Medya başsavcıyı isyan ettirdi
Abone olMedya, Engin'i çileden çıkarmış. İlk günlerde sakinleştirici alan başsavcı, medyaya 450 soruşturma açıldığını söyledi.
Başsavcı Aykut Cengiz Engin, medyanın haber ve
yorumlarından bir hayli şikayetçi. Soruşturmaya ilişkin haber ve
yorumlarla ilgili 450 soruşturma açıldığını açıklayan Engin, “Buna
rağmen bazı gazetecilerin konuyu sansasyonel hale getirmekten
kaçınmadığını” söyledi.
Ergenekon iddianamesini açıklayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı
Aykut Cengiz Engin, bir hukukçu gözüyle, dava sürecini ve ekonomiye
olası yansımalarını değerlendirdi. Engin, “Ergenekon’un dava
süreci, çok uzar mı? Bazı ekonomistler, eğer uzarsa ekonomiyi
etkileyebileceğini düşünüyorlar?” sorusuna “Bu iş, 3- 4 aylık bir
mesele. Ekonomide denildiği gibi sıkıntı varsa, 1 - 2 yıldan bu
yana sıkıntıda. Dolayısıyla davanın şu anda ekonomiyi etkilediğini
düşünmüyorum” yanıtını verdi.
Bir savcı olarak, Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıların sorumluluğunu
duyduğunu belirten Engin, “Ekonomi çevreleri de, başka kesimler de
merak etmesinler, korkmasınlar, bizlere ve Türk yargısına
güvensinler. Dava açılırsa hukuk açısından en iyi sonucu
alacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
İddianameyi okumadım
Çelebi Holding’in 50. kuruluş yılını kutlama yıldönümünde
Dolmabahçe Sarayı’ında verilen resepsiyonda görüştüğümüz Başsavcı
Engin, iddianame özetini kısa bir metinle açıklamasının
eleştirildiğini, neden daha uzun açıklamalar yapmadığını
sorduğumuzda ise şunları söyledi: “Ben iddianameyi okumadım. 2 bin
500 sayfayı okumak mümkün mü? Bana verilen özet metni kamuoyuna
açıkladım. Başsavcı yardımcıları, bu işi takip eder. Yılda 150 -
200 bin arasında soruşturmayı takip ediyoruz. Doğrusunu söylersek
her şeye zaman ayıramıyoruz. İş yükümüz yoğun.”
Engin, medyanın davayla ilgili yanlı haber ve yorumlarından oldukça
şikayetçi. Özellikle siyasi alanda yazanların, konuyu kimi zaman
yanlış ve hatalı değerlendirdiğini düşünen Engin, çıkan yorum ve
haberlerle ilgili 450 civarında soruşturma açıldığını, buna rağmen
yine de bazı gazetecilerin konuyu sansasyonel hale getirmekten
kaçınmadığını söyledi.
Soruşturmada hatalar olabilir
Başsavcı Engin, soruşturma kapsamında tutuklanan ve tahliyesinin
ardından kanserden ölen Kuddisi Okkır’ın durumundan son aşamada
haberi olduğunu, ifade ederken, “Soruşturmalarda bu gibi olaylara
neden engel olunamıyor?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Okkır olayı, çok üzücü çok korkunç! Ne hapishane doktoru ne de
kendi doktoru, onun sağlık durumunu avukatlara iletmemişler. Nezle,
grip gibi bakılmış! Ben tesadüfen Okkır’ın sağlığından küçük bir
gazete haberdar oldum. Sonra da hemen durumun incelenmesini
istedim. Ancak, çok geç kalınmıştı. Eşi, bir yerlere ulaşmak
istemiş, başaramamış. Soruşturmalar sırasında böyle bazı hatalar
olabiliyor. Olmaması gerekir ama oluyor!” Bence de özür dilenmeli
Engin, Sabriye Okkır’ın eşinin ihmalden dolayı öldüğünü ve bunun
için devletin kendisinden özür dilemesi gerektiği düşüncesine
katılıyor. “Bence de özür dilenmeli” diyen Engin, konunun Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’ne intikaliyle ilgili ise hukuk sürecinin
işletilmesinin herkesin hakkı olduğunu söyledi.
İki günü sakinleştirici alarak geçirdim
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Çelebi
Holding’in davetine eşi Bedriye Engin’le birlikte geldi. Özellikle
konsolosların ve üst düzey protokolün yoğun ilgisiyle karşılaşan
Engin, kendisine davayla ilgili yöneltilen sorulara cevap verdi.
Bedriye Engin ise çok zor bir süreç yaşadıklarını belirtirken,
şunları anlattı: “Eşimin iddianameyi okuduğu günün ertesi yani
bugün medyada çıkan yorum ve haberlere çok üzüldüm. O, zor da olsa
görevini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Bugün (dün) iki
sakinleştirici alarak günü geçirdim. Gerçekten herkes böyle
zamanlarda dikkatli ve sorumlu hareket etmeli.”
Engin çifti, 17 Ağustos 1999’daki büyük Marmara depreminde
kızlarını kaybetmişlerdi. O olaydan sonra anne Bedriye Engin, uzun
süre bu acının izlerini yaşamıştı. Başsavcı Engin, DGM Savcısı iken
meslektaşı Engin Baltacı ile birlikte Nesim Malki cinayeti ile
Alaettin Çakıcı’nın karıştığı Türkbank ihalesini de soruşturmuştu.
O dönemde, İtalya’da “Temiz Eller” soruşturmalarını yürüten ünlü
Milano Savcısı Di Pietro’ya benzetilen Engin, Türkiye için de
“Temiz Eller”in umudu olmuştu.