Meğer vefa bir semtmiş!
Abone olTürkiye bu sözü, DSP'den dışlanan Hüsamettin Özkan'ın ağzından duydu ilk önce. Oysa yıllardır siyasette o kadar çok vefasızlık yaşandı ki, saymakla bitmez..
Erbakan'ın AKP İktidarı döneminde hapse mahkum olması bizi
gerilere götürdü. Demokrat Partinin üç şehidi, Menderes, Polatkan
ve Zorlu'nun idam edilmelerini başlatan süre olan 27 Mayıs, bu
ülkede uzun süre Hürriyet ve Anayasa Bayramı olarak kutlandı.
Süleyman Demirel, kendisinin varoluş sebebi olan Demokrat Parti'nin
bu şehitlerine karşı yapılan bu haksızlığın, bayram olarak
kutlanmasını kaldırmayı hiçbir gün düşünmedi. Hem Demokrat Parti
nutukları ile yıllarca bu ülkede Başbakanlık yaptı, hem de onların
itibarlarının iadesi bir yana, 27 Mayıslarda gidip Atatürk Anıtına
çelenk koymaya devam etti yıllarca. Süleyman Demirel, uzun yıllar
boyunca Menderes'in bürokratlığını da yapmıştı. Menderes ve
arkadaşlarına itibarlarının iadesi merhum Özal'a nasip olmuştu..
Menderes ve arkadaşlarına vefa göstermekten kaçan Süleyman Bey,
tarih tekerrür etti, bu kez kendi bürokratı olan Özal'dan
vefasızlık gördü. Ecevit, Erbakan ve Türkeş gibi siyasi yasaklı
olan Süleyman Demirel, eski mesai arkadaşı ve bürokratı olan, o
günün Türkiye'sinde tek başına iktidar olan, Anap'ın Genel Başkanı
ve Başbakan Turgut Özal tarafından affedilmek bir yana, siyasi
yasaklarının devamı konusunda yapılan referandrumda, yasakları
devam etsin diye yollara düşmesiyle bir kez daha yıkıldı. Kılpayı
ile sandıktan çıkmıştı çıkmasına ama, Özal ölene dek kini hiç
bitmemişti Süleyman Bey'in. Tarih bir kez daha tekerrür etti, Düne
kadar dizinin dibinden ayrılmayan, oğluna bile ismini verdiği,
bugün geldiği noktada çok şeyler borçlu olduğu Erbakan'a,
Erdoğan'ın kendi Başbakanlığı döneminde, hapis yolu göründü.
Erdoğan ne yapar bilmiyoruz ama Erdoğan'ın Adalet Bakanı ;
"Erbakan'a özel muamele yok" diye demeç vermiş. Böylesine hassas
bir konuda Çiçek'in bu demecini, Erdoğan'a danışmadan vermiş
olabileceği ihtimalini hiç ama hiç görmüyoruz. Dedik ya yazımızın
başında, siyaset, vefasızlığın hüküm sürdüğü bir vahşi orman gibi.
En yakınındakinin bile ölmesine göz yummaktan geçiyor, siyasette
var olmanın yolu. Ömrümüz vefa eder de görürsek, merak ediyorum,
Erdoğan kimden vefa bekleyecek böylesi bir günde.