Mecliste medya kavgası
Abone olCHP'nin medya ilişkileri ile ilgili önergesinde Star gazetesi, Gülen ve televizyonlar üzerine sert tartışmalar çıktı.
TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin, siyaset ve medya ilişkileri ile
basının sorunlarıyla ilgili araştırma önergesinin görüşülmesi
önerisi reddedildi. Görüşmeler sırasında, AK Parti ile CHP
milletvekilleri arasında tartışmalar yaşandı. CHP'nin grup önerisi
lehinde konuşan Yozgat Milletvekili Emin Koç, medya-ticaret-siyaset
ilişkisinin yeni bir eksene oturduğunu söyledi.
Medya kuruluşlarındaki el değiştirmelere işaret eden Koç, ''Fon'a
devredilen Star Gazetesi'ni, Kıbrıslı emlakçı Ali Sefa Özmen satın
aldı. Ama sonra gördük ki başka ellere geçti. Gazetenin İcra Kurulu
Başkanı Serhat Albayrak, Başbakanın damadının kardeşi...Bu gazete,
Uzan'dan Erdoğan'a geçti. Hükümet bunu mu yapmalıydı? Star,
Hükümetin yardakçısı konumuna geçti'' dedi. AK Parti'li
milletvekilerinin tepki gösterdiği Koç, Kanaltürk televizyonunun
iktidarı eleştiren yayın yaptığını belirterek, ''Bu televizyon,
demokratik, laik yayın yapıyor. Orada vatanseverler görev yapıyor.
Tabii bu Hükümetin hoşuna gitmedi. Kanal üzerinde baskı yapılmaya
başlandı. Bunun tetikçiliğini de Maliye Bakanlığı yapıyor'' diye
konuştu. -''..
.YANAK OKŞAYANLAR KALMAYACAK''-
İktidarın medya üzerindeki baskısının bununla sınırlı kalmadığını,
Cumhuriyet Gazetesinin son günlerde yürüttüğü, ''Tehlikenin
farkında mısınız, Cumhuriyet'e sahip çıkın'' yayınının tepki
çektiğini anlatan Koç'a, oturdukları yerden AK Parti'li Zeki
Karabayır ve Mahfuz Güler tepki gösterdi. ''Parmaklar azaldığında
bunun hesabını vereceksiniz. Parmaklar azaldığında yanak okşayanlar
kalmayacak'' diyen Koç, Cumhuriyet'e sahip çıkılmasından niye
rahatsızlık duyulduğunu sordu.
CHP'li Koç, şöyle konuştu: ''Başbakanın koruması neden görevden
alındı, biliyor musunuz? Bir kadının, kendisine 'kocama iş
verecektiniz, vermediniz' diye tepki göstermesi
yüzünden...Başbakan, bunun acısını korumasından çıkardı.
Bunun üzerine Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, gazetecilere 'bunları
haber yapmayacaksınız' diyor. Ama bazıları bu söze aldırış etmiyor
ve yapıyor. Beki, daha sonra onları bir salonda toplayarak, 'Neden
haber yaptınız, bundan sonra bu tür haberleri yapanların izinlerini
iptal edeceğiz' diyor. Bu mu basın özgürlüğü?''
Emin Koç, basın çalışanlarının sendikalı olmadığını belirterek,
''AB uyum yasaları çıkardınız, niye bunu getirmediniz? Kanaltürk ve
diğer televizyonlara yapılan sansür değil, sansürden de öte
acımasız, yıldırma, susturma politikasıdır. Bununla hiçbir yere
gidemezsiniz? Zulümle iktidar olunmaz. Cüneyt Arcayürek'i, Tuncay
Özkan'ı, Yozgat'ın Parantez'ini, Bekir Coşkun'u, Emin Çölaşan'ı
susturarak iktidarınızı sürdüremezsiniz'' dedi.
-''BASIN ÇALIŞANLARI SOSYAL GÜVENCEDEN MAHRUM''-
Öneri aleyhinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili İrfan Gündüz,
''Elindeki mikrofonu ya da kalemi kara bir kampanya başlatarak
iftiraya alet edenler, benimsemediği düşünceleri idama mahkum
edenler, bunların yok olması için elinden gelen her türlü gayreti
gösterenlerin, düşünce özgürlüğüyle nasıl bağdaştırıldığını
değerlendirmek gerekir'' diye konuştu. Gündüz, Maliyenin sadece bir
basın kuruluşu için değil, hepsine rutin inceleme yaptığını ifade
etti.
CHP sıralarından, ''Fethullahçı televizyonlara da gitti mi?''
lafının atılması üzerine, Gündüz, araştırma önergesinin CHP
tarafından, yalnız bir basın kuruluşu için verildiğini ileri sürdü.
İktidarları döneminde basınla ilgili yasal düzenlemeler yapıldığını
anlatan Gündüz, basında sorunlar olduğunu, basın çalışanlarının
sosyal güvenceden mahrum olduğunu söyledi. AK Parti'li Gündüz,
basınla ilgili kurulacak araştırma komisyonunun Haziran ayına kadar
çalışmalarını tamamlamasının zor olduğunu, bu nedenle öneriye karşı
olduklarını bildirdi.
