Medyada kadının adı yok, ödülü var
Abone olGalatasaray Üniversitesi'nde gerçekleştirilen panelde medya ve kadın ikilemi masaya yatırıldı. Panelde Türk medyasının kadına olan tahammülsüzlüğü dile getirildi.
İLAD İletişim Araştırmaları Derneği ve ANKA Ajansı tarafından bu
yılın Ekim ayından itibaren her yıl beş kadın gazeteciye verilecek
Müşerref Hekimoğlu Ödülleri bir panelle tanıtıldı. Galatasaray
Üniversitesi’nde gerçekleşen panelde geçmişten günümüze medyada
kadın gazetecilerin yaşadığı sorunlar tartışılırken kadınların
karar alMA sürecinde daha fazla yer alması gerektiği vurgulandı
GSÜ-HA (İstanbul) İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) ve ANKA
Ajansı geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılan gazeteci Müşerref
Hekimoğlu’nun adını kadın gazetecilere verilecek ödüllerle
yaşatmaya karar verdi. Her yıl iki kurumun belirleyeceği seçici
kurul tarafından değerlendirilip Hekimoğlu’nun ölüm yıldönümü olan
10 Ekim’de verilecek ödüller « Siyasal-sosyal, kültür-sanat,
çevre-eğitim, sağlık ve röportaj » olmak üzere toplam beş
kategoriden oluşuyor. Ödüllerin tanıtımı için İLAD ve ANKA Ajansi
Galatasaray Üniversitesi’nde bir panel düzenledi. Akademisyen,
öğrenci ve gazeteciler olmak üzere kadınların daha fazla ilgi
gösterdikleri panelde medyada erkek egemen bakış açısının yarattığı
sorunlar ve kadınların karar alma süreçlerinden nasıl dışlandıkları
tartışıldı. ‘Geçmişten Günümüze Kadın Gazeteciler’ başlıklı panelin
açılış konuşmasını yapan Galatasaray Üniveristesi İletişim
Fakültesi Dekanı Prof.. Özden Cankaya ANKA Ajansı ve İLAD’ın
ortaklaşa düzenledikleri Müşerref Hemioğlu Gazetecilik ödüllerinin
açıklamasını yapmak için bu paneli gerçekleştirdiklerini ifade
etti. “Müşerref Hekimoğlu basın tarihimizde devrimci düşünceleri,
eşitlikçi ve özgürlükçü tutumuyla örnek alınacak bir gazetecidir ve
onun adına verilen bu ödülü çok önemsiyoruz” diyen Prof. Cankaya
içinde bulunduğumuz dönemde cumhuriyet değerlerini yansıtan kadın
gazetecilere her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Panelin yöneticiliğini yapan İLAD Başkanı Hıfzı Topuz Müşerref
Hekimoğlu ile tanışmalarını anlatarak başladığı konuşmasında
Hekimoğlu’nun gazetecilik ve sosyal yaşamına dair anekdotlar
getirdi. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden
Prof.Yasemin İnceoğlu Tanzimat’tan günümüze kadın gazetecilerin
serüvenlerini anlattığı konuşmasında medyada çalışan kadınlara
yönelik araştırmalardan örnekler verdi. Kadınların kendi
sorunlarını yeteri kadar sorgulamadıklarını belirten Prof.
İnceoğlu, medyada erkek egemen bakış açısından kurtulabilmek için
erkeklerin de düşünce yapılarını değişmesi gerektiğini ifade etti.
Yaşayan en deneyimli kadın gazetecilerden biri olan Prof. .Nermin
Abadan Unat İkinci Dünya Savaşı yıllarında gazeteciliğe başlama
sürecini anlattı. Unat, Müşerref Hekimoğlu’yla dostluklarını ve
onun gazetecilik mesleğine bağlılığını vurgularken Hekimoğlu’nun
hastalığının en ağır dönemlerinde bile yazı yazmaktan
vazgeçmediğini ifade etti. Müşerrref Hekimoğlu ödüllerinin önemine
de değinen Unat gazetecilere verilecek ödülün elbette ki
porselenden bir Anka kuşu olacağını söyledi. Türk medyasının 40 yaş
üstü kadınlara tahammülü yok Genel yayın yönetmenliğine yükselen
ilk kadın gazeteci Nurcan Akad ise Hekimoğlu’nun Türk medyasında
her kademede kadın gazetecilerin yaşadıkları sorunlara değindi.
