Şimdiki nesle epey yabancı sayılabilecek bir evlenme
kültürü vardı benim çocukluğumda. Evlenmek isteyen gençlerin, bunu
doğrudan ifade etme yerine epey dolambaçlı yollara saptığı bir
zaman ve kültürdü benimkisi. Doğrudan şahidi de olduğum bir vaka
ise şöyle: Askerliğini yapmış ev kurma yaşında iki arkadaştan
birisi çiçeği burnunda bir damat iken diğerinin ailesi biraz
umursamaz davranmakta. Evlenmek isteyen fakat ailesinin dikkatini
bir türlü çekemeyeni, evlenmiş arkadaşından tavsiye ister. Arkadaşı
evde dikkati çekecek küçük huzursuzluklar çıkarmasını, bardak çanak
kırmasını, birazcık bağırıp çağırmasını tavsiye eder. Bu sayede
aile büyüklerinin dikkati çekilmiş olacaktır. Ancak, ikinci arkadaş
olayı mı yanlış anladı yoksa aile büyüklerinin dikkatini çekmek
için sansasyonun boyutunu mu arttırmak istedi bilinmez, ertesi
sabah evin tüm hayvan varlığını (kuzu, koyun inek, buzağı) önüne,
feryatlar içerisindeki aile bireylerini arkasına takmış bir
vaziyette tavsiye veren arkadaşının yanından geçer. Birazda
şaşkın olan yeni evli arkadaş sorar:
-Hayırdır? Nedir bu kaos?
-Senin tavsiyen işe yarıyor. Evin tüm hayvanlarını satmaya
götürüyorum. Gördüğün gibi evin bütün aile bireyleri feryat figan
arkama düştü.
Tavsiye sahibi yaren, olayın yanlış anlaşıldığını izah etmeye
çalışmadan önce kalabalık bir ailenin tek geçim kaynağı olan
hayvanları arkadaşından kurtarıp aileye yeniden teslim eder. Sonra
arkadaşına çıkışır:
-Bardak kır dedim, evi harap et demedim.
Çok uzun yıllar önce şahit olduğum bu çocukluk anımı yıllar
sonra bana anımsatan ise dün Yıldıray Oğur’un Twitter üzerinden
dikkati çektiği bir rapor oldu. Bir zamanlar benim de katkı
sunduğum ve Türkiye’nin o dönem en üretken düşünce kuruluşlarından
birinin logosunu taşıyor söz konusu rapor. Köklü bir kadro
değişikliği sonrası ciddi bir savrulma yaşayan düşünce kuruluşu,
bir süre de eski itibarını harcayarak var oldu. Uzun bir süredir
takip etmeyi bile lüzumsuz bulduğum bu kuruluştan çıkmış bahsi
geçen metin.
Daha önce yabancı medya ajanslarının Türkiye faaliyetleri ile
ilgili bir kaç yazı kaleme
almıştım. Bu
yazılarda mevcut medya düzenin itibarsızlaşmasının açık alanlar
bıraktığını ve bu alanların iki farklı mekanizma ile doldurulduğunu
yazmıştım. Bunlardan ilkinin internet sayesinde taliplisine ulaşma
becerisindeki emektar basın mensupları, diğerinin ise yabancı medya
kuruluşları olduğunu söylemiştim. Kurum kültürü oluşmuş ve
vatandaşlar arasında itibarlı medya kurumlarının güvenilir bilgiye
ulaşım için hayati olduğunu da eklemiş, ülkedeki medya kurumlarının
tamamının itibarsız oluşunu ise nitelikli enformasyon sunma
konusundaki başarısızlıklarına ve politik tetikçiliğe vardırdıkları
tarafgirliklerine bağlamıştım.
Öte yandan, henüz bir kurum kimliği oluşmamış yabancı medya
organlarının güvenirliliği ile ilgili kaygıları da dillendirmiştim.
Geçenlerde Twitter üzerinden ortaya konan birkaç komplo teorisinin
(Trump öldü, 3. Dünya savaşı başlıyor gibi) bir gece sabaha kadar
Türkçe Twitter yazışmalarının merkezinde yer alması, güvenilir
medya ihtiyacının önemini bir kez daha teyit etti. Oysa aynı
saatlerde dünyanın hiçbir yerinde ne böyle bir gündem ne de bu
kaygıları destekleyecek somut bir veri vardı. Yabancı dil bilenler
dünyadaki önemli haber kaynaklarından iddiaların mesnedini teyit
etme imkanına sahipken; sadece Türkçe bilenler Twitter’daki
spekülasyonlara saplandılar.
Ne var ki, bu kaygıların dile getirilmesi yerine ucuz bir
fişleme faaliyetinin stratejik rapor olarak sunulması, eğer ana
akım medya ve basın ile ilgili kaygıların fena halde yanlış
anlaşılması değilse aile büyüklerin dikkatini çekmeye çalışan
gencin stratejisi olmalı.
Çünkü yabancı medya organlarının neden bu kadar çok rağbet
gördüğüne, mevcut medya düzeninin neden nitelikli medya
mensuplarını hoyratça kapı dışarı ettiğine, tek sesli medyanın
neden bu kadar itibarsızlaştığına dair tek bir cümle dahi kaleme
almadan internette kimin kimi retweetlediğini yazmak, medya
çalışanlarını isim isim listelemek, her birinin daha önce çalıştığı
kurumları üzerinden tasnif ile fişlemek, rapor yazmak yerine
jurnalcilik oluyor.
Raporun müellifleri veya düşünce kuruluşunun idarecileri bu
rapordan muratlarını alırlar mı bilemem; lakin, evlenmek için aile
büyüklerinin dikkatini çekmeye çalışan genç en nihayetinde aileden
dışlandı ve uzun süre bekar kaldı...