Meclis devrimi oylayacak
Abone olDeğişikliklerin kabulü ile başta DGM'lerin kalkması olmak üzere bir çok alışkanlık tarihe gömülecek...
TBMM, AB'ye uyum çerçevesinde Anayasa'da devrim sayılabilecek
nitelikte 10 maddeyi değiştiriyor. Hürriyet Gazetesi'nin haberine
göre Meclis Genel Kurulu'nda yarın sabaha kadar sürmesi beklenen
görüşmelerde, Türkiye için kilometre taşı olacak maddeler
oylanacak. Değişikliklerin TBMM'de kabul edilmesiyle Devlet
Güvenlik Mahkemeleri kalkacak, kadın ve erkek eşit haklara sahip
olacak, askeri harcamalar denetlenebilecek, uluslararası yasalar
ulusal yasaların üstünde kabul edilecek, idam cezasına atıf yapan
maddeler kalkacak, basın özgürlüğü kapsamı genişleyecek, YÖK'te
askeri üye olmayacak. AB’ye uyum amacıyla hazırlanan 10 maddelik
pakette en çok sancı yaratan başlığı, kadın-erkek eşitliğinin
sağlanabilmesi için kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasına
izin verecek bir maddenin metne konup konmayacağı sorusu
oluşturuyor. CHP, bu konuda ısrar ederken, AKP kadınlar lehine
ileri bir angajmana yanaşmıyor. İşte Anayasa değişiklik paketi:
Kadın erkek eşit haklara sahip olacak 1- ANAYASA’nın mevcut 10.
maddesinin birinci fıkrasında, ‘Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet,
siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir’ ifadesi yer alıyor.
ÖNERİLEN METİN: Anayasa’nın 10’uncu maddesinin bu fıkrasına ‘KADIN
VE ERKEK EŞİT HAKLARA SAHİPTİR. DEVLET, KADIN VE ERKEK EŞİTLİĞİNİ
HAYATA GEÇİRMEYİ SAĞLAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR’ ifadesi eklendi. YORUM: Bu
madde, Anayasa paketinin en çok gürültü yaratan başlığı. Hükümet,
gönderdiği taslakta yalnızca ‘kadın-erkek eşitliğini’ vurgulamakla
yetiniyordu. CHP’nin Anayasa Komisyonu’ndaki çabasıyla ‘eşitliğin
sağlanması konusunda devlete görev yükleyen’ cümle de eklendi.
Ancak, CHP bu eklemeyi de yetersiz buluyor ve Türkiye’de bugün
uygulamada kadınlar aleyhindeki dengesizliği giderebilmek için
açıkça ‘pozitif ayrımcılık’ yapılmasını mümkün kılacak daha
kuvvetli ifadeler eklenmesini istiyor. CHP, bu çerçevede
Türkiye’nin taraf olduğu BM’nin ‘Kadınlara Karşı Her Türlü
Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin hükümlerinden esinlenen bir
metin konmasını istiyor. Bu yapılabilirse yasalarda da kadınlar
lehine iyileştirmeler yapılabilecek, örneğin TBMM’de kota
uygulamasının önü açılabilecek. AKP, kadınlar lehine bu ölçüde
ileri bir düzenlemenin getirilmesine karşı çıkıyor. Bu maddenin son
durumu, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde belli olacak. İdam
cezasına atıf yapan maddeler kalktı 2-3-6- ÖLÜM cezası, daha önceki
Anayasa paketlerinde kaldırılmıştı. Ancak, Anayasa’da hálá ölüm
cezasına atıf yapan hükümler var. TASLAK: Anayasa’nın 15’inci
maddesinde yer alan ‘Ölüm cezalarının infazı’ ifadesi metinden
çıkarılıyor. Anayasa’nın 17., 38., 87’nci maddelerinde yer alan
ölüm cezalarına ilişkin ifadeler de ayıklanıyor ve yapılan bir
ekleme ile ‘Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez’
deniliyor. YORUM: Böylelikle ölüm cezasının önüne kalın bir duvar
çekilmiş oluyor. Basına özgürlük ve basımevi müsaderesine son 4-
ANAYASA’nın, ‘Basın araçlarının korunması’ başlıklı 30. maddesi
‘Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve
eklentileri, DEVLETİN ÜLKESİ VE MİLLETİYLE BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ,
CUMHURİYETİN TEMEL İLKELERİ HARİÇ, suç aleti olduğu gerekçesiyle
zapt ve müsadere edilemez, işletilmekten alıkonamaz’ hükmünü
taşıyor. ÖNERİLEN METİN: Bu ifadede büyük hafle yazılı olan ve
müsadereye izin veren bölüm olduğu gibi çıkıyor ve yerinde şu hüküm
kalıyor: ‘Kanuna uygun şekilde kurulan basımevi ve eklentileri ile
basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt veya müsadere
edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.’ YORUM: Bu değişiklikle
fikir özgürlüğünün önü iyice açılmış oluyor, gazete kapatma,
matbaayı müsadere etme gibi AB ülkelerinde bulunmayan uygulamalar
‘devlete karşı suç işlendiği iddiasıyla’ bile olsa tarihe
karışıyor. Vatandaş, Ceza Divanı’na taraf olma dışında iade
edilmeyecek 5- ANAYASA’nın 38. maddesine bu yönde düzenleme
konuluyor. ÖNERİLEN METİN: ‘Uluslararası Ceza Divanı’na taraf
olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş suç
sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.’ YORUM:Türkiye, henüz
Uluslararası Ceza Divanı’nın yetkisini tanımış değil. Ancak AB’ye
tam üye olduğunda tanıması zorunlu hale gelecek. Türkiye, bu
düzenlemeyle, şimdiden Ceza Divanı’na taraf olma yolunda bir irade
belirtmiş oluyor. Tartışılan bu maddenin pakete konulmasında, AB
Genel Sekreterliği’nin ‘AB üyesi olup, Divan’a ilişkin sözleşme
imzalanmadan önce bu hükmün uygulanması zaten söz konusu değildir.
