Medyanın şifresi çözüldü!

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Damlapınar'ın editörlüğünü yaptığı “Medya ve Siyaset İlişkileri Üzerine” adlı eser, genişletilmiş baskısıyla tekrar okuyucularıyla buluştu. Kitapta, çok sayıda akademisyenin medya ve siyaset üzerine kalema aldığı değerlendirmeler yer alıyor.

İlk baskısı “Medya ve Siyaset İlişkileri Üzerine” adıyla yayınlanan bu derleme eser, akademik çevrelerden ve yazarlarımızdan gelen talepler doğrultusunda “Medya ve Siyaset” adını taşıyan ikinci baskısında konular ve kapsam üzerinde yapılan genişletme, güncelleme, gözden geçirme ve değişikliklerle alana dair bazı tartışma konularına cevap arıyor. Farklı yaklaşımlar, araçlar, stratejiler konu edilirken tarihi, felsefi, sosyolojik analizler ve bakış açılarına da yer veriyor.

Derlemenin ilk bölümünde Nurettin Güz, günümüz toplumlarının en çok ilgilendiği konular ve haber başlıkları arasında yer alan kamuoyu araştırmalarının medyada yayınlanmasının etik ilkelerini ele alıyor. Hamza Çakır, basın ve siyaset ilişkisini Osmanlı dönemindeki tarihi belgelere dayanarak tarihi açıdan değerlendiriyor. Şahin Filiz medya ve siyaset ilişkilerini ahlâk felsefesinin temel ilkeleri perspektifinden tartışıyor. Caner Arabacı basın ve siyaset ilişkisini tarihi bir örnek açısından inceliyor. Günümüz basın dünyasının geçmişine dair önemli temellere işaret ediyor. Medya ve siyaset ilişkisini iletişim sistemleri bağlamında Metin Işık inceledi. Bu incelemede Türkiye’de siyasal karar mekanizmalarınca oluşturulan iletişim sisteminin medya üzerindeki karakteristik etkileri çeşitli açılardan tartışılıyor. Birol Akgün, küreselleşme, bilgi toplumu ve e-demokrasi kavramlarından yola çıkarak, daha demokratik, katılımcı bir toplumsal yapıya kavuşmak için alternatif stratejileri ve araçları tartışıyor. Zülfikar Damlapınar, “medya siyaseti’nin algılanması ve güvenilirlik üzerindeki etkilerini ampirik veriler ışığında analiz ediyor. Medya ve siyaset ilişkisinde önemli bir süreç olarak siyasal reklâmı güncel tartışmalar üzerinden Şükrü Balcı ele alıyor. Son olarak Ç. Murat Hazar, medya ve siyaset ilişkisini kaos felsefesiyle yorumluyor.