Medya yeni TCK'dan çok çekecek
Abone olYeni Türk Ceza Yasası'na karşı tepkiler devam ediyor. 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yasa medyaya büyük kısıtlamalar getiriyor.
Yeni Ceza Yasası ve habercilik
1 Nisan'dan itibaren birçok gazete 3'üncü sayfa haberlerine yer
veremez olacak..
1 Nisan'da uygulamaya girecek olan yeni Türk Ceza Yasası, toplumun
birçok kesimleri gibi, yazılı ve görsel medyanın da işini derinden
etkileyecek.
Hem gazeteler, hem televizyonlarda çalışan basın emekçileri
yaptıkları haberlerden dolayı hapis cezasına çarptırılma
tehlikesiyle yüz yüze gelecek.
Gerek farklı köşe yazarları, gerekse basın kuruluşları gazeteciler
için büyük tehlike arz eden Ceza Yasası maddelerini gözler önüne
serdi.
Ancak iktidarın, başta Başbakan olmak üzere medyadan çok fazla
hoşlanmadığı bir sır değil. İktidar, basında çıkan her haber veya
yorumu kendine yönelik bir komplonun bir parçası görme
eğiliminde.
Bu nedenle, bu saatten sonra Ceza Yasası'nda bir değişiklik
beklemek aşırı iyimserlik olur.
Gazetecilere düşen yeni yasal düzenlemelere hazırlanmak, habercilik
anlayışını yeni döneme uyarlamak olacak.
Aslında basının kendine yeniden bir çeki düzen vermesi kaçınılmaz
bir noktaya geliyor.
Avrupa Birliği standartlarını hedefleyen bir ülkede, siyasi
iktidarı uyum süreci için gerekli adımları atmamakla eleştiren
basının kendisinin bu yolda ciddi mesafe aldığı söylenemez.
Bir fotoğraf üç isimden yola çıkıp haber yapma kültüründe gelişmiş
basın, cezalandırıcı, yasaklayıcı Ceza Yasası hükümlerinden
yararlanarak çalışma ortamını kökten değiştirme yoluna gitmek
zorunda.
1 Nisan'dan itibaren birçok gazete 3'üncü sayfa haberlerine yer
veremez olacak. Çünkü, bu sayfalarda yer alan haberlerin önemli
bölümü hapis cezası gerektiren suç haline gelecek.
Türkiye'de bundan böyle konusuna hakim, bir dalda uzmanlaşmış
muhabirler dönemi açılacak.
Elbette bugün de her gazetede bu işi başarıyla yapan arkadaşlarımız
var. Ancak bu tarzın meslekte egemen olduğunu söylemek kolay
değil.
Araştırmacı gazeteciliğin öne çıkacağı bu dönemde bir yandan basın
özgürlüğünü ciddi ölçüde kısıtlayacak yeni Ceza Yasası'na
protestoları sürdürmek, yasaklayıcı hükümleri değiştirmek için
ciddi mücadele vermek, diğer yandan da kendimizi yeni gazetecilik
standartlarına hazırlamamız gerekiyor.
Cumhuriyet ve Yeni Asır gibi gazetecilik okulu biçiminde çalışan
iki köklü kurumun bu işlevlerini kaybetmesi sonucu, her gazete
kendi eleman politikasını kendi çizmek durumunda.
SABAH, basında yeni bir dönemin açıldığının uzun süredir
farkında.
Bu döneme hazırlık için önemli adımlar attık, atmaya devam
edeceğiz.
Türkiye'nin iyi yetişmiş genç kadroları var. SABAH olarak bu
insanlara yatırım yapma kararındayız. Hukukçular, ekonomistler,
işletmeciler, mühendisler, siyaset bilimciler kendilerine bu yeni
dönemde SABAH Ailesi içinde yer bulabilecek.
Haberin ve habercinin önem ve ağırlığının iyice arttığı bir döneme
giriyoruz.
Yasaların bir kısmı elimizi ayağımızı bağlamaya çalışıyor ama Bilgi
Edinme Yasası gibi kimileri de elimize yeni silahlar veriyor. Bu
tip yasaları kullanarak Türkiye'de gerçek anlamda araştırmacı
gazeteciliği hakim kılabiliriz.
Kupona, VCD'ye yapacağımız harcamaları gazeteciliğe yönlendirerek
geleceğe yatırım yapabiliriz.
Zaten bunu başaran gazetelerin ve gazetecilerin ayakta kalacağı bir
döneme giriyoruz. Avrupa Birliği hedefi gerçekleşmese bile, bu
hedefe doğru atılan bütün adımlar Türkiye'de gazeteciliğin de
çehresini kökten değiştirecek.
Basın, toplumun kendisinden beklediği görevi başarıyla yerine
getirmek için bu değişimi gerçekleştirmekle yükümlü.
Yazı:Ergun Babahan
Kaynak:sabah.com.tr