Meclis'te bir yıl böyle geçti
Abone olYıl boyunca Kopenhag Siyasi Kriterleri'ne uyum amacıyla TBMM'ye, aralarında Anayasa değişikliklerinin de yer aldığı çok sayıda tasarı ve teklif sunuldu.
TBMM'nin 2004 yılı yasama çalışmalarına, Avrupa Birliği'ne uyum
yasaları damgasını vurdu. TBMM, AB'ye uyum amacıyla bir yıl içinde
1 Anayasa değişikliği, 2'si Uyum Paketi olmak üzere 29 yasa
tasarısını kabul etti. Yıl boyunca Kopenhag Siyasi Kriterleri'ne
uyum amacıyla TBMM'ye, aralarında Anayasa değişikliklerinin de yer
aldığı çok sayıda tasarı ve teklif sunuldu. Mayıs ayında, 1982
Anayasası 9'uncu kez değiştirildi. Anayasa'nın 10, 15, 17, 30, 38,
87, 90, 131, 143 ve 160'ncı maddelerinde değişiklik yapıldı.
Anayasa'nın 10 maddesinde yapılan değişiklikle, kadın ve erkeğin
eşit haklara sahip olduğuna ilişkin maddeye ''Devlet, kadınların ve
erkeklerin eşitliğinin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür''
fıkrası da eklendi. Ölüm cezası, Anayasa'dan tamamen çıkarıldı.
''Vatandaş suç sebebiyle yabancı bir ülkeye geri verilemez''
ibaresi yerine, ''Uluslararası Ceza Divanı'na taraf olmanın
getirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş suç sebebiyle
yabancı bir ülkeye geri verilemez'' ibaresi konuldu. Anayasa'nın
''Basın araçlarının korunması'' başlıklı maddesi yeniden
düzenlendi. Yasaya uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan
basımevi ve eklentileri ile basın araçlarının, suç aleti olduğu
gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemeyeceği veya işletilmekten
alıkonulamayacağı hükme bağlandı. ''Uluslararası antlaşmaları uygun
bulmayı'' düzenleyen maddede yapılan değişiklikle de yasalarla
farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda
uluslararası antlaşma hükümlerinin esas alınmasına olanak sağlandı.
''Yükseköğretim üst kuruluşları'' başlıklı maddede yapılan
değişiklikle Genelkurmay Başkanlığı'nın YÖK'te temsilci
bulundurmasına son verildi. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin
kuruluşuna ilişkin madde yürürlükten kaldırıldı. Sayıştay ile
ilgili maddede değişiklik yapılarak, ''Silahlı Kuvvetler elinde
bulunan devlet mallarının TBMM adına denetlenmesi usulleri, milli
savunma hizmetlerinin gerektirdiği gizlilik esasına uygun olarak
kanunla düzenlenir'' hükmü çıkarıldı ve Sayıştay'ın Silahlı
Kuvvetler elindeki devlet mallarını TBMM adına denetlemesinin yolu
açıldı. UYUM PAKETLERİ TBMM yıl içinde AB'ye uyum amacıyla iki
paketi kabul etti. 3 Mart'ta kabul edilen 8'inci paketle korsan
yayınlarla mücadele, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu
dışında, belediyeler hariç hiçbir kamu kurum ve kuruluşunun kredi
ve burs veremeyeceğine ilişkin tasarılar yasalaştırıldı. Genel
Kurul, 14 Temmuz'da sürecin 9'uncu, yılın 2'nci uyum paketini
benimsedi. Bu paketle Anayasa'da yapılan değişikliklere uyum
sağlamak amacıyla idam cezası ile YÖK'te asker üye bulunmasına
olanak sağlayan yasa maddeleri yürürlükten kaldırıldı. TBMM'de bu
süreçte, aralarında yargının bağımsızlığı ve işlevselliğini
sağlamaya yönelik düzenlemeler, yolsuzlukla ve organize suçlarla
mücadeleye ilişkin hükümleri içeren yasalar ile ulaştırma,
telekomünikasyon, yabancı yatırımlar ve çalışma hayatı ile ilgili
