Medya operasyonunun mimarı kim?

Doğan Grubu'nda yaşanan hareketlenmelere değinen Oray Eğin, isimli yazısında, yaşanan transferlerin nedenlerini açıkladı.

Yazı: Oray Eğin
Kaynak:

Geçen gece medyatava.com'da bir son dakika haberi: Mehmet Y. Yılmaz, Turgay Ciner'le anlaşmış. Sabah grubuna geçecek, orada yeni gazeteler çıkartacakmış. Peşine çok değerli ekibini de takacakmış tabii ki. (Bir temenni: Yoktan var ettiği yazarlarını falan da alabilir mi?) Ertesi gün türlü rivayetler: Doğan grubunun onu bırakmayacağı, kararın halen tatilde olan Mehmet Y. Yılmaz dönünce verileceği... Tabii türlü komplo teorileri de üretiliyor Yılmaz'ın Sabah'a geçişiyle ilgili. Sabah gazetesine yayın yönetmeni olacağı veya Star alınırsa orada bir şeyler yapacağı falan konuşuluyor. Yeni medya patronu Turgay Ciner'in de önce Fatih Altaylı'yla başladığı transfer atağının aslında en güçlü patron olmaya doğru adımlar olduğu düşünülüyor.

Medyada beş yılda bir yaşanan tarzda bir hareketliliğin içindeyiz. Ve durum kelebek etkisi: Bir yerde hareketlilik varsa, pek çok kişi de bundan etkilenecek.

Mehmet Y. Yılmaz'ın Sabah grubuna transferi birçok açıdan anlamlı; kendisine de hayırlı olsun, ama işin bir de görünmeyen kısmı var.

Öyle ki birkaç sene önce de Yılmaz'ın Ciner'le görüştüğü haberi yayılmıştı. E önce haber çıkıyor, gerçekleşmesi zaman alıyor demek ki.

Zamanlamanın şimdi olması epey ilginç. Zira bu geçişi de Doğan grubunda bir süre önce başlayan operasyonların bir devamı olarak okumak gerekiyor.

Biraz geriye çekilip bir süre öncesine bakalım: Hürriyet'e yayın yönetmeni olacağına kesin gözüyle bakılan Sedat Ergin bir gece operasyonuyla Milliyet'in başına getirildi. Milliyet'i yöneten Hanzade Doğan ilk başından beri Mehmet Y. Yılmaz'la çalışmak istemiyordu ve gazete adeta iki kampa ayrılmıştı. Ancak hiç kimse Milliyet için Ergin'in adını telaffuz etmiyordu. Önce Can Dündar düşünüldü, hatta test olarak da Popüler Kültür eki çıkartıldı. Ancak Mehmet Y. Yılmaz; eke hiçbir desteği vermeyerek öldürdü bu projeyi. Daha sonra Derya Sazak'ın adı gündeme geldi, ama Yavuz Baydar yok edilince ombudsman yapıldı. Enis Berberoğlu, hatta Fatih Altaylı'nın adı geçti. Ve en beklenmediği anda Sedat Ergin'in yayın yönetmenliği açıklandı. Hiç konuşulmamasına rağmen en iyi tercihti aslında. Şaşırtıcı olan Ergin'in Hürriyet'e değil, Milliyet'e gitmesi.

Milliyet'te geçtiğinde 'Yayın Yönetmeni'nin üstünde Murahhas Aza olur mu, çıkartın' diyerek Doğan Heper'in adını künyeden çıkartan Mehmet Y. Yılmaz ise Sedat Ergin'in üstüne Murahhas Aza olarak yerleştirildi.

İkinci operasyon CNN Türk'te oldu. Efe Önbilgin görevden alındı, başka bir yere kaydırıldı. Mehmet Ali Birand, Kanal D'ye çekildi, Hürriyet'in yeni gözdesi Ahmet Hakan'ın CNN Türk'te program yapacağı açıklandı.

Ve son olarak da Kanal D'nin başından Fatih Altaylı yollandı. Kanalın genel yayın yönetmeni Murat Saygı'nın da gidici olduğu konuşuluyor.

Mehmet Y. Yılmaz, Fatih Altaylı ve Efe Önbilgin'i aynı kayığa bindirense çok ilginç bir isim: Mehmet Ali Yalçındağ, Doğan Medya Grup Başkanı. Mehmet Y. Yılmaz'la birlikte Simge grubunu kuran, Posta'yı, Radikal'i, Fanatik'i çıkartan isim. Önbilgin de, Altaylı da 'onun ekibi' olarak biliniyordu.

Doğan Grubu'nda medya grup başkanı yardımcılığını ise Ertuğrul Özkök yapıyor. Ve bakın şimdi ne oldu: Özkök, müthiş bir taktisyenlik yaparak her yere kendi ekibini yerleştirip, kendi konumunu iyice güçlendirdi. Bugünlerde Doğan Grubu'nda konuşulan da bu: Ertuğrul Özkök'ün başladığı, yönettiği ve sürdürdüğü operasyonun başarısı.

Geçmişte de olduğu gibi şimdi de Türkiye'deki en güçlü gazeteci Ertuğrul Özkök'tür.