İNTERNETHABER / ZÜBEYİR KINDIRA TBMM kampusu içinde; tam da TBMM camii’nin önünde bir havuz içinde yaşayan Meclis’in balıkları mutlu mu mutlu... Çünkü, onların kendilerine ait özel bir havuzları var. Her ne kadar suyu karanlık, çamur renkli olsa da. Her ne kadar kirli görüntülü suda yaşamak zorunda kalsalar da, kendilerin ait havuzda mutlular... Çünkü, onların bir özel bakıcısı var. Her gün elinde uzun saplı bir kepçe ile gelip, havuza düşen yaprakları ve rüzgarın getirdiği çöpleri temizliyor. Çünkü onların kadrolu bir bakıcıları var ve her gün gelip, onları besliyor. Meclis’in balıkları mutlu mu mutlu. Ama sadece özel havuzları ve kadrolu bakıcıları olduğu için değil. Onların müdavimi olan izleyicileri olduğu için de mutlular. Özellikle mesai arasında Meclis personelinden bir çok balık meraklısı, havuzun kenarına gelip, banklara oturup. Kendileri ile sohbet ediyorlar. Hiç yalnızlık çekmeyen Meclis’in balıkları her gün gelen bu ziyaretçilerinden dolayı çok mutlular... Renk renk Meclis’in balıkları. Sarı, kırmızı, alacalı, morlu ne ararsan var. Gökkuşağı gibi özgür, güven içinde ve mutlu yüzüyorlar havuzlarında. Her ne kadar uyarı tabelası ile yem verilmesi engelleniyorsa da; ziyaretçilerinin attığı küçük ekmek kırıntıları, Meclis lokantasından aşırılmış küçük et ve meyve parçalarını yiyebilmenin mutluluğunu da yaşıyorlar. O yüzden ziyaretçilerinin gelebildiği havuzun kuzey yanını mesken tutuyorlar. Kıyıya yaklaşan bir ziyaretçi oldu mu hemen ziyaretçinin bulunduğu bölümde toplanıp hepsi, yiyecek bekliyorlar. Meclis’in balıkları mutlu mu mutlu. Çünkü, onları avlayacak, yaşam ortamlarından ve arkadaşlarından kopartacak kimse olmadı bugüne dek. Ve onlar insanların avcılık yönünü hiç bilmiyorlar...