yasaların da bulunduğu 27 yasa tasarısı kabul edildi. ZİNA
TARTIŞMALARI Meclis, ceza mevzuatı alanında Cumhuriyet tarihinin en
önemli değişikliklerini de bu yıl içinde AB'ye uyum amacıyla
gerçekleştirdi. 1920'li yıllarda kabul edilen ceza yasaları kökten
değiştirildi. Türk Ceza Yasası, Ceza Muhakemesi Yasası ile
cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa'nın
kabulünden sonra Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yaklaşık bir yıl süren
çalışmalar sonunda siyasi kriterlere uyum amacıyla yapılacak yasal
düzenlemelerin tümünün gerçekleştirildiğini açıkladı. Zaman zaman
sorunların ortaya çıktığı bu değişiklikler sırasında en büyük kriz
Türk Ceza Yasası'nda ''Zina'' ile ilgili değişiklik yapılması
isteminin gündeme gelmesi üzerine yaşandı. Yaz aylarında süren
tartışmalar, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde sıkıntılara yol açtı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'de AB'nin Genişlemeden
Sorumlu Üyesi Gunter Verheugen ile yaptığı görüşmeden sonra TBMM
olağanüstü toplantıya çağırıldı ve TCK, zina konusunda düzenleme
yapılmadan kabul edildi. Siyasilerin sık sık ''Bu konuyu kim
gündeme getirdi?'' soruları arasında, bu krizi çözme yönünde önemli
rol üstlenen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, duygularını tartışmalar
sona erdikten aylar sonra bakanlığının bütçesi görüşülürken
açıkladı. Bakan Çiçek, komisyonda yaptığı konuşmada, ''Zaman
bulduğumda bunun hikayesini yazacağım, kitap haline getireceğim''
dedi. 241 YASA TBMM Genel Kurulu, AB yasalarının yanı sıra diğer
düzenlemeler açısından da yoğun bir dönem geçirdi. Yıl boyunca
toplam 241 tasarı ve teklif yasalaştırıldı. Nisan ayı, 53 yasa ile
en fazla yasa çıkarılan ay olurken, bu ayı 49 yasa ile Ocak, 34
yasa ile de Haziran ayı izledi. Genel Kurul'un en uzun çalışılan
günü ise 12 Mayıs oldu. 18 saat süren çalışma sonunda YÖK'ün
yapısını değiştiren yasa tasarısı kabul edildi. TBMM Genel Kurulu,
22. Dönemin yasama rekorunu 14 Temmuz'da kırdı. Meclis, bir günde
10 tasarı ve teklifi kabul etti. GENEL KURUL'UN ÇALIŞMA SAATLERİ
TBMM Genel Kurulu yıl boyunca sık sık geç saatlere, zaman zaman da
sabaha kadar süren yoğun çalışmalar yaptı. 27 Aralık'a kadar 128
birleşimde 407 oturum gerçekleştirilen Genel Kurul'da, toplam 646
saat 14 dakika çalışıldı. Bu birleşimlerden 79'unda çalışma
saatleri uzatıldı. 2004'de sadece 9 birleşim çoğunluk bulunamaması
nedeniyle açılamadı. Genel Kurul'daki çalışmalar sırasında 27 bin
257 sayfa tutanak tutuldu. Meclis Televizyonu, bu çalışmalar
sırasında 16 Aralık 2004'e kadar yaklaşık 900 saat süren yayın
yaptı. Meclis TV'den 587 saat 13 dakika Genel Kurul çalışmaları
yansıtılırken, 326 saat 42 dakika da haber programlarına yer
verildi. 3 KEZ OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI Meclis, yaz tatili sırasında üç
kez olağanüstü toplanarak Cumhuriyet tarihinin yeni bir rekorunu
kırdı. Genel Kurul, CHP milletvekillerinin çağrısı üzerine bu yılın
ilk olağanüstü toplantısını 4 Ağustos'ta yaptı. CHP'li
milletvekillerinin ''Hızlandırılmış Tren'' kazasıyla ilgili olarak
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında verdiği gensoru
önergesinin öngörüşmesi yapıldı ve gündeme alınması reddedildi.