Yaşanan sorunları « Türk medyası kadın-erkek eşitliğinin ihlal
edildiği, cinsiyet ayrımcılığının yapıldığı bir alandır » şeklinde
betimleyen Akad sözlerini « Medyada gerek gazetecilik yapan gerekse
habere konu olan kadına erkek egemen bakış açısıyla yaklaşılır ve
Türk medyası 40 yaşını geçmiş kadınlara tahammül edemez » diye
sürdürdü.. ‘Türkiye’de bir kadın genel yayın yönetmenliği konumuna
ancak 21. yüzyılda ulaşmıştır’ diyen Akad, gerek Hürriyet
Gazetesi’ndeki yazı işleri müdürlüğü gerekse Akşam gazetesindeki
genel yayın yönetmeniliği sürecinde erkek meslektaşlarına karşı
mücadele vermek zorunda kaldığını anlattı. Medyada yönetici
pozisyonuna gelebilecek kadın gazetecilerin kriz bahanesiyle
tasfiye edildiğini, onların yerine sabun köpüğü haberler yapan
meslektaşlarının vitrine konulduğunu ve teşvik edildiğini söyleyen
Akad medyadaki egemen erkek bakışı sorununun kadınların karar alma
sürecinde daha fazla bulunmaları ile çözülebileceğini ifade etti.
Panelin ardından Serbest Kürsü bölümünde Altan Öymen, 1972 yılında
kurmuş olduğu ANKA Ajansı’nı beş yıl sonra Müşerref Hekimoğlu’na
devrettiğini ve Hekimoğlu’nun 28 yıl bu ajansı başarı ile
yönettiğini söyledi. Öymen, Hekimoğlu’nun gazeteciliği bir yaşam
biçimi olarak gördüğünü ve bu yönüyle kadın gazetecilere örnek
olduğunu belirtirken kendisi adına verilen bu ödüllerin kadın
gazeteciler aleyhindeki ayrımcılığı biraz olsun hafifleteceğini
ifade etti. Galatasaray Üniversitesi Öğretim Görevlisi Füsun
Özbilgen ise Hekimoğlu ile zaman zaman tartışmalı bir süreçte
ilerleyen dostluğunu ve gazeteciliğa başladığı yıllarda “17 yıl
dişi sinek giremedi “ diye nitelenen Cumhuriyet Gazetesi Ankara
Bürosu’nda göreve başlama sürecini anlattı. Bu sürecin sonunda ise
Türkiye’nin ilk kadın yazı işleri müdürü olduğunu belirtti.
Kadınların karar alma süreçlerinden dışlandığını belirten Özbilgen
çabuk pes etmemek gerektiğini söyledi. Kadın gazetecilere Müşerref
Hekimoğlu Ödülü Müşerref Hekimoğlu, meslek yaşamında, bağımsızlık,
eşitlik ve özgürlük değerlerini ve cumhuriyetin devrimci ilkelerini
savunan, gazetecilikte temel işlevin “haber” ve “bilgilendirme”
olduğuna inanan, haberde “doğruluk ve tarafsızlık” kaygısını her
şeyin önünde tutan, sorgulayıcı gazeteciliği yaşam biçimi haline
getiren ve toplumdaki çeşitliliği anlamaya çalışan bir çizgide
ilerlemişti. Yazılı basında “Haber ve Röportaj” alanında, bu
ilkelere uyan kadın gazetecilerin haber ve röportajlarını
ödüllendirerek Müşerref Hekimoğlu’nun adını yaşatmak amacıyla basın
ödülleri oluşturuldu. Ödüller: A-HABER a)Siyasal – sosyal b)Kültür
Sanat c)Çevre Eğitim d)Sağlık B-RÖPORTAJ olarak 5 kişiye verilecek.
Haberde 4 dalda 4 kadın gazeteciye ve röportajda 1 kadın gazeteciye
olmak üzere her yıl toplam 5 kadın gazeteci Müşerref Hekimoğlu
Basın Ödülü alacak. Ödül için, Müşerref Hekimoğlu’nun yıllarca
başkanlığını yaptığı ANKA Ajansı ve İLAD (İletişim Araştırmaları
Derneği) tarafından kurumsal bir anlayışla oluşturulan Seçici Kurul
değerlendirme yapacak ve ödüller her yıl Müşerref Hekimoğlu’nun
ölüm günü olan 10 Ekim tarihinde açıklanacak. Ödüllerin parasal
değeri her yıl yeniden belirlenecek ve manevi niteliği ise Müşerref
Hekimoğlu ödülleri için özel olarak imal ettirilecek Anka Kuşu
formunda bir seramik eser ile temsil edilecek. Müşerref Hekimoğlu
ödülü için aday olacak kadın gazeteciler, ödül yönetmeliğindeki
koşullara göre 1 Eylül saat 17.00’ye kadar başvuruda
bulunabilecekler ya da kurumları onlar adına başvuru
yapabilecek.