Mecliste Sezer kavgası

TBMM Adalet Komisyonu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bir kez daha görüşülmesi için Meclis'e geri gönderdiği, Eski Başbakan Necmettin Erbakan'ın cezasını evinde çekmesine de olanak sağlayan yasayı aynen benimsedi.

Komisyon Başkanvekili, AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel başkanlığında toplanan Adalet Komisyonu'nda, Sezer'in, bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderdiği, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ele alındı.

Kanunun tümü üzerinde söz alan CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, Cumhurbaşkanı Sezer'in, kanunu iade gerekçesinde hukuk dersi verdiğini söyledi. Yasaların genel, soyut ve nesnel olması gerektiğini, bu yasanın ise Erbakan için çıkartıldığını herkesin bildiğini ifade eden Kılıç, ''Genel Kurul, Komisyon, bir şahsın infazı nasıl olacak diye toplanıyor ve karar alıyor. Bu, Türkiye'nin hukuk devleti anlayışına yakışmıyor'' dedi.

Yasada kamu yararı da olmadığını savunan Kılıç, ''Yaklaşık 10 trilyon liranın ne olacağı belli değil'' dedi. Kılıç, yasanın, iadesinin ardından aceleyle Komisyon'a  getirtilmesinin de doğru olmadığını kaydederek, ''yanlışta ısrar edilmeden'', yasanın geri çekilmesini istedi.

''YASAYA DAR KAPSAMLI BAKILMAMALI''

CHP Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu da 80 yaşına gelmiş eski bir başbakanın cezasını cezaevinde çekmesinden CHP olarak hoşnut olmadıkları görüşünü yinelediğini belirtti. Ayvazoğlu, kamu yararı gözetilerek, yasaya 11 trilyon lirayı ödeme şartı konulmasını talep etti.

AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, bir kişinin adı gündeme getirilerek ön plana çıkarılmasına rağmen, yasadan başka kişilerin de yararlanabileceğinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Yasaya, ''bir bakanın, bir hakimin ve bir vatandaşın da yararlanabileceği'' düşüncesiyle dar kapsamlı bakılmamasını istedi.

''YASAYI ŞİMDİ DESTEKLİYORUM''

''75 yaşını geçen bir kişinin cezasını evinde çekmesinde neden kamu yararı olmasın?'' diye soran Köylü, şöyle konuştu:

''Maddi zararın ödenip ödenmemesi konusu tabii ki çok önemli. Ama bu, infazın dışında bir olay. Cumhurbaşkanı'nın özel af yetkisi vardır. Cumhurbaşkanı, zaman gelip teröristleri, zaman gelip uyuşturucu kaçakçılarını, zaman gelip adam öldürenleri affetmiştir. Bunu eleştirenler vardır. Ancak ben hukukçu olarak eleştirmiyorum. Çünkü bu yetki Cumhurbaşkanı'na verilmiştir. Cumhurbaşkanı da bu yetkisine dayanarak kararları vermiştir. Ancak ben, hakimlerin, Cumhurbaşkanı'nın kullandığı bu yetkiyi, 80 yaşına gelen birisinin cezasını evinde çekmesine olanak taşıyan yasa hakkında kullanmasında bir sakınca görmüyorum. Başta pek taraftar olmadığım bu yasayı şimdi destekliyorum. Yasanın, Anayasa ve genel uygulamalara da karşı olmadığını düşünüyorum.''

''HERKESE GÖRE SİPARİŞ YASA OLMAZ''

CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, Köylü'nün Cumhurbaşkanı'na yönelik sözlerini eleştirerek, Cumhurbaşkanı'nın af yetkisinin ayrı, burada tartışılan konunun ayrı olduğunu söyledi. Erbakan'ın af talebinde bulunması halinde Cumhurbaşkanı'nın bu talebi değerlendirebileceğini ifade eden Eraslan, Köylü'ye, ''Örnek verdiğiniz, paralellik kurduğunuz şeyler ayrı'' diye seslendi.

Cumhurbaşkanı Sezer'in, bir teröristi değil, akıl hastalığına benzer bir hastalık olan ''wernicke korsakoff''a yakalanan kişiyi affettiğini kaydeden Eraslan, ''Cumhurbaşkanı'nı hedef alan, makamı hedef alan, intikam duygularıyla dolu açıklamalar çok şık olmuyor. Hepimizin zekasıyla alay eder gibi, yasanın bir kişi için yapılmadığını söylemek doğru değil, Biz tüccar değiliz. herkese göre sipariş yasa olmaz'' dedi.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, konuşması sırasında Eraslan'a, bazı AK Parti'li milletvekillerinin, görüşmeler devam ederken toplantıya katılmalarını kastederek, ''Çoğunluğu sağladık. Çok konuşmanıza gerek yok'' diyerek laf attı.

CHP Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun, yasa yapmanın özel ve teknik beceri istediğini belirterek, son yıllarda yasa yapmanın yaz-boz tahtasına dönüştüğünü öne sürdü. Saygun, AK Parti'lilerle, ''siyasal tercihleri hukuksal tercihlerin önüne geçtiği için'' uzlaşamadıklarını söyledi.