TBMM, görüşmelerin tamamlanmasından sonra 1 Ekim 2004 tarihinde
toplanmak üzere kapandı. AK Parti Milletvekilleri 6 Eylül'de
Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde büyük önem taşıyan TCK tasarısının
yasalaştırılması için Meclis'in 14 Eylül Salı günü olağanüstü
toplanması için Meclis Başkanlığı'na başvurdu. TBMM, tasarıyı
görüşmek üzere 14 Eylül'de olağanüstü toplandı. Üç gün süren
görüşmelerden sonra zina konusunda yapılması düşünülen düzenlemenin
belirsizliği nedeniyle TCK'nın yürütme ve yürürlük maddeleri Adalet
Komisyonu'na geri çekildi. TBMM Genel Kurulu, 17 Eylül'de,
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bir kez daha görüşülmek üzere
geri gönderdiği bütçe ile ilgisi olmayan hükümlerin Bütçe Yasası
dışına çıkarılmasına ilişkin yasayı kabul ettikten sonra 18
Eylül'de yeniden 1 Ekim'e kadar tatile girdi. Ancak TCK üzerindeki
tartışmalar sona ermedi ve CHP 21 Eylül'de TBMM'nin 28 Eylül Salı
günü toplanması için TBMM Başkanlığı'na başvurdu. AK Parti de 23
Eylül'de, TBMM'nin 26 Eylül Pazar günü olağanüstü toplanmasını
istedi. Olağanüstü toplantı çağrısı yapması beklenen TBMM Başkanı
Bülent Arınç, Brüksel'de bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile
görüştükten sonra AK Parti'nin başvurusu doğrultusunda Meclis'i 26
Eylül Pazar günü saat 11.00'de olağanüstü toplantıya çağırdı.
Arınç'ın çağrısından önce toplanma kararının Brüksel'de dile
getirilmesi, CHP'lilerin sert tepkilerine yol açtı. CHP Grup
Başkanvekili Kemal Anadol, olağanüstü toplantı yapılacağının
Brüksel'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmasının
siyaseten ve hukuken ''çirkin'' bir yaklaşım olduğunu ifade ederek,
''Bu Meclis'in Başkanı, Arınç mı Başbakan mı? Başkanın CHP'nin
önergesini yok saymaya hukuken ve siyaseten hakkı yoktur'' dedi. Bu
tartışmalar arasında TBMM Genel Kurulu, 26 Eylül'de TCK Tasarısı,
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Yasa Tasarısı ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye
Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Yasa
Tasarısı'nı görüşmek üzere üçüncü kez olağanüstü toplandı. TCK
Tasarısı, üzerinde yoğun tartışmalar yaşanan zina konusunda
düzenleme yapılmadan yasalaştı. TBMM Genel Kurulu, 1 Ekim Cuma günü
saat 15.00'te toplanmak üzere kapandı. MİLLETVEKİLİ İSTİFALARI VE
İHRAÇ KARARLARI TBMM'de 2004 yılı, geçmiş yıllara göre milletvekili
istifalarının çok fazla yaşanmadığı bir yıl oldu. Yılın ilk
istifası 13 Şubat'ta İstanbul Milletvekili Emin Şirin'den geldi.
