Medyada savaş baltaları çekildi
Abone olDoğan ve Ciner arasındaki savaş bu kez öncekileri aratacak. Ertuğrul Özkök Ciner'e medya çöplüğünü hatırlattı..
Geçtiğimiz haftalarda Ciner Grubuna ait Sabah gazetesi POAŞ'ta
vergi kaçakçılığı yapıldığını iddia etmişti. Dün de Doğan Grubu'nun
Hilton Oteli'ni yıkıp yerine yapacağı inşaatları konu edinen bir
haberle Aydın Doğan'ı köşeye sıkıştırmak istemesi bardağı taşıran
son damla oldu.
Hürriyet gazetesinden hemen yalanlama geldi. Genel Yayın
Yönetmesi Ertuğrul Özkök de bugün köşesinden kükredi. Özkök
köşesinde adeta medyada savaş baltalarının çekildiğini ilan etti.
Zira söyledikleri zehir zemberekti.
Ertuğrul Özkök "" başlığıyla kaleme aldığı yazısında tarih
tekerrürden ibarettir diyor ve geçmişin medya çöplüğünü
hatorlatarak adeta savaşın artık başladığını bakın hangi cünlelerle
muştuluyor:
"Bir medya sahibi, gazetelerinin manşetlerini makineli tüfek haline
getirmişse, başı kesilmiş tavuk gibi amok koşusuna çıkmışsa...
Bilin ki, saklamaya çalıştığı büyük pislikleri, örtmeye çalıştığı
büyük korkuları vardır.
Bir medya sahibi, ödeyemediği kredileri yeniden yapılandırmasını
kabul etmeyen banka yöneticilerine ve yakınlarına belden aşağı
pespaye iftiralar atmaya başladı mı...
Bilin ki, bulaştığı büyük pislikler, içine sinmiş büyük korkular
vardır.
Bir medya sahibi, kendine ilan vermeyen işadamlarına akıl almaz
şantajlar yapıyor, gazetelerinin manşetlerini bu şantajın cellat
baltası haline getiriyorsa...
Bilin ki, halının altına süpürdüğü iğrenç çöpler, geceleri
uykularına musallat olan kábusları, panikleri, paranoyaları
vardır.
Bir medya sahibi, kendi yaptığı kanunsuzluklar ortaya çıktığı,
kamuoyu vicdanına ok gibi saplandığı zaman, yüzsüz bir hırsız gibi
başkalarının üzerine çullanmaya, en vicdansız gözü kara iftiraları
atmaya başladığı zaman...
* * *
Bilin ki, panik ve kötülük, ruhunun bütün kılcal damarlarına, sinir
uçlarına metastaz yapmış demektir.
Bir vicdan zonası beynini kaplamış demektir.
Bir medya patronu, daha dün geldiği mahallede,
ikinci gün Keşanlı Ali edasıyla dolaşmaya, ona buna omuz atmaya
başlamışsa...
Bilin ki, yolun sonu yaklaşıyor demektir.
Bir medya patronu, daha dün geldiği mahallede,
sırf vakarı yüzünden, sırf onunla dalaşmamak gibi efendice bir
tavır yüzünden karşısına kimse çıkmıyor diye kendini Ali
kıran baş kesen gibi görmeye başlıyorsa, bilin ki medya çöplüğünde
yerini almaya hazırlanıyordur.
Eğer bir medya patronunun çevresini saran profesyonelleri ona, bu
mahallenin yakın tarihini hatırlatmıyor, "tarih tekerrürden
ibarettir" dersleri vermiyor, onu makul çizgiye çekmeye
uğraşmıyorsa...
Bilin ki yöneticileri, o patronu cehenneme götüren yolların
taşlarını döşüyorlardır.
* * *
Bunları yazarken karşıma hayalet bir medya patronunu mu koydum?
Öyle bir hayalet portreye ihtiyacım yok.
Yakın geçmiş, 17 yıllık tecrübem bana bunları söylüyor.
Ve son sözüm şu:
Eğer bir medya patronu bunları yapıyorsa ne olur?
Dedim ya, yakın tarih hálá çok yakın...
Medya çöplüğündeki eski medya patronları galerisine girin, onların
bugünkü mukallidi kim bakın, portre önünüze
çıkacaktır.
İlle de adını koymak, koyucunun zekásına hakaret anlamına
gelir..."