Meclisten tezkere kararı çıktı! İşte sonuç...
Abone olTBMM'deki tezkere oylamasında sonuç çıktı. İşte Meclis'in tezkere maratonundan bazı satır başları;
Tezkere oylamsında evet çıktı. 298 evet oyuna karşın 98
hayır oyu ile Irak ve Suriye tezkeresi TBMM Genel Kurulu'nda kabul
edildi...
Başbakanlık Tezkeresi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. 98
ret oyu alan Tezkere, 298 oyla Meclis'ten geçti. Tezkere'nin kabul
edilmesinin ardından ilk açıklama Milli Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz'dan geldi. Yılmaz "Tezkere, çözüm sürecini olumsuz
etkilemez" diye konuştu.
GÜN BOYU MECLİS'TE YAŞANLAR
Meclis Genel Kurulu, birleştirilen Suriye ve Irak tezkerelerini oylamak üzere TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı başkanlığında toplandı.
Yeni yasama yılının hayırlı olmasını dileyen Bahçekapılı,
çalışmalarda benimsenecek uslubun, demokratik anlayış ve kurallar
çerçevesinde, karşılıklı hoşgörü ve saygıyla şekilleneceğine
inandığını ifade etti.
Terörün yarattığı bir insanlık dramı yaşandığını kaydeden
Bahçekapılı, "Gördüğümüz fotoğraflar, aldığımız haberler canımızı
acıtıyor. Türkiye'nin bu insanlık dramına seyirci kalması
düşünülemez. Çünkü Türkiye'nin inancı, kimliği, düşüncesi ne olursa
olsun her zaman mağdurun ve masumun yanında olmak gibi bir
sorumluluğu vardır. İnancım odur ki gazi Meclis içinde hiç kimsenin
terörün yanında olabilmesi asla mümkün değildir. Her şey barış
içinde olmalı. Her şey kardeşlik hukuku yerine getirilerek olmalı.
Teröre karşı konulmalı" diye konuştu.
Bahçekapılı daha sonra gündem dışı konuşmak isteyen üç
milletvekiline söz verdi.
'HEMEN ADIM BEKLEMEYİN'
Bu arada Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, kuliste bir gazetecinin "Tezkereden sonra hükümetin atacağı ilk adım ne olacak?" sorusuna, "Tezkereden sonra hemen bir adım beklemeyin" karşılığını verdi.
USUL TARTIŞMASI
TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, AK Parti grup önerisinin kabul edilmesinin ardından tezkere üzerinde görüşmelere geçileceğini belirtti.
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani'nin, tezkerenin
Anayasa'ya aykırı olduğunu ve görüşülemeyeceğini iddia etmesi
üzerine usul tartışması açıldı.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, tezkerinin
Anayasa'ya aykırı olmadığını, aslında bu konuda usul tartışması
açılmasının "usulsüzlük" teşkil ettiğini söyledi.
Anayasanın ilgili maddelerini anımsatan ve bu konuda Anayasa
Mahkemesi'nin örnek kararlarını anlatan Elitaş, Türkiye'nin yurt
dışına asker göndermesi ya da yurt dışından gelecek askerlerin
Türkiye'de konuşlandırılmasına ilişkin kararı yalnızca TBMM'nin
alacağını ifade etti.
Elitaş, milletvekillerinin hür iradeleriyle tezkere üzerindeki
görüşlerini dile getireceklerini ve sonuçta oylamaya sunulacağını
kaydetti.
Adil Zozani de Anayasa'nın ilgili maddelerini okuyarak,
tezkere ile bir kurumdaki yetkinin başka bir kuruma usulsüz bir
şekilde aktarılmak istendiğini savundu. Parlamentodan çıkan
yasaların yok sayıldığını ileri süren Zozani, "Yasayı, yönetmeliği
yok sayarak Anayasa'nın 92. maddesini ihlal ediyorsunuz. Kanunlar
Anayasa'ya aykırı olmaz. Yasa yapmadan kurum ve kuruluşların
yetkilerini alarak başka kurum ve kuruluşlara veriyorsunuz" diye
konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, tezkere ile Türkiye'ye
gelen göçmenlerin hal ve davranışlarının idaresinin TSK'ya
verilmediğini ifade etti.
TSK'nın oluşturacağı güvenli bölgeyi işgal edeceğine dair bir
endişenin söz konusu olduğunu, tezkerenin Anayasa'ya aykırılığının
da aslında bunun için ileri sürüldüğünü anlatan Halaçoğlu, "Burada
'Burası TSK kontrolüne geçerse biz bağımsız Kürdistan'ı kuramayız'
endişesi var" dedi.
CHP Grup Başkanvekli Akif Hamzaçebi ise tezkerenin IŞİD
tezkeresi değil bir savaş tezkeresi olduğunu savundu. IŞİD ile
mücadele kapsamında oluşturulan koalisyona 22 ülkenin katıldığını
belirten Hamzaçebi, bu ülkelerden 6'sının hava harekatı
düzenlediğini, diğer 16 ülkenin ise insani yardım ve lojistik
desteği sunacağını kaydetti. Hamzaçebi, bu ülkelerin bir kara
harekatının söz konusu olmadığını kaydetti. Konuşmaların ardından
tezkere üzerinde görüşmelere geçildi.
YILMAZ: KARARLI ADIM ATILMAZSA ÇATIŞMA
BÜYÜR
Tezkere görüşmelerinde ilk konuşmayı hükümet adına Milli
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz yaptı.
İsmet Yılmaz, özetle şu ifadeleri kullandı:
"Irak'taki gelişmeler, bölgedeki çatışma ve insani trajediye
daha bütüncül ve kapsamlı bir strateji geliştirme ihtiyacını ortaya
koymuştur. Uluslararası toplum, kararlı bir adım atmadığı sürece
bölge daha geniş bir çatışmanın içine sürüklenecektir.
Terör tüm milletimizin ortak sorunudur. Hedefimiz, tezkereye
ihtiyaç duyulmayacak bir huzur ortamı.
Irak’ta yaşanan olaylar, Suriye’de olduğu gibi sığınmacı
hareketlerine neden oldu.
Uluslararası toplum kararlı adım atmadığı süreci bölge
çatışmanın içine sürüklenecektir.
Türkiye, IŞİD’in mağdur ettiği herkese ayrım gözetmeksizin
yardım etmektedir.
Bu tezkerenin amacı mümkün mertebe sınırlarımızda yaşanmakta
olan çatışmaların ülkemize olan olumsuz etkilerini
azaltmaktır.
Savaş yüzünden herşeyini kaybetme noktasına gelen, canını bile
zor kurtaran insanlara kapılarımızı açtık.
Ancak sadece kapılarımızı açıp canını kurtarmak için gelenlere
kucak açmakla bu meselenin çözülemeyeceği de görülmektedir."
KÜRKÇÜ: NEREYE İSTERSE ORAYA ASKER
GÖNDERECEKLER
Bakan Yılmaz'ın ardından HDP Mersin milletvekili Ertuğrul
Kürkçü kürsüye çıktı. Kürkçü, tezkerenin hükümetin istediği yere
asker gönderme yetikisi vereceğini vurgulayarak şunları ifade
etti:
"Siz IŞİD ile düne kadar beraberdiniz. Sınırlardan geçip
Suriye'de Kürtlere, Türkmenlere karşı giriştikleri katliamlara,
Türkiye'den militan toplamalarına seyirci kalıyordunuz. IŞİD'e
destek verdiniz ve bu tezkere ile destek vermeye devam ediyorsunuz.
Siz, IŞİD ile beraber hareket ettiniz, bunu saklayamazsınız.
Suruç'tan Kobani'ye geçen IŞİD militanları, bir televizyon
kamerası tarafından tespit edildi. Başbakan araştıracakmış. Siz
IŞİD mührü ile evrak damgalayan memurlarınız arasında arayın
IŞİD'i"
Kürkçü, tezkereyle yapılmak istenenin "restorasyon dedikleri
hamlenin tamamlanması" olduğunu kaydetti.
ŞANDIR: SURİYE BİR ZALİMİN SALDIRILARIYLA TAHRİP
EDİLDİ
MHP adına kürsüye çıkan grup başkanvekili Mehmet Şandır, tezkereye desteğin partisinin milli hassasiyetlerinden kaynaklandığını belirterek şunları söyledi.
"Milli hassasiyetlerimizinden kaynaklanır tezkerelere
verdiğimiz destek. Ülkemizde bir saldırı ihtimali varsa buna karşı
koymak bir savunma politikasıdır.
Bu tezkere çözüm sürecinin bir çözülme süreci olduğu ve
Ortadoğu'nun yanlış okunduğunun göstergesidir.
Hükümetin sığınmacılara sağlayan iradeye teşekkür ediyorum.
Büyüklük güçlük olmak, yerinde yurdunda tutabilmektir. Yapılan
iyiliklerle övünmek olur mu sayın Başbakan?
Elinizi vicdanınıza koyun. Bölgede bu problemlerin
yaşanabilecğeini öngöremediniz. Bu tezkereyle bu öngörüsüzlüğü
kabul etmeniz gerekir.
Barzani ile kucaklaştınız. İmralı'da kapalı kapılar ardında
görüşmeler yaptınız. Avrupalı dostlarınıza PKK ile destek vermediği
için sitem ediyorsunuz.
Suriye bir zalimin saldırılarıyla tahrip edildi maalesef. Sizi
müslümanlar affetmeyecek. Müslümanalara yapılanları ne çabuk
unuttunuz.
Biz de Ortdaoğu ülkelerinin demokratikleşmesini istiyoruz. Ama
dış mihrakların müdahalesi kaos getirir. Ortadoğu gerçeğini dikkate
almadınız.
Araplık bir ırktır millet değldir. Dolayısıyla birikte yaşamı
sistemleştirecek bir yapıyı kuramaz devam ettiremezsiniz.
Suriye'de yaşanan savaş, uluslararası bir soruna dönüşmüş
olmanın yanısıra Türkiye için bir tehdit olmuştur.
Yabancı silahlı kuvvetler derken neyi kastediyorsunuz? Ümit
ederim ki bunun cevabı verilecektir. Irak ve Suriye'nin toprak
bütünlüğü bize göre vazgeçilmezdir."
LOĞOĞLU: GÜVENLİ BÖLGE UÇUŞA YASAK BÖLGE KOMŞUYA
SALDIRIDIR
CHP adına konuşan Faruk Loğoğlu, yabancı askerlerden medet
umanların milliyetçi olmadığını ifade ederek, "Güvenli bölge uçuşa
yasak bölge komşuya saldırı anlamına gelir" dedi.
Loğoğlu, şunları ifade etti:
"Dış politika hatalarını defalarca gündeme getirdik partimiz
olarak. Tezkere gerekçeleinde yer alan muğlak ifadeler değinmek
istiyorum.
Bu tezkere başı sonu olmayan, muğlak ve amacı olmayan bir
tezkeredir. Hükümetin aklına gelen her şeyi içine koyduğu
tutarsızlıktan yoksun bir torba tezkere hazırlanmış.
PKK bir terör örgütü müdür yoksa hükümet tarafından
müzakerelerde muhattap alına meşru bir kuruluş mudur?
Hangi eyleminizde Suriye'nin toprak bütünlüğüne sahip
çıktığınızı iddia edebilirsiniz.
HüküMEtin esaS derdinin IŞİD olmadığı bellidir. Tezkerede bir
defa IŞİD kelimesi kullanılırken Suriye rejimi kelimesi defalarca
kullanılmıştır.
Süleyman Şah türbesine yönelik saldırının gerekçe olarak
gösterilmesi tezkerede, saçmalıktır. Tezkere, askerlerimizi savaş
sahalarına sürülecektir.
Güvenli bölge uçuşa yasak bölge komşuya saldırı anlamına
gelir. TSK, birilerininm uçusa yasaklı ve güvenli fantezilerinin
aleti olmamalı. Oluşturulacak bu bölgeler Türkiye için bir tehdit
oluşturacaktır.
Terörle mücadele bağlamında Türkiye kendini korumak için
yabancı ülkelerin askerine mıuhtaç mı kalmıştır. Yabancı askerden
meden umanlara milliyetçi denemez. Bu tezkere kabul edilirse
Türkiye, bölgenin korsan devleti olur.
CHP, IŞİD'le mücadeleye destek vermektedir. IŞİD'in
Türkiye'deki can damarları kesilmelidir.
Biraz sonra vereceğiniz oylarla sadece Türkiye'nin değil
bölgenin geleceğini belirleyeceksiniz. Sizi mehmetçiği bataklığa
itmemeye çağırıyorum. Çocuklarınızın geleceğini düşünmeye
itiyorum."
İŞLER: SURİYE'DEKİ KAOSUN SORUMLUSU
REJİMDİR
AK Parti adına konuşan Başbakan yardımcısı Emrullah İşler, Suriye'deki kaosun sorumlusunun Suriye rejimi olduğunu söyleyerek şunları ifade etti:
"Ülkemiz başından beri vardığı nokta konusuna gerekli
uyarıları yapıp adımları atmıştır. Suriye'deki sorunun yegane
sorumlusu rejimdir.
Yaşanan gelişmeler karşısında topraklarımız ve halkımız
korumak görevimizdir. Suriye rejimi, terör örgütleriyle işbirliği
yapmaktan çekinmemiştir.
Türkiye olarak ulusal sınırlarırmız etrafında oluşan sorunlara
karşı tedbirleri almalıyız. Suriye rejimi, ülkeyi teröristlerin
yuvasına dönüştürdü.
Türk anavatının ayrılmaz bir parçası olan Süleyman şah
türbesini korumak, asli görevimizdir. IŞİD ve Suriye rejimiyle
mücadelede güvenli alan şart.
Ülke olarak Irak'ın toprak bütünlüğünün dış siyasetimizin
politikası olduğunu vurguladık defalarca. Güçlü bir Irak başta
ülkemiz olarak bölge ülkelerinin de çıkarınadır. Önlem alınmazsa
Irak'taki güvenlik bunalımı kalıcı olur.
Türkmen kardeşlerimizn tek çatı altında toplanıp kopmamaları
hükümetimizin politikasıdır. Bu hususları müttefiklerimizle
paylaştık.
Terörü ortadan kaldırmak için onu ortaya çıkartan sebepleri
ortadan kaldırmak gereklidir. Çözümün siyasi içerikli olması
gereklidir.
Ülkemiz, giderek bölge ülkelerinde kaynaklanan risk ve
tehditleri daha fazla hisseden ülkedir. Gerekli tedbirlerin
sürdürülmesi ve çıkarlarımızı korumaya yönelik olan bu tezkerenin
lehinde olduğumuz belirtirim.
Bizim telkinlerimizi uymayan Irak ve Suriye'nin geldiği
noktayı birlikte görüyoruz. Demokrasi ve insan haklarından yana
olduğumuz hep söyledik.
Bizim maceraperest olduğumuz söylüyorlar. Biz maceraperest
olsaydık uçağımız düştünğünde hemen harekete geçerdik."