Şirin, ''LDP'nin dernek görünümünden sıyrılıp kitle partisi
görünümüne kavuşamayacağını gördüğüm için istifa ettim'' diyerek
LDP Genel Başkanlığı ve üyeliğinden ayrıldı. AK Parti Denizli
Milletvekili Ümmet Kandoğan, 19 Şubat'ta partisinden istifa etti ve
DYP'ye katıldı. CHP'den yıl boyunca 4 milletvekili istifa etti. İlk
olarak 20 Nisan'da İstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk, Genel
Başkan Deniz Baykal ve parti yönetimi ile uyuşmadıkları
gerekçesiyle partisinden istifa ettiğini açıkladı ve bağımsız
kaldı. 26 Mayıs'ta Mardin Milletvekili Muharrem Doğan, parti içi
sorunların tartışıldığı olağanüstü grup toplantısında CHP'den
istifa etti ve başka bir partiye katılmadı. 5 Temmuz'da yapılan CHP
12. Olağanüstü Kongresi'nde, ''Genel Başkana güven oylaması''
maddesinde oy kullanmadan salondan ayrılan Edirne Milletvekili
Necdet Budak, partisinden istifa etti ve AK Parti'ye katıldı. Parti
içi muhaliflerle birlikte hareket eden Adana Milletvekili Atilla
Başoğlu da 8 Temmuz'da CHP'den istifa etti ve o da AK Parti'ye
katıldı. CHP'liler, bu istifanın ardından Başoğlu'nun vergi
borçları nedeniyle istifa ederek, AK Parti'ye katıldığını öne
sürdüler. CHP Yüksek Disiplin Kurulu, 5 Ağustos'ta parti içi
muhalif kanattan İstanbul milletvekilleri Ahmet Güryüz Ketenci ve
Hasan Aydın ile Ankara Milletvekili Mehmet Tomanbay'ı partiden
ihraç etti. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP YDK'nın ihraç
işlemini iptal etti. Milletvekilleri bu karardan sonra CHP'de
siyaset yapmayı sürdürdüler. TBMM bu yıl bir üyesini de hastalık
nedeniyle kaybetti. AK Parti Kütahya Milletvekili Halil İbrahim
Yılmaz, 27 Temmuz'da Ankara'da vefat etti. DOKUNULMAZLIKLAR
Milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının sınırlandırılıp
sınırlandırılmayacağı tartışmaları bu yıl da sürdü. CHP, 27
Mayıs'ta yasama dokunulmazlığının sınırlandırılmasına ilişkin
Anayasa Değişikliği Teklifi'ni imzaya açtı. TBMM Başkanı Bülent
Arınç'ın ve AK Parti'nin Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nu
çalıştırma gayretleri de CHP'nin ''Önce dokunulmazlıklar'' ısrarı
nedeniyle gerçekleşemedi. Bu tartışmalar arasında TBMM
Anayasa-Adalet Karma Komisyonu, aralarında Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile bazı bakanların
dosyalarının da bulunduğu 138 dokunulmazlık dosyası hakkında
''Dönem sonuna erteleme'' kararı aldı. CHP tüm kararlara itiraz
etti. 2004 yılı da yasama dokunulmazlıkları konusunda bir düzenleme
yapılmadan sona erdi. YÜCE DİVAN KARARLARI TBMM Genel Kurulu,
Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez, bir eski başbakanı yargılanmak
üzere Yüce Divan'a sevk etti. Eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın yanı
sıra eski bakanlar Güneş Taner, Zeki Çakan, Hüsamettin Özkan, Recep
Önal, Cumhur Ersümer, Yaşar Topçu ve Koray Aydın hakkında da Yüce
Divan'a sevk kararları verildi. TBMM Genel Kurulu, 15 Haziran'da
eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski
Devlet Bakanı Recep Önal'ın ''Bakanlıkları sırasında raporların
gereğinin yapılmasını geciktirerek ve tedbirleri zamanında
