Medya, mafyadan kurtulmalı
Abone olRadikal'de Sedat Peker ile ilgili haberleri yayınlamayan İsmet Berkan, bugünkü yazısında da mafyadan kurtulma yolunda, medyanın yapması gerekenlere değindi.
Kelebek operasyonuyla birlikte tüm kamuoyunun yöneldiği tek isim
Sedat Peker oldu. Ama İsmet Berkan, bu haberleri işlemedi. Berkan,
mafyayla mücadelede medyanın yapması gerekenleri "Peki mafyayla
nasıl mücadele edeceğiz?" yazısıyla verdi...
Sedat Peker haberlerini dün bu köşede açıkladığım sebeple gazetede
farklı ölçüler kullanarak yayımlamak, gazete ve gazetecilerin
mafyayla mücadelede hiçbir rol üstlenmeyecekleri anlamına
gelmemeli.
Ancak, her şeyden önce bu mücadele hukuk içinde kalınarak
yapılmalı.
'Çamur at, izi kalsın' yöntemiyle mafyayla mücadele edilemez. Oysa
bugüne kadar, hatta belki bugün dahil güvenlik güçlerinin mafyayla
mücadelede uyguladıkları 'yöntem' öz itibarıyla bundan başka bir
şey değildir.
Dün Dündar Kılıç vardı. Yıllarca hapiste yattı, bugünkülerden
farklı olarak mahkûm olup hüküm giydiği bile oldu ama Dündar Kılıç
öldüğü güne kadar, hapiste geçirdiği yıllar dahil organizasyonunu
yönetmeyi sürdürdü.
Alaattin Çakıcı, neden Fransa'da veya Avusturya'da hapis yatmaktan
şikâyetçi. Neden Türkiye'ye gelmeyi istiyor? Çünkü burada hapiste
de olsa organizasyonunu yönetmeyi sürdürüyor. Bizde, siyasi
tutukluların en önemlisi olan Abdullah Öcalan için bile hapiste
yatmak, dışarıdaki hayattan izole olmak anlamına gelmiyor. Öcalan
da hapisten örgütünü yönetmeye, en azından örgüt üzerinde etkili
olmaya devam ediyor. Elbette Sedat Peker de organizasyonunu ve son
reklam kampanyası sayesinde hayli genişleme potansiyeline sahip
olan işini yönetmeye devam edecek.
Kaldı ki, o mafya liderlerini gerçekten mahkûm ettirip hapse atıp
sonra da onları gerçekten tecrit etmeyi başarsak bile ülke
toprakları yeni yeni organize suç şebekelerinin doğmasına yardımcı
olmaya devam ediyor. Yani, çok beylik bir laf gibi gelecek, ama
bataklıktaki sineklerle değil bataklıkla mücadele etmek lazım.
Acaba Sedat Peker kaçak olarak geçirdiği iki günde ne yaptı? Acaba
o iki günde Bayrampaşa Cezaevi'nde onun için özel bir hazırlık
yapıldı mı, mesela koğuşların boya badanası yapılıp koşullar biraz
düzeltildi mi?
Acaba, sorumsuz bazı polislerin 'Peker soruşturmasına neden olan
işadamı'
diyerek basına adının başharflerini sızdırdıkları, gazetelerin de
bunu
yazdıkları kişi şimdi ne yapıyor?
Bence basının polisin ve savcılıkların mafyayla mücadele
yöntemlerini daha iyi incelemesi ve okuyucularına bu alandaki
aksaklıkları daha sık aktarması, mafyayla mücadeleye yapılacak en
büyük katkılardan biri olacaktır.
Örneğin son Sedat Peker olayı, özellikle bu bakımdan acilen mercek
altına alınmalı. Hele son olarak dün Peker'in tutuklanmasını kabul
etmeyen mahkemede görevli bazı kişilerin gözaltına alındığına
ilişkin çıkan haberler, bu dosyanın acilen açılması gerektiğini
gösteriyor.
Yani, bana göre medyanın mafyayla mücadeleye sağlayacağı en büyük
katkı,
o mücadeleyi bizzat yürütenlere verilecek eleştirel destek olmalı.
Öte yandan, mafyayı yaratan bataklığı da unutmamak gerek
elbette.
YAZI:İsmet BERKAN