Meclise neden giremediler?

Abone ol

Mumcu ve Ağar'ın, Nisan 2007'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmamalarının nedeni belli oldu. İki liderin nasıl tehdit edildiği ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanlığı oylaması bitmiş, 22 Temmuz seçimi çoktan geçmiş, geriye 27 Nisan'ın iç muhasebesi kalmıştı.

"Eski milletvekili" sıfatını alan Anavatanlı Turan Tüysüz, Genel Başkanı Erkan Mumcu'ya ekranı göstererek sordu: "Bakın efendim, Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ediyor.

ZORUNLU İKAMET TEHDİDİ İDDİASI

Biz 27 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı seçimi oylamasına niye katılmadık da bugünlere geldik?" Mumcu sakin, biraz da esprili ses tonuyla yanıtladı: "Turan, eğer girseydik, askerin zorunlu ikamet için götüreceği yer de, götüreceği isimler de o günden belliydi... Gidecek kişilerin arasında sen ve ben de vardık..."

KESİNLİKLE YALAN

Mumcu, dün yaptığı açıklamada da Tüysüz'ün bu iddialarını yalanladı. "Benim söylemek istediğim açık; milli iradenin önünde kimse duramaz; sandık her şeyin çözümüdür. Geçmişte yaşandığı gibi eğer sandık gelmeseydi, seçim olmasaydı, o zaman başka iradeler hâkim olurdu. Nitekim geçmişte bunlar oldu. Yoksa ben kendisine bugün için bir zorunlu ikametten söz etmedim. Kesinlikle yalan bu. Daha ilerisi, açık söylüyorum, eğer emuhtıradan haberimiz olsaydı, Cumhurbaşkanlığı oylamasına girerdik..."

TELEFONLA TALİMAT

Pişman olan sadece Anavatanlılar değildi. DYP (DP) lideri Mehmet Ağar da 22 Temmuz sonrası, "Oylamaya girmemekle hata ettik" diyordu. Peki DYP, Cumhurbaşkanlığı oylamasına niçin katılmadı? Hükümetin yıkılıp, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bir seçim hükümeti atamasını mı bekliyordu? Yoksa, şu iddia mı söz konusuydu?

"Generaller devreye girdi; Mumcu'ya ve Ağar'a baskı yaptı. Hatta son gün Mumcu'ya telefonla 'Oylamaya katılmayın' talimatı verildi..."
İddia Mumcu'ya sorulduğunda, "Anlatmamam gerekirdi ama açıklayayım" deyip, aktardı:

"Askerle temas ettiğimiz iddialarının hepsi yalan. Oylamaya katılmadan hemen önce yaptığım telefon konuşmasına dönük de benzer şeyler dile getirildi. Oysa o telefondaki kişi Mehmet Ağar'dı. İki arkadaşının (Ümmet Kandoğan ve Mehmet Erarslan) kendisini terk edip oylamaya gitmesinden yakınıyordu..."

Mumcu, karşı iddiayı çoktan dile getirmiş, Meclis kürsüsünden şöyle demişti:

'BAKAN HABERDARDI'

"E-muhtıranın yayınlanacağından bir bakan haberdardı. Hatta başbakana da bilgi verdi." Mumcu, bu bakanın adını arkadaşlarına Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül diye açıkladı.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'e, "e-muhtıradan haberiniz var mıydı?" diye soruldu, "Hayır, haberim yoktu" yanıtı verdi:

Mumcu ise "Beni polemiğe sokmayın..." demekle yetindi. Benzer tartışma DYP'de de vardı. "Oylamaya girmemiz lazım" diyen Genel Başkan Yardımcısı Çağrı Erhan, Ağar'a şu soruyu yöneltti: "Size emekli bir generalin 'oylamaya girmememiz' yönünde baskı yaptığı doğru mu?" Ağar'ın yanıtı kısa oldu: "Bırak emekli olmasını; o general daha anasından doğmadı..." (Sabah)

Günün Önemli Haberleri