almayarak görevlerini yerine getirmedikleri ve Halk Bankası'nın
zarara uğramasına sebep oldukları'' iddiasıyla Yüce Divan'a sevkini
kararlaştırdı. 13 Temmuz'da da eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski
Devlet Bakanı Güneş Taner'in, ''Türkbank ihalesine fesat
karıştırdıkları'' iddiasıyla Yüce Divan'da yargılanmalarına karar
verildi. Aynı gün eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur
Ersümer, ''Türkiye aleyhine anlaşma ve uygulamaların yapılmasına
yol açtığı, devlet alım satımına fesat karıştırdığı, kamuyu zarara
uğrattığı ve görevini kötüye kullandığı'' iddiasıyla Yüce Divan'a
sevk edildi. Bu oylamaların ardından yapılan bir başka oylama ile
de eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, ''Uyguladığı
yanlış ve usulsüz enerji politikaları nedeniyle kamuyu zarara
uğrattığı, görevini ihmal ettiği ve kötüye kullandığı'' iddiasıyla
Yüce Divan'a sevk edildi. Anayasa Mahkemesi'nin ayrı ayrı
oylanmadığı gerekçesiyle geri gönderdiği eski devlet bakanları
Özkan ile Önal'ın Yüce Divan'a sevklerine ilişkin kararların
oylaması 26 Ekim'de, eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet
Bakanı Güneş Taner'in oylaması da 27 Ekim'de yinelendi. Bu
oylamalar sonucunda da Yılmaz ve eski bakanlar hakkında Yüce
Divan'a sevk kararları alındı. Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı
Koray Aydın, 9 Kasım'da yapılan oylama sonucu ''Bakanlığı sırasında
yapılan ihalelerde usulsüzlüklerde bulunduğu ve yolsuzluk
iddialarının soruşturmasını zamanında yaptırmayarak görevini kötüye
kullandığı, malvarlığında haksız artışa sebebiyet verdiği''
gerekçesiyle Yüce Divan'a sevk edildi. Eski Bayındırlık ve İskan
Bakanı Yaşar Topçu hakkında da ''Karadeniz Sahil Yolu işlerinin
ihalesinde müteahhit firmaların önceden anlaştıklarının bilinmesine
karşın fiyatları ayarlayarak ve rekabete meydan vermeyerek devleti
büyük ölçüde zarara uğrattığı'' iddiasıyla Yüce Divan'a sevk kararı
alındı. TBMM yoğun ziyaretçi akınının yaşandığı bir yıl geçirdi.
Bir yıl boyunca yaklaşık 1 milyon kişi Meclis'i ziyaret etti. TBMM
Başkanlığı'nın belirlemelerine göre, 17 Aralık tarihine kadar
TBMM'ye 970 bin ziyaretçi giriş yaptı. Meclis kampusu içindeki iki
lokantada 844 bin kişi yemek yedi. Üyeler lokantasından 527 bin
kişi, memurlar lokantasından 317 bin kişi, kampus dışındaki
TBMM'nin konukevi niteliğindeki Sabit Osman Avcı Tesisleri'nden de
24 bin kişi yararlandı. TBMM Başkanı Bülent Arınç da yoğun bir
ziyaretçi trafiği yaşadı. Arınç yıl boyunca 1484 vatandaş, 263
milletvekili, 106 bürokrat, 45 basın mensubu, 39 dernek ve sivil
toplum örgütü temsilcisi ve 5 de işadamı olmak üzere 1942 kişiye
randevu verdi. Arınç, Avusturya, Macaristan, Malta, Suriye, Ürdün,
Fransa, Fas, Rusya, Hollanda ve Almanya'ya 4'ü ikili temas, 6'sı
uluslararası konferans olmak üzere 10 gezi düzenledi. TBMM Başkanı
Arınç, İstanbul, İzmir, Manisa, Afyon, Yalova, İzmir, Çanakkale,
Konya, Erzurum, Balıkesir,Muş, Bingöl, Diyarbakır, Antalya, Sivas
ve Sakarya'ya 38 gezi yaptı. Yoğun bir şekilde yabancı ülkelerden
ziyaretlerin gerçekleştirildiği 2004 yılında Arınç, 9'u
Cumhurbaşkanı, 15'i Meclis Başkanı, 1'i Meclis Başkanvekili, 3'ü
