Mecliste sıcak oturum
Abone olLübnan tezkeresi nedeniyle Meclis tansiyonu yüksek bir oturuma sahne oldu. İşte mesajlar
TBMM Genel Kurulu, Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin Başkabanlık Tezkeresini görüşmek üzere olağanüstü toplandı. AK Parti milletvekillerinin talebi üzerine, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplanan Genel Kurulda, elektronik sistemle yoklama yapıldı.
Yoklamada toplantı için yeter sayıda milletvekili bulunduğunu belirten Pakdil, daha sonra, Lübnan'da oluşturulacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) asker gönderilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi ve Başkanlığın çağrı yazısını okuttu.
CHP milletvekilli Önder Sav kürsüden bir konuşma yapıyor:
-Bu kadar İslam ülkesini katılmadığı bir yerde Türkiye'nin ne işi var? Lübnan'da süngülerin üstüne oturmlayın. Dünyadaki müslümanların yüzüne nasıl bakacaksınız? Lübnan'a asker gönderince gerginlik mi azalacak? Teröre karşı tedbirinizi alın. Dimyat'a pirince giderken edeki bulgurdan olmayın. Gücünüzü Lübnan'a değil Kandil'e asker göndererek gösterin. Türk şoförlerinin katledilmesini Irak'ta göz yuman mı barışı tesis edecek. Tarih önünde sorumlu olursunuz. Çocuklarının gözbebeklerinin içine bakamaz mısınız. Allah siyasi terbiyesi erezyona uğrayanlara sağlık versin. Lübnan işine bulaşmayalım.
CHP konuşmaların 60 dakika olmasını isteyerek yeni bir önerge verdi. Önerge adına Grup Başkan vekili Ali Topuz ciddi bir meselenin 20 dakikaya sığdırılmasını eleştirdi. Topuz şunları söylüyor:
-Bu olay haçlı seferleri ile başlayan dinler savaşının bir uzantısıdır. Erdoğan'ın askerlik ile ilgili sözleri halkın vicdanını yaralamıştır. Meydanlardaki sese kulak verin. Ankara sokaklarında 'Çıkarsa tezkere Bilal gitsin askere' sloganları söyleniyor.
Daha sonra Şükrü Elekdağ söz aldı:
-İsrail'in çıkarlarına odaklı, Filistin ve Müslüman Araplar'ın isteklerini göz ardı eden bir girişimdir. Sorunun temelinde Filistin sorunu yatıyor. Mısır ABD'den aldığı 2 milyar dolar yardım ile susturulmuştur. Bundan sonraki hedefler İran ve Suriye'dir. İsrail gazetesi Haretz Gazze'de İsrail ordusunun yaptığı vahşeti yazdı. Yapılan saldırıların terörü artırdığı kaçınılmazdır. Tezkere ile vahşet ve yıkıma ortak olacağız. Öfke dolu cihat çağrıları çaresizlik ve aşağılanmışlık sonucudur. Tezkere Türkiye'nin yararına değildir.
DYP Denizli milletvekili Ümmet Kandoğan söz aldı:
Afganistan'a asker gönderilmesiyle ilgili 10 Ekim 2001'de Sayın Gül dönemin başbakanına muhalefete bilgi verdiği için teşekkür ederken şimdi neden muhalfete bilgi vermiyor. Gül tezkerenin Meclis'e geç sevkedildiğini söylüyor. Gül o dönemde kapsamı sınırı ve sayısı belli olmayan tezkereyi anayayasa aykırı buluyor. Lübnan'a asker göndermeyi büyük devlet olmakla açıklayan Erdoğan'ın mantığına göre Bangladeş en büyük devlet olmalı. Analar babalar ağlamasın diye asker gönderiyoruz diyorsun. 33 gün boyunca hangi diplomatik faaliyette bulundunuz. Siz ne yapıyorsunuz, Kaçırılan iki İsrail askerinin ailesini ziyaret ediyorsunuz. Bölücü örgüt ile ilgili hangi noktada risk aldınız? Terör meselesini Meclis'in masaya yatırması gerekiyordu. 11 tane şehit verdik Son iki günde . Türban ve YÖK hakkında risk aldınız mı? Şimdi gidip Lübnan için risk alıyorsunuz. 28 Ağustos'ta hava limanlarını ve üslerini BM'ye açıyor. Benim haberim yok.
