Medya dünyasına Ayeri, yaklaşımı

Abone ol

Burhan Ayeri, BeşN BirK'nın yaptığı Ramazan Ayı ile ilgili programını çok beğenmiş. Ayeri bunun yanında Star'ın son zamanlarda yaptığı dizilere takılmadan edememiş...

Akşam Gazetesi yazarlarından Burhan Ayeri, BeşN BirK'yı son yaptığı Ramazan Ayı ile ilgili programından ötürü çok beğenmiş. Ayeri bu program sayesinde Ramazan Ayı'nın güzelliklerini görme imkanı bulmuş. Ayeri son yazısı olan ""de sadece bu konuya takılıp kalmamış. Ayeri aynı zamanda Star'ı son yaptığı dizilerden ötürü hicivli bir şekilde eleştirmiş. İşte Ayeri'den günün medya yorumu...


Ramazan'ın geldiğini anlamak için 'beşN birK'yı izlemek yeterliydi. Bu ekip, camiler ve cami restorasyonuyla ilgili program yaptı. Sultanahmet'e özel ağırlık verildi. Çift veya daha fazla sayıda minareli cami yapımı için padişah olunmasının şart olduğu 'Osmanlı geleneği' vurgulandı. Hani fena da olmadı. Bilmeyenleri aydınlattılar derken, tüm İslam aleminin mübarek ayını kutluyoruz. İmkanı olanları da 'Deniz Feneri Derneği' ve 'Türkiye Yardımseverler Derneği' gibi kuruluşların Ramazan kolilerine katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Unutulmasın ki, bu ülkede pek çok insan, inekli, sebze bahçeli ve de yürütülecek kumanyaların bulunduğu 'Ünlüler Çiftliği'nde yaşama imkanına bile sahip değil...
H H H
'Parken Stadı'nın bize uğurlu geldiğine inanmaya başladık' dersek bir yerde haksızlık yapmış oluruz. Ancak Avrupa'da Parken, Türkiye'de Şükrü Saracoğlu'ndan başka stad tanımamalıyız. Galatasaray'ın UEFA Şampiyonluğu çıkardığı Kopenhag'da bu defa milli futbol takımımız başarılı futbol sergiledi. Danimarkalıların dört önemli eksiği bulunması ve daha 30. dakikada on kişi kalmasalar dahi, bizi yenemezlerdi. Çünkü taktiksel, fiziksel ve ruhsal olarak iyiydik. Tek eksiğimiz şanstı. Görünen o ki, eğer bir savaş varsa Ersun Yanal'ın öne geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak bir konuda da israrcıyız; 'Oyunun son bölümlerinde adeta tükenen Fatih Tekke'nin yerine Hakan Şükür girebilirdi'. Sanırız, sürtüşmeyi sona erdirip, bu futbolcuyu 22 kişilik kadroya almakta yarar var. Kral bu takımda ve bu organizasyonda rahatlıkla oynar.
H H H
Danimarka televizyonunun yayını, şaşılacak kadar iyiydi. Onların kontrolunda olmasına rağmen Kanal-D'nin maç sonrası sundukları öz ama başarılıydı. En önemlisi de İlker Yasin'in anlatımıydı. Ondaki TRT günlerine dönüş, gençleşme açıkça fark ediliyor. Kutluyoruz. Diğer ekranlar da bitiş düdüğüyle Kopenhag'a bağlanıp, yorumlar aldı. Herkesin ortak görüşü 'Galibiyet kaçtı' yönündeydi.
H H H
'Kalplerden Dudaklara' basit ve 'Doldurt boşalt yapılan' bir TSM programı değil. Bunun en iyi örneği 'Taş Plak' bölümünde Kemal Gürses'in ölümsüz bestesi 'Geceler' çalınıyor. Hemen arkasından Yıldırım Bekçi'den canlısını dinliyorsunuz. Vedat Kaptan Yurdakul, Yıldız Tilbe'nin 'Çabuk Olalım Aşkım'ını tam anlamıyla Kürdili Hicazkar hale getirebiliyor. İcrayı da Erkan Yüksel'in piyanosu eşliğinde yine Bekçi'den izliyorsunuz. TRT'nin Belgin Gök ve Ümit Coşkun gibi isimleri ise müziğimizin hakkını veriyorlar. Mehpare Çelik'i anlatmaya gelince, 'Seyredenler zaten biliyor' demekle yetiniyoruz...
H H H
STAR, yavaş yavaş yiyecek kanalına dönüyor. Önce, 'Biz Boşanıyoruz', 'Şöhretler Kebapçısı' oldu. Şimdi de 'En Son Babalar Duyar', 'Kadir Bey Köfte' haline geldi. İkisi de başarılı yapım. Sanırız sıra 'Ünlüler İşkembecisi'ne geldi!

YAZI:Burhan AYERİ

Günün Önemli Haberleri