''AFFEDİLEN KİŞİLER DHKP-C'Lİ DEĞİL Mİ?''

AK Parti'li Kutlu, ''Doğru, bu yasa Erbakan için çıkarılmıştır'' dedi.

''Meclis açıldığında ilk icraatımız ne oldu. CHP ve AK Parti kafa kafaya verdi. İki parti anlaşarak, Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'e girmesi için anayasal düzenlemeler yaptı'' diyen Kutlu, şunları kaydetti:

''Bu günahsa, suçsa, bu günahta CHP Genel Başkanı Baykal ve CHP de günaha ortaktır. Yasa, Recep Tayyip Erdoğan için değiştiriliyor da eski Başbakan Erbakan için çıkarılmasından niye rahatsız oluyorsunuz? Hakkı Köylü'nün, Cumhurbaşkanı'nın af yetkisi konusundaki endişelerine ben de katılıyorum. 'Cumhurbaşkanı'na söz söyletmem' derken,  Parlamentoyu da incitmeyelim.

Sayın Cumhurbaşkanı, dağda çatışmada ölen ya da sağ ele geçirilen kişileri affediyor. Cumhurbaşkanı'nın, o hastalığa (wernicke korsakoff) ayaklanan kişiler hakkındaki raporu veren doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunup bulunmadığını merak ediyorum. Cumhurbaşkanı'nın doktorlar hakkında işlem yapıp yapmayacağına, milyonda 1 bile ihtimal vermiyorum. Cumhurbaşkanı'nı, kendisine sunulan sahte raporlarla yanlış bilgilendiriyorlar, onu yanıltıyorlar.

Affedilen kişiler, DHKP-C'li değil mi?.''

Kutlu'nun bu sözlerine, CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, ''DHKP-C ile ne ilgisi var'' diye tepki gösterdi. Başkanvekili Özel, sözlerinde AK Parti'li milletvekillerine hakaret olduğu gerekçesiyle, Eraslan'dan sözlerini düzeltmesini istedi.

Eraslan da ''Doğru, biz Başbakan hakkındaki düzenlemeyi de kabul ettik. Bunu, siyasetin normalleşmesi adına yaptık. Yoksa normalleşmeyecekti. Burada ise durum farklı. Erbakan olayında durum, devletin parasının iç edilmesidir'' dedi.

''VAN SAVCISI, EMRE AMADE''

AK Parti Kilis Milletvekili Hasan Kara'nın, Eraslan'a,  ''Sözleriniz hakarete varıyor, öyle konuşamazsınız'' demesi üzerine tartışma çıktı. Eraslan'ın, ''O zaman dava açarsınız'' sözlerine Kara, ''Ben de küfredeyim, o zaman siz de dava açın'' karşılığını verdi.

Başkanvekili Özel, tartışmanın uzamaması için, toplantıya 15 dakika ara verdi. Kutlu da Eraslan'a, ''Araya itiraz ediyorsan, mahkemeye gidersin''dedi.
Aranın ardından tekrar söz alan CHP'li Eraslan, Cumhurbaşkanı'nın affettiği kişilere ilişkin düzenlemeleri Adalet Bakanlığı'nın hazırladığını ifade etti.

AK Parti'lilere, ''Cumhurbaşkanı'nın Erbakan'ı affetmeyeceği yönünde bir duyumumuz yok. Sizin varsa bilelim'' diye seslenen Eraslan, ''Cumhurbaşkanı'ndan rahatsızlık duyanlar olabilir. Van Savcısı emre amade. Söyleyin, Cumhurbaşkanı hakkında da bir iddianame hazırlasın'' diye konuştu.

''EVET, MANTIĞI ZORLUYORUM''

Kutlu'nun, ''Mantığı zorlamayın'' demesi üzerine, Eraslan, ''Evet zorluyorum. Siz zorladınız, ben de zorluyorum'' dedi. CHP'li Baloğlu, iktidarın bir yorgunluk yaşadığını ifade ederek, ''Gelin seçim kararı alalım, siz de bu yorgunluktan kurtulun'' dedi.

CHP'li milletvekilleri, cezanın evde çekilmesinin, kısa süreli hapis cezaları için geçerli olmasına rağmen, yasada üst sınırın 3 yıl olarak düzenlediğini belirtti. AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek ise dünyada artık hükümlülerin cezaevlerinde yatırılmadığını, cezanın infazında alternatif yollara gidildiğini ifade ederek, kendilerinin de bu konuda ilk adımı atmak istediklerini bildirdi.

Görüşmelerin ardından, Cumhurbaşkanı Sezer'in bir kez daha görüşülmek üzere Meclis'e iade ettiği yasa, aynen kabul edildi.

KANUN

Kanun, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un ''Özel İnfaz Usulleri''ni düzenleyen 110. maddesinin, 75 yaşını bitirmiş olanlar için sağlık raporu ve zararı tazmin şartını içeren 3. fıkrasını yürürlükten  kaldırırken, 2. fıkrada da değişiklik yapıyor.

Kanunla, 2. fıkra şu şekilde değiştiriliyor:

''Mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere;

-Kadın veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 6 ay,  -70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 1 yıl, -75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesi hükmünü veren mahkeme veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa, o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir.''