AK Parti Grup başkan vekili Salih Kapusuz söz aldı.
Hükümet kan ve gözyaşının durması için çabalıyor. Ama duymayanlar var. Üzülerek görüyorum. Bakanlar Kurulu BM ile ilgili ilk defa böyle bir karar almadı. Bu beşinci kararı. 2001-2002'de Irak ve Afganistan için karar alınmış. Ülkelerin sınır ötesi menfaatleri olamaz mı? Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Şehitlik konusunda kimse kimseye ders vermesin. Bu milletten yetki alarak kurulan hükümet bu mesele ile ilgilendiği halde Lübnan, Filistin, İsrail ve Suriye liderleri ile ilgili kanın ve gözyaşının durması için her türlü çabayı sarfettiler.
CHP'nin sunduğu öneri oylamaya sunuldu ve kabul edildi.
Süleyman Sarıbaş ANAP Grup Başkanvekili kürsüye çıktı.
Gönderdiğiniz ordu bu cumhuriyeti kuran ordudur, 10 yıldır terörle mücadele eden, bu uğurda şehit gazi vermiş bir ordudur. Peki ne diyorsunuz; diyorsunuzki "askerlik yan yatma yeri değildir". Bir süre önce de "Askeri boşuna mı besliyoruz" dediniz. Bu askerle ilgili içinizdeki bir kompleksi dışa vurma şeklidir. Onun için artık asker kompleksinden vazgeçin. İsrail'in kaçırılan 2 askerinin ailesi ile görüştünüz, ama bu vatan için şehit olanların aileleri ile görüşmediniz. Bu ülke ilk kez bunları yaşamıyor. Damat Ferit Paşa hükümetini de gördü bu ülke. Herkes biliyorki bugün Ortadoğu'da yaşanan savaşın iki tarafın var; Amerika ve İsrail, diğer tarafta ise Müslüman halk milisleri (Hizbullah) ve ona destek veren İran var. Şimdi siz taraf oldunuz. Sizin en korktuğunuz şey iktidarınızdır. Çünkü iktidarınızda nimeti yaşadınız, haram sofralarında oturdunuz. Artık vazgeçemezsiniz. Güvenliği askere, dış politikayı ABD'ye ihale ettiniz, siz ne ile uğraşıyorsunuz. Bütün telaşınız içerde bulamadığınız meşruiyeti dış destekli ABD ile bir dönem daha devam ettirmek amacınız. Bunun için askeri Arap çöllerinde öldürmenize gerek yok. 40 yaşına kadar siyonizmle mücadele ettiniz. 40 yaşından sonra siyonizmle birlikte mücadele etme şerefini yaşayacaksınız. (Başkan bu söz üzerine uyardı.)
355 kişisiniz, kendi çocuklarınızdan kurun bir birlik gönderin. Benim gönderecek çocuğum yok. Bu milletin de yok. Bizim Hizbullah'ı silahsızlandırmaya gidecek çocuğumuz yok.
CHP Ankara Milletvekili Bayram Meral, grup önerisiyle ilgili söz aldı. Cumhuriyet Halk Partisi karşı çıktı, halk karşı çıktı, bir başbakan çıktı dedi ki "lübnan'a asker göndermemek vatana ihanettir"... Gelsin o da sözünü tahsis etsin. Meral'in bu konuşması üzerine mikrofonu kesildi. Oturumu yöneten başkan, sözlerinizi tashih etmezseniz mikrofonu açmayacağım...
