Meclis Başkanı Şahin esastan uyardı
Abone olAnayasa değişikliği konusunda Bab-ı Ali Toplantılarında konuşan Meclis Başkanı Şahin önce uyardı ardından da yol gösterdi.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Anayasa değişikliğiyle
ilgili iptal başvurusuna ilişkin ''Umuyorum ve diliyorum ki,
2008'de ortaya konan hatadan dönülür, yasama organının