Mecliste CHP-MHP koalisyonu
Abone olCHP ile MHP el ele verdi, Bakan'ı takibe aldı. Hatta Kılıçdaroğlu işi bir adım öteye götürüp Meclis'i yıkmaya kadar gitti!
"Yargı dinleniyor" iddialarına muhalefetin tepkisi sert oldu.
Hem CHP hem de MHP, Adalet Bakanı'na yüklendi. CHP Grup Başkan
Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Genel Kurulu'nda "Bakan buraya
gelseydi parlamentoyu kafasına yıkacaktık" dedi. MHP Grup Başkan
Vekili Oktay Vural ise "Hukuk ayaklar altına alınıyor despotçu bir
hükümet anlayışı ile ülke yönetiliyor" sözleri ile tepki
gösterdi.
Genel Kurulda, AK Parti'nin, "Demokratik Açılım" konusundaki genel
görüşmenin yarın görüşülmesine ilişkin grup önerisi, kabul
edildi.
Öneri aleyhinde konuşan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu,
"Adalet Bakanı bugün buraya gelmeye korktu. Daha çok korkacak"
dedi.
Elinde bir "gizli belge" olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, belgeyi
göstererek, "Bakın, burada Adalet Bakanlığı'nın gizlemeyle ilgili
oluru... Altında Mehmet Ali Şahin'in imzası var. Biz söylediğimiz
her sözün arkasına mutlaka bir belge koyarız. Bu belge sağlam" diye
konuştu.
Telefon dinlemelerinin nereden kaynaklandığını soran Kılıçdaroğlu,
Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak,
"Yönetmelikte, 'Adalet Bakanlığı müfettişleri hakimleri, savcıları
dinler' diye değişiklik yapılıyor. Yasanın vermediği bir yetkiyi,
Adalet Bakanlığı kendi yönetmeliğine hangi gerekçeyle koyar? Hukuk
bunun neresinde? Böyle bir şey olabilir mi? Adalet Bakanlığı
müfettişi mahkemeye gittiği zaman hangi mahkeme ona 'izin
vermiyorum' diyebilir? Böyle bir anlayış olabilir mi, biz buna
isyan ediyoruz" diye konuştu.
Yasadışı dinlemeye karşı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, kendi
telefonlarının dinlenildiğini, ancak kendisi ve konuştuğu kişi
hakkında mahkeme kararı bulunmadığını ifada etti.
Kılıçdaroğlu, "Mahkeme kararı olmadan telefonumu dinleyen kişiler,
bunu götürüp kamuoyuna, mahkemeye, davanın arasına götürüyorsa, o
savcılar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Bu benim hakkım
değil mi? Ama Sayın Bakan, 'bunların soruşturulmasına gerek yok'
diyor. Niçin gerek yok, Sayın Bakan? insanın vicdanı, ahlakı, etik
değerleri bunu kabul eder mi?" dedi.
Gelir İdaresi Başkanı ile bir kişinin yaptığı yasadışı dinlemenin
medyada yayınlandığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Bir bakan çıkıp da 10
bine yakın hakim ve savcının dinlenilmesinin altına imza atarsa,
buna hukuk denir mi? Buna bizim kadar sizler de karşı çıkın. Belge
istiyorsanız ben size belgesini vereceğim. Yanlışsa, Sayın Bakan
çıksın 'yanlıştır' desin. Biz de özür dileriz. Yargıtay'ın
santralinin dinlenildiği söyleniyor. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcısı'nın telefonlarının dinlenildiği ortaya çıktı. Abdülhamit
dönemindeki jurnalcilik bile bu kadar değildi. Siz hukukun dışına
çıkar, devleti istihbaratla yönetmeye kalkarsanız, istihbarat
çukurunda herkes boğulur. Yanlıştır, herkesin özel hayatı var. Bunu
Demokles'in kılıcı gibi yargıya baskı kurmak için kullanırsanız, bu
doğru değil" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, AB yetkililerinin çifte standart yaptığını savunarak,
"AB beyleri ne yapıyor acaba? Kulaklarını tıkayıp bir şey olduğunda
kıyamet koparanlar bu kadar hukuksuzluğun olduğu ülkede ne yapıyor?
Onlar Türkiye'yi kullanmak istiyor. Adalet Bakanı buraya gelseydi,
bu parlamentoyu kafasına yıkacaktık. Siz bu kadar yargıyı ayaklar
altına alamazsınız" dedi.
MHP'Lİ ŞANDIR SERT ÇIKTI
Öneri aleyhinde konuşan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da
Türkiye'de kötü şeyler olduğunu bunun Meclise de yansıdığını
belirterek, "Parlamento'da birkaç gündür yaşanan kötü şeylerin
müsebbibi iktidardır" dedi.
Telefon dinlemeleri nedeniyle Türkiye'nin korku tünelinden
geçtiğini, herkesin dinlenme şüphesiyle yaşadığını savunan Şandır,
"Herkes dinleniliyor. yatak odalarının dinlenilmediğinden emin
misiniz? Meclis sorunun üzerinde durmalı" ifadelerini kullandı.
Şandır, "Başbakan , Meclis Başkanını doğrudan azarlamıştır. TBMM
İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklama yüz kızartıcıdır.
Meclis Başkanı kendini savunmalıydı" diye konuştu.
Öneri lehinde konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli,
dinleme konusunda "sap ile samanın birbirine karıştırıldığını"
savunarak, mahkeme ve hakim kararıyla ve gerekli mevzuat yerin
getirilerek yapılan yasal dinlemeye kimsenin tartışamayacağını
söyledi.
"Devletin kurumları, hukuka aykırı dinleme yapamaz. Biz bunu
ciddiye alırız ve üzerine gideriz" diyen Canikli, ancak yasal
olmayan dinlemeleri bilmelerinin ve takip edilmesinin mümkün
olmadığını söyledi.
Canikli, "Adalet Bakanı'nın buraya gelmeye cesareti ve bilgisi de
var" dedi.