Başbakan, 4'ü Dışişleri Bakanı, 2'si Komisyon Başkanı, 6'sı Dostluk
Grubu üyeleri, 41'i Büyükelçi, 22'si de değişik düzeyde görevliler
olmak üzere 111 yabancı konukla görüştü. Yabancı konuklar arasında
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref, Rusya Federasyonu
Başkanı Vladimir Putin ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad ile
Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell, Eski Avrupa Parlamentosu
Başkanı Pat Cox ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Romano Prodi de
yer aldı. MAREŞAL ÜNİFORMALI ATATÜRK FOTOĞRAFI TBMM'de yıl boyunca
çeşitli tartışmalar ve olaylar nedeniyle hareketli günler de
yaşandı. AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu'nun TBMM
kulisinde bulunan Mareşal üniformalı Atatürk resminin kaldırılarak
yerine sivil bir Atatürk fotoğrafı asılması önerisinde bulunması
yılın ilk tartışmalı olayı oldu. Genelkurmay Başkanlığı'nın da
tepki gösterdiği Kutlu'yu, AK Parti Grup Yönetimi, Grup Disiplin
Kurulu'na sevk etti ve sonuçta kınama cezası verildi. Bu tartışmalı
olay esprili bir şekilde sonuçlandı. CHP Yalova Milletvekili
Muharrem İnce, sürekli muhalefet kulisine gelen Kutlu'yu kuliste
asılı duran Atatürk'ün fotoğrafı altında görüntüledi ve bunu da
basın mensuplarına dağıttı. KÜRSÜ RENKLENDİ TBMM kürsüsü, bu yıl
renkli konuşmalara sahne oldu. CHP İzmir Milletvekili Enver Öktem,
kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasını öngören tasarıyı TBMM
kürsüsünden ağzına ''Özgürlük istiyoruz'' yazılı bant yapıştırarak
protesto etti. Milletvekilleri bölgelerinin sorunlarını dile
getirdikleri konuşmalar sırasında kürsüye kağıt hammaddesi, zeytin,
zeytinyağı, sarımsak, inek ve dana maketi taşıdı. Son olarak CHP
Balıkesir Milletvekili Ali Kemal Deveciler'in, zeytin, zeytinyağı,
zeytinyağından yapılan sabun ve zeytin ağacının dallarını kürsüye
getirmesine birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil tepki
gösterdi. Pakdil, TBMM Başkanlığı ile görüşeceğini ve bundan sonra
kürsüye bu tür malzemeler getiren milletvekillerine konuşma izni
vermeyeceğini söyledi. Milletvekilleri ayrıca yörelerinin
ürünlerini tanıtmak amacıyla TBMM'ye kamyonla elma, patates,
pirinç, kayısı taşıyıp diğer milletvekillerine dağıttılar.
Milletvekilleri arasında yaşanan ''Bizim yörenin pirinci daha
lezzetli'' tartışmaları sonunda TBMM Lokantası'nda değişik günlerde
bu pirinçlerden pilavlar pişirilerek beğeniye sunuldu. GENEL
KURUL'DA EYLEM TBMM Genel Kurulu, 1996 yılında öğrencilerin YÖK
protestosundan sonra 13 Aralık günü ikinci kez bir eyleme sahne
oldu. Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa
Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında üç genç Genel Kurul'un dinleyeci
locasında eylem yaptı. H.K., Barış Başak ve Hasret Tusun, ''Yaşasın
Halkların Kardeşliği, Yaşasın Demokratik Cumhuriyet, Yaşasın
Demokratik Türkiye'' sloganı atarken güvenlik güçleri tarafından
salondan dışarı çıkartıldılar. Gençlerin, kabanlarının
kapüşonlarına sararak Meclis'e soktukları pankartta ''Avrupa
ulusundanım, Türkiye ulusundanım, Türküm, Lazım Çerkezim.
