Meclis'de kürtaj savaşları

Abone ol

CHP ile AK Parti arasına bu kez de kürtaj girdi... Star Gazetesi'nin haberine göre AK Parti'nin 8 haftaya çekmeye çalıştığı kürtaj süresi için CHP 12 haftada diretiyor.

Krizler ülkesi Türkiye’de artık çıkan her tartışma krize dönüşüyor… Türban, Kıbrıs derken şimdi de kürtaj kriz patlak verdi. Hükümet kürtaj süresini 10 haftadan 8 haftaya çekmek istiyor, CHP ise bu sürenin 12 güne çıkarılmasından yana tavır koyuyor. Ayrıca tartışıla sadece kürtajın süresi değil. Bir de engelli çocuklar için getirilmek istenen yasak var… Tüm dünyada en çok tartışılan uygulamaların başında kürtaj geliyor. Her ülkede farklı uygulamalar ve kısıtlamalar var. Türkiye'de de kürtaj tartışmaları zaman zaman kamuoyuna da yansımıştı... Ama uzun süredir hiç konuşulmayan kürtajda süre tartışması, hükümetin hazırladığı yasa tasarısı ile yeniden alevlendi. Şimdilik 10 Hafta Hükümet'in özürlü çocuklar için kürtaj yasağı da getiren yasa tasarısında, mevcut 10 haftalık süre 12'ye çıkarılıyor. Hükümetin bu tasarısı başta AKP'liler olmak üzere bazı kesimler tarafından tepki gördü. CHP ise 12 haftada direniyor ve bu haliyle geçmesini istiyor. CHP'ye de bu konuda çokca destek var... TCK Yasa Tasarısı kapsamında bir diğer tartışılan konu da, özürlü bebekler için konulan süre. Mevcut yasada özürlü bebeklerin kürtaj süresi belirtilmiyor. Her hastene farklı süre uyguluyor. Hükümet tasarı ile bu süreyi de 12 haftaya sabitlemek istiyor... Yani bebek özürlü bile olsa 12'nci haftadan sonra kürtajı yasak olacak... En Az Dört Ay Oysa bebeğin zihinsel ya da fiziksel kusurunun olup olmadığı en erken 14'üncü haftada anlaşılabiliyor. Bebeğin kusuru, analizlerin süresi de göz önünde bulundurulursa 17'nci haftada aileye haber verilebiliyor. Zaten tasarıda en çok tartışılan konu da bu. Kamuoyu şimdi merakla tasarının ne olacağını bekliyor... Hukukçusundan doktoruna, din adamından siyasetçisine kim ne diyor? Güldal Akşit (Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı) Kürtajdaki 8, 10, 12 hafta kararına kesinlikle bilim adamları, hukukçular ve din adamları karar vermeli. Ancak benim şahsi fikrim farklı. Ben, anneyi tehdit edecek bir durum yoksa kürtaja tamamen karşıyım. Allah'ın verdiği canı Allah'tan başka hiç kimse almamalı. Bu yüzden kürtaj konusunda haftanın bir önemi yok. Özrün çeşidi de mutlaka baz alınmalı. Mesala beyin özürlü bir çocuğun yaşam hakkına, raporlarla da durum kesinleşirse aileleri karar vermeli, başkası değil... Lokman Ayva (AKP İstanbul Milletvekili) Özrü olmayan çocuk 10. hafta sonrasında alınamıyorsa, özürlü çocuğun da alınmaması gerekir. Ama fikirlerimi olgunlaştıramadım. Bir yandan çocuk özürlü de olsa doğmalı, diğer yandan düzgün yaşam koşulları sağlanıncaya kadar doğmamalı diyorum. Görme özrüm dolayısıyla çok zorluklar yaşadım. Ama yine de yaşamak ve çocuklarımın sesini duymak çok güzel. Onların bakışlarını, eşimin yüzünü göremesem de yaşam hakkım var. Hiç kimsenin, bir yaşam hakkını elinden almaya hakkı yok... Cengiz Hortoğlu (Avukat) Çocuğun özrü raporlarla kanıtlanmışsa ve aile de razıysa hukuken kürtajda hiçbir sakınca yok. Bir kısıtlama getirilirse anne ölümleri ile sakat kalma oranları da yükselebilir. Cami duvarlarına ve karakollara daha fazla çocuk bırakılabilir. Tüm bunlar göz önüne alınıp karar verilmelidir. Prof. Dr. Ayşe Akın (H.Ü Tıp Fak. Öğr Üy.) 1983'te çıkarılan yasanın bu haliyle korunmasından yanayım. Kürtajda 10'uncu hafta ile 12'nci hafta aynıdır. Yani bana göre gebelikler 1'inci üç ayda sonlandırılabilir. Eğer doğacak bebek özürlü ise 6'ncı aya kadar sonlandırılmalıdır. 6'ncı ay geçilmişse gebelik devam ettirilmelidir... Op. Dr. ibrahim Tekin (Tüp bebek uzmanı) Kürtaj tekniği 10'uncu haftadan sonra değişiyor, çünkü çocuk büyüyor. Normal şekilde alamıyoruz ve ilaçlarla düşük yaptırıyoruz. Bana göre 24'üncü haftadan sonra çocuk özürlü de olsa normal de olsa alınmamalı. Çünkü çocuk doğurtulursa yaşayabilir. İsteğe bağlı kürtajda süre 12 hafta olmalı... Prof. Dr. Derin Kösebay (Kadın Doğum Uzmanı) Keyfi çocuk aldırmaya kanun 10'uncu haftaya kadar izin veriyor. 8'e çekmek mantıklı olabilir. Böylece komplikasyonları az olur. Öte yandan sakatlık tespit edildiği vakit, 12 haftadan sonra almayalım derseniz, bu kabul edilemeyecek bir durumdur. Özürlü çocuk 24'üncü haftaya kadar alınmalıdır... Prof. Dr. Zekeriya Beyaz (Din adamı) 1983'de 10 haftalık gebeliği sonlandırmak suç olmaktan çıkarıldı. Bu kanun yapılırken konu tartışıldı ve ortaya çocuk dediğiniz zaman ne anlaşılır tartışması çıktı. Çocuk demek; el, ayak, baş, göz demek, yani küçük insan demektir. Peki ana rahmine düşen hemen insan mıdır. Değildir, kan pıntısıdır. Ne zamana kadar? 10 haftalık oluncaya kadar denildi. 10 haftadan sonra çocuktur kanaatine varıldı... Bana göre çocuk özürlü de olsa 10 haftayı geçtikten sonra alınmamalıdır. Dr. Canan Arıtman (CHP İzmir milletvekili-Kadın Doğum Uzm.) Ben 31 yıllık hekim olarak bu sürenin yasamızda yer alan 10 haftada sabit kalması gerektiğini düşünüyorum. Özürlü çocuğa gelince... Fiziksel özrün haricinde 'Down sendromu' yani beyin özrü, en erken 14'üncü haftada belli olur. Özürlü çocuk için süre 12 haftada kısıtlanırsa, özürlü çocuk sayısında artış olur. Üstelik bu sınırlama, gebeliklerde illegal yollara sapılmaya neden olur. Bu da anne ölümlerini artırır. Bu nedenle kaçıncı haftada tespit edilirse edilsin, özürlü doğumlar engellenmelidir. Kaynak : Star

Günün Önemli Haberleri