Medyada DEP Bayramı var!
Abone olDEP'li eski vekillerin cezaevinden çıktığı anı 'Bayram havasında' yayınlayan medya bir sınavdan geçiyor. Herkesin rahatsız olduğu konuyu, Fatih Altaylı dile getiriyor..
Altaylı'yı hasta eden şey, Zana ve arkadaşlarının cezaevinden
çıkması değil.. Altaylı, onların çok daha önce dışarıda olması
gerektiği yönündeki inancını belirtiyor. Altaylı'nın asıl kafasına
takılan mesele, medyanın tutunduğu tavır. Altaylı, medyanın o
tavrını bugünkü köşesinde şöyle dile
getiriyor:
Vatanperver Fırka’nın üyeleri mi serbest bırakıldı?
LEYLA Zana ve arkadaşları serbest bırakıldı. Bunun yargı kararıyla
olması işin ‘doğru’ tarafı. AB yolunda önemli bir ‘engel’in
aşıldığı da bir gerçek.
Üstelik, bugün serbest bırakılmasalar, kısa bir süre sonra zaten
cezalarını tamamlayıp çıkacaklardı. Davaya bakan mahkeme TCK’nın
59. maddesini uygulamış olsaydı, bu iş çoktan bitmiş olurdu ki,
Zana ve arkadaşlarının mahkumiyetleri boyunca sergiledikleri tavır,
59. maddenin uygulanmasına imkan sağlar nitelikteydi. Benim derdim
bunlar değil.
Beni ‘hasta’ eden, dün haber televizyonlarının yayın anlayışları
oldu. Elbette ki, Yargıtay’ın kararı önemliydi ve Zana ile
arkadaşlarının serbest bırakılması haberdi.
Ancak bunun bir ‘müjde’ edasıyla verilmesini anlayamadım.
Sanırsınız ki, Zana ve diğer DEP’li milletvekilleri Türkiye’ye 20
yıla yakın bir süre kan kusturan, 30 bini aşkın insanımızın ölümüne
yol açan bir terör örgütü ile bağlantılı oldukları için Türkiye’de
değil, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını savundukları için yurtdışında
bir mahkemede yatmışlar. Bir anda geçmiş unutuldu. Yaşanan,
yaşatılan acılar unutuldu ve Zana ile diğerleri birer ‘demokrasi
kahramanı’ oldular. Haber öyle bir biçimde verildi, öyle bir hale
sokuldu ki, sanki Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı müthiş bir zafer
kazanmışlar ve buna alkış tutuluyor.
Hapishane çıkışında Zana ve arkadaşlarını karşılamaya gelenler
elleriyle zafer işareti yapıyor, televizyonların duyuruları
sayesinde basın toplantısı yaptıkları yer de, akşam toplandıkları
ev de bir türbe ya da bir miting alanına çevriliyordu.
Oysa salıverilenler bir dönem bu ülkeye karşı savaş ilan eden ve
bugünlerde yine savaş ilan edeceğini açıklayan ‘maşa’ bir örgütün
destekçileriydi.
Haber televizyonlarındaki görüntüleri ve yapılan şakşakçılığı
izlerken kanım dondu.
Allah tarafından Leyla Zana, haber televizyonlarının
yöneticilerinden daha akıllı ve sağduyuluydu da, basın
toplantısında derli toplu laflar etti.
Acaba naklen yayınlanan bu toplantıda Zana ‘farklı’ mesajlar
verseydi, haber televizyonlarımız ne yapardı çok merak
ediyorum!
Yazı: Fatih Altaylı
Kaynak: Hürriyet Gazetesi