Demokratik çözüm için çift taraflı ateşkes istiyorum. Barış için
gençlik girişimi'' imzasının yer aldığı bildirildi. İLAHİ
TARTIŞMASI TBMM Üyeler Lokantası'nda Ramazan ayı boyunca verilen
iftar yemeklerinden birinde AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin
Kansu ile birlikte yemek yiyen Bosna Hersekli öğrencilerin
''İlahi'' söylemeleri üzerine AK Parti ve CHP'li milletvekilleri
arasında kavga çıktı. Öğrencilerin ilahi söylemesine CHP'lilerin
müdahalesi üzerine, CHP Balıkesir Milletvekili Orhan Sür ve CHP
Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç ile AK Parti Manisa
Milletvekili Hakan Taşçı arasında başlayan sözlü tartışma itişmeye
dönüştü. CHP'li Sür daha sonra kavga sırasında AK Parti'li
Taşcı'nın kendisine ''Terbiyesiz'' diye bağırdığını, tüm CHP'lilere
hakaret ettiğini, bu arada AK Parti Milletvekillerinin yanında
bulunan hiç tanımadığı 2 kişinin üzerine saldırarak ellerini
tırmaladığını söyledi. TABLO TARTIŞMASI TBMM'de bir tartışma da
muhalefet kulisinde yer alan Mahmut Cuda'nın ''Edirne'' isimli
tablosu ile ilgili olarak yaşandı. TBMM'nin CHP'li Katip Üyesi
Türkan Miçooğulları'nın üzerinde Arapça yazılar bulunan ve Selimiye
Camii'nin yer aldığı tabloyu muhalefet kulisinden kaldırtması iki
parti arasında tartışmalara yol açtı. Tablonun AK Parti tarafından
CHP'lilerin kullandığı kulise astırıldığı iddialarını hem AK
Parti'liler hem de Meclis yönetimi yalanladı. TBMM Basın ve Halkla
İlişkiler Daire Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, tablonun son üç
yıldır muhalefet kulisinde bulunduğu belirtildi. SIRA KAVGASI
TBMM'de, milletvekillerinin 2005 Bütçesi üzerinde konuşmak için
başvuru yaptıkları sırada kavga çıktı. CHP Çanakkale Milletvekili
Ahmet Küçük, AK Parti Ağrı Milletvekili Cemal Kaya'nın silahını
çekmek üzerine beline davrandığını iddia etti. Kaya, daha sonra
silah çekmediğini, ancak yaşanan olaylardan büyük üzüntü duyduğunu
bildirerek, ''Türk halkından özür diliyorum'' dedi. TBMM SPOR
OYUNLARI Yaşanan birkaç tartışmaya karşın TBMM'de bu yıl önceki
yıllara kıyasla iktidarla muhalefet arasında birçok konuda büyük
bir uyum sergilendi. CHP, AB'ye üyelik sürecinde katkısı olacağına
inandığı tüm yasal düzenlemelere destek verirken, düzenlenen Spor
Oyunları ve çeşitli etkinlikler iki partinin milletvekilleri
arasında dostluk rüzgarları estirdi. 26 Mayıs'ta düzenlenen 1. TBMM
Spor Oyunları'na 110'u AK Parti, 40'ı CHP'li olmak üzere 150
milletvekili katıldı. TBMM bu yıl alışılmadık toplantılara da sahne
oldu. Eski ve yeni 18 şair milletvekili, şiirlerini Meclis'te
düzenlenen bir toplantıyla konuklarla paylaştı. Milletvekileri
yılın son günlerinde de TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen ''Müzikle
Tedavi ve Terapi'' konulu toplantıya katıldılar. Toplantının ikinci
yarısında yapılan sema gösterisi ve milletvekillerinin yerlere
yatarak müzikle terapi hareketlerine katılması ilginç görüntüler
oluşturdu.