Bu, sadece ileriye dönük bir taahhüttür’ şeklindeki açıklaması
etkili oldu. Anlaşmanın hukuki statüsü 7- ANAYASA’nın 90.
maddesinde yer alan ‘uluslararası anlaşmaların TBMM’nin onayı ile
kabul edileceğini’ düzenleyen hükme AB’ye uyum için önemli bir
ekleme yapılıyor. ÖNERİLEN METİN: ‘Usulüne göre yürürlüğe konulmuş,
temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalar ile
kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkacak
uyuşmazlıklarda, milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.’
YORUM: Bu madde ile mahkemede görülen bir davada, ulusal yasa ile
örneğin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi arasında çatışma çıkması
halinde, Avrupa sözleşmesi ulusal yasanın üstüne çıkacak. Önemli
nokta: Uluslararası sözleşmenin üstünlük kazandığı tek alan ‘temel
hak ve özgürlükler’le sınırlı. Bunun dışında kalan, örneğin
ekonomik suçlar ya da kabotaj hakkıyla ilgili bir konuda ulusal
hukuk yine uluslararası sözleşmenin üstünde olacak. Genelkurmay’ın
YÖK temsilcisi çıkarılıyor 8- ANAYASA’nın 131. maddesi, YÖK’te
Genelkurmay Başkanlığı’nın da bir temsilci bulundurmasını
öngörüyordu. ÖNERİLEN METİN:‘YÖK, üniversiteler ve Bakanlar
Kurulu’nca seçilen ve sayıları, nitelikleri ve seçilme usulleri
kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim
üyeliğinde başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek
suretiyle Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca
doğrudan seçilen üyelerden kurulur.’ YORUM: Değişiklik maddesinde
yürürlükteki Anayasa’da yer alan ‘Genelkurmay temsilcisi’ ifadesi
cımbızlandığı için otomatik olarak YÖK’teki asker kontenjanı da
düşmüş oluyor. YÖK’te toplam 30 üye var. Genelkurmay, genellikle
emekli bir paşayı YÖK’e üye olarak göndermekteydi. Düzenlemeyle,
askerin yüksek öğretim sistemi üzerinde söz sahibi olduğu görüntüsü
ortadan kaldırılmış oluyor. Gerekçede ‘bu düzenleme, sivil-asker
ilişkilerinin AB ülkelerindeki standartlara uygun hale
getirilmesini ve idarenin sivilleştirilmesinin sağlanmasını
amaçlar’ deniliyor. DGM’ler yürürlükten kaldırılıyor 9- Anayasa’nın
143. maddesinde, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin nasıl kurulacağı
anlatılıyor ve görevleri düzenliyor. ÖNERİLEN METİN: ‘DGM’lerin
kuruluş ve görevlerini düzenleyen 143’üncü madde yürürlükten
kaldırılmıştır.’ YORUM: DGM’ler olağanüstü yetkileri olan
mahkemelerdi ve Avrupa Birliği ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
tarafından Avrupa’daki hukuk normlarına aykırı bulunuyordu.
Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde yıllardır baş ağrısı haline gelen
bu konu, getirilen düzenlemeyle gündemden çıkartılıyor. DGM’lerin
yerine uzmanlık mahkemeleri ve istinaf mahkemelerinin getirilmesi
bekleniyor. Sayıştay, TSK’yı da denetleyecek 10- ANAYASA’nın
Sayıştay’ın yetkilerini düzenleyen ve bu kuruma kamu kuruluşlarının
harcamalarını denetleme yetkisini veren 160. maddesindeki boşluklar
ve bu konudaki yorum farklılıkları, TSK’nın harcamalarının Sayıştay
tarafından denetimine izin vermiyordu. ÖNERİLEN METİN: 160.
maddenin ‘TSK’nın elinde bulunan devlet mallarının TBMM adına
denetlenmesi usulleri, milli savunma hizmetlerinin gerektirdiği
gizlilik esaslarına uygun olarak kanunla düzenlenir’ şeklindeki son
fıkrası tümüyle yürürlükten kaldırılıyor. YORUM: Böylece, getirilen
istisnai hükmün kalkmasıyla TSK da Sayıştay denetimine girmiş
oluyor. Bunun sonucu Sayıştay denetçileri, TSK harcamaları üzerinde
denetleme yapabilecekler. Tasarıda, değişikliğin gerekçesi şöyle
anlatılıyor: ‘AB 2002 ilerleme raporunda şeffaflık ve etkin
yönetimin sağlanmasının önemi vurgulandığından, devlet
harcamalarının denetlenmesinde şeffaflığın sağlanmasıyla 160.
maddenin son fıkrası kaldırılmaktadır.’