-''YAPTIĞI ŞANTAJCILIKTIR''-
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Erdoğan'ın çeşitli
tarihlerde gazetecilerle yaptığı görüşmedeki ifadelerinden örnekler
vererek, ''Eğer bir Başbakan, bakan veya resmi sıfatlı bir kişi,
bir suça muttaliyse ama bunun gereklerini yerine getirmiyorsa
yaptığı şantajcılıktır'' dedi.
Kanaltürk ile ilgili 13 ayrı inceleme başlatıldığını, Anayasa ve
Bankalar Yasasına aykırı olarak Tuncay Özkan, Cüneyt Arcayürek ve
Mine Kırıkkanat'ın hesaplarının istendiğini kaydeden Anadol, şöyle
konuştu: ''ABD'de yaşayan Fetullah Gülen'in himayesinde kaç
televizyon var? Varsa yüreğiniz bunları tartışalım. Buradan
savcılara da suç duyurusunda bulunuyorum.
Beni ifade vermeye çağırın. Öyle pencereden seyretmekle olmaz.
Arcayürek, Özkan ve Kırıkanat'ın hesaplarındaki paralar, telif
ücretleridir. Düğünlerde, sünnetlerde toplanan, üzerine düğüm
atılan artıklar değildir. Anlaşılan Başbakan, basın ile
şeyhülislamlık makamını birbirine karıştırıyor. Başbakan, erken
seçimi ağzına alanları, PKK'nın Barzani ve Talabani güçlerince
himaye edildiğine dair sunum yapılacağını yazan Fikret Bila'yı
vatan hainliğiyle suçladı.
'' AK Parti'li Asım Aykan'ın, ''Az demiş'' diye laf atması üzerine
Anadol, ''İşte sizin basın özgürlüğü anlayışınız budur. Gücünüz
yetiyorsa, Diyarbakır'da hükümetinize posta koyan belediye
başkanlarına çatın. Ama onlara gücünüz yetmez. Gücünüz Fikret
Bila'ya yetiyor zannediyorsunuz ama yetmeyecek. O suçladığınız
gazeteciler en az Tayyip Erdoğan kadar, hatta ondan daha fazla
vatanseverdir'' diye konuştu.
-''GÖMLEĞİ ÇIKARDINIZ AMA FANİLA KALSAYDI''-
Daha sonra, AK Parti'nin bazı tasarı ve tekliflerin gündemin ön
sıralarına çekilmesiyle ilgili grup önerisi görüşüldü. Öneri
aleyhinde konuşan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AK Parti
milletvekillerinin de daha önce basınla ilgili araştırma önergesi
verdiğini, üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen görüşülmediğini
söyledi. ''Her kışın bir baharı, her iktidarın da bir sonu''
olduğunu kaydeden Koç, şöyle konuştu: ''Ciddi bir tuzakla karşı
karşıyasınız. Özellikle Başbakan'ın yakın çevresindeki
danışmanlarına dikkat çekiyorum. Ülke kaynakları
yabancılaştırılıyor.
Eski Milli Görüşün bazı çizgileri keşke aklınızda, yakanızda
kalsaydı. Siz, 'O gömleği çıkardık' dediniz ama o gömleğin içindeki
fanila kalsaydı. Bu dönemde kimler kimlerle işbirliği yapıyor, çok
ilginç şeyler ortaya çıkıyor. Türkiye coğrafyasına dikkat edin, her
yanak okşayan, sırtınızı sıvazlayan sizin yanınızda değil. Onlar
farklı görevlerin peşinde. Sizin aslınız, sizin çizginiz onların
yanında olmamalı.''
-MART AYININ ÇALIŞMA PROGRAMI BELLİ OLDU-
Konuşmaların ardından AK Parti'nin grup önerisi kabul edildi. Buna
göre, uluslararası anlaşmaların onaylanmasını içeren 4 tasarı,
Genel Kadro ve Usulü Hakkında KHK'nin ekli cetvellerinin Emniyet
Genel Müdürlüğüne ait bölümünde değişiklik yapılması, yurt dışına
çıkış harcı, şans oyunları hasılatından elde edilen vergi fon ve
payların düzenlenmesi, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme
Kurumu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in geri gönderdiği Türk
Petrol Kanunu, mali tatil ilanına ilişkin yasa teklifi,
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı, İskan Kanununda değişiklik
içeren yasa teklifi, Emniyet Teşkilatı Uçuş Hizmetleri Tazminat
Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısı, gündemin ön
sıralarına alındı. Genel Kurul, Mart ayı boyunca salı günleri
15.00-22.00, çarşamba günleri 14.00-22.00 ve Perşembe günleri ise
14.00-20.00 saatleri arasında çalışacak.
Öte yandan, AK Parti Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan'ın yasama
dokunulmazlığıyla ilgili dosyanın Başbakanlığa geri verilmesi ile
TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın Roma Anlaşmasının yıldönümü
törenlerine katılmak üzere İtalya'ya gitmesini içeren Başkanlık
Tezkeresi de kabul edildi.