Mikrofon açıldıktan sonra Meral;
Her nedense ben bu kürsüye gelince size bir şey oluyor. Ben inanıyorum ki sizin yüzde 70'iniz karşısınız ama bu seçimin gözü çıksın. Ama sesiniz çıkmıyor. Doğrusu bu.
Oturumu yöneten Nevzat Pakdil, "bu üslup içinde konuşmanıza izin vermeyeceğim" diyerek mikrofonu tekrar kapattı ve oturuma 5 dakika ara verdi.
Tezkere görüşmelerinin ikinci oturumu başladı. Nevzat Pakdil, Bayram Meral'e konuşma süresini tamamlaması için söz verdi.
Bayram Meral; Belli ki çok hararetli bir toplantı yapıyoruz. Belki de benim söylediğim konunun AK parti grubuyla ilgisi yoktu ama geçmişte mandacıların kurtuluş savaşında ne yaptığı gördük yaşadık.
Hiç Filistin'e gittiniz mi? Niye oraya hiç ses çıkarmıyorsunuz. Desenize barış gücünü oraya da gönderin, oranın da ihtiyacı var. Yıllardır orada insanlar yok ediliyor, biz oraya seyirci kalıyoruz. Diğer taraftan İsrail, ben yok edemedim siz gelin yok edin diye çağırıyor. Büyük devlet burda, büyük millet meclisi burda, büyük milletin başbakanı yok. Böylesiniz işte ne söyliyeyim işte. Hiç bir şeye karışmayacaksak ne diye gönderiyorsunuz. Bizim askerlerimiz denizi seyretmeye mi gidecek? Türk milletinin başına çuval geçirdiler özür dilemetiniz. İhanetten bahsediliyorsa, ihanetin büyüğü burada. Büyüklük bu mu? Bunları söylemek suç mu? Hiç mi içiniz rahatsız olmuyor? ABD'nin büyükelçisi meydan okudu size...
Sizin birinizin çocuğuna orada bir şey olsa ne yaparsınız. K.Irak'ta terör besleniyor bunu bilmiyor musunuz? Nasıl büyük devlet, büyük hükümetsiniz?
Kimin yanında yer alıyorsun İsrail. Kim istiyor ABD. Bu dünya kimseye kalmaz. Gelin ne doğruysa onu yapalım; sizin şanınıza şöhretinize bu yakışır.
4 sebeple: tarihi, insani, bölgesel sebeplerle burada olmak zorundayız. TSK için bir iktidar bir başbakan ne kamuoyu önünde ne söylemiştir; Ne gerekiyorsa yapın demiştir. Bundan sonra görev TSK'nındır. Siz bizi tenkit ederken, TSK'yı rencide ettiğinizin farkına varmıyorsunuz. Biz asker göndersek de göndermesek de büyük bir devletiz. Ama siz siyasi polemik yapmak için büyük devlet olacak mıyız olmayacak mıyız testi yapıyorsunuz. Böyle teste gerek yok, bizim büyüklüğümüz tarihte orta yerdedir. Terörle ilgili olarak konuşmaktan başka hangi projeyi önerdiniz. O zaman neyi konuşacağız kardeşim. Biz sizleri dinliyoruz ama sizin sabrınız yok. Galiba meclisten uzak kaldığınız için heyecanınız artmış.
Anap önerisi oylama sunuldu ve öneri kabul edildi.
OTURUMDAKİ PROGRAM
Hükümet adına Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin Genel Kurul'a 20 dakika boyunca bilgi verecek.
Daha sonra AK Parti, CHP ve Anavatan Partisi gruplarının temsilcileri 20'şer dakika söz alacak. CHP adına Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen konuşacak.
Şahıslar adına, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile 1 milletvekiline de 10'ar dakika söz verilecek.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, Başbakanlık tezkeresi oylanacak.
Tezkerenin kabul edilmesi için, toplantıya katılanların salt çoğunluğunun 'evet' oyu kullanması gerekiyor.