Yeni bir yapılanma ile sahici bir haber dergisi olarak piyasaya
çıkan Nokta dergisi 25 sayı sonra yayın hayatına nokta koydu.
Bu son derece “hayırlı bir final” oldu!..
Derginin patronu Ayhan Durgun, kendi isteğiyle(!) dergisini
kapattı. Durgun, başta Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş olduğu
halde derginin bütün yazıişleri kadrosunun başına bir şey (!)
gelmesini önlemek için “sağ duyulu” davrandı.
Çünkü o ileriyi gören bir işadamı…
Alper Görmüş ise soyadının tersine, gözü haberden başka bir şey
görmeyen saf (yüzde 100) bir gazeteci… Nokta’nın diğer isimleri de
ondan farksız değil.
Oysa, burası Türkiye:
-Buradan çıkış yok!
***
Bu ülkede “basın özgürlüğü” vardır. Gazetecilik meslek ilkeleri
vardır. Demokratik haklar vardır.
Ancak, başka bazı özel kurallar, yazılı olmayan yasalar, olağan
yasa-dışılıklar, olağanüstü haller ve elle atılan goller de
vardır!
Alper Görmüş ve Nokta ekibi ise “yazılı” olanlara bakarak
gazetecilik yapıyorlar.
Mesela, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi…
Bu bildirgenin E bendinin 1. maddesinde deniliyor ki:
“Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca gazeteci kendi açısından
sonuçları ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve
uymak zorundadır.”
Nokta 22. sayısında yayınladığı “Darbe Günlüğü” başlıklı haber
ile derginin kapatılması sonucuna ulaşmıştır. Böylece “bu ülkede
hiçbir başarı cezasız kalmaz” temel ilkesi yine şaşmaz biçimde
doğruluğunu kanıtlamıştır.
***
Türkiye Gazetecilileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin bir
başka maddesinde de (E/17) devlet karşısında gazetenin pozisyonu
şöyle açıklanıyor:
“Gazeteci devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve
uluslararası politika konularında önyargılara değil, halkın haber
alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü
demokrasi kaygıları yönlendirir!”
Oysa Türkiye’de “etkili gazeteciyi” haber-komuta zinciri
yönlendirir.
Temel çizginin - limon suyu(*) ile yazılmış- 1. maddesi
şöyledir:
“Devletin her dediği doğrudur!..”
Devletin söylediklerinin doğru olmadığı durumlarda ise
alternatif vardır:
“Madde 2: Devletin doğru olmadığı durumlarda 1. madde
uygulanır!”
Alper Görmüş ve arkadaşları gazetecilik ilkelerine bakmaktan
yazılı olmayanları görememişlerdir.
Allah’tan başlarında iş bilen bir işadamı vardır!
Derginin bombalanmasına, gazetecilerin kurşunlanmasına gerek
bırakmadan yayıncılığı bıraktığını açıklamıştır.
Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve Hrant Dink’in başına
gelenlere bakarsak, Nokta için “ılıman” bir B planı uygulanmış
olduğunu rahatlıkla görebiliriz.
Nokta yayın hayatına kendi “özgür iradesi” ile nokta koymasını
bilmiştir. Alper Görmüş için ufukta 6 yıllık bir hapis yolu
belirmiştir.
Bizim özgür, bağımsız medyamızı en mahrem Nokta’sında ise
Sabahattin Ali’nin dizeleri yazıldığı günkü etkisiyle
salınmaktadır:
-Aldırma gönül aldırma!
(*) Limon suyu ile kağıt üzerine yazılan yazılar ancak altından
hafif alevle ısıtıldığında okunur hale gelir.