim. Nurullah, Gökhan ve Berrin benim getirdiğim araçla gittiler. Beni de jandarma ekipleri bıraktı. Ben Nurullah’ın evinde otururken, Nurullah ve Gökhan geldi. Berrin’i evine bıraktıklarını söylediler. Geceyi Nurullah’ın evinde geçirdik. Ceset bulunduktan sonra Berrin’in kimliğini ben tespit ettim, ailesine de haber verdim.”
KİMLE OLDUĞU ARAŞTIRILACAK
Akmansoluk’tan elde edilen spermle sanıkların DNA’ları ile yapılan karşılaştırılmasında spermin sanıkların dışındaki bir kişiye ait olduğunun anlaşıldı. Bunun üzerine mahkeme heyeti, sanık Gökhan Can’ın avukatı M. Rahmi Yalçın’ın talebi üzerine, kadınla en son kimin cinsel ilişkiye girdiğinin tespiti için, kadının kendi cep telefonuyla görüştüğü erkeklerin araştırılmasına karar verdi. Ayrıca Bedir’in mahkemeye gönderdiği ihbar mektubunda ‘Berrin Akmansoluk’un Astsubay Murat Okur ile sevgili olduğu ancak kadının Okur’u mesai arkadaşıyla aldattığı, bu yüzden astsubayın Berrin’i öldüreceğini kendilerine söylediği’ şeklindeki iddiası üzerine Okur’un mesai arkadaşlarının da DNA örneklerinin alınmasına karar verilerek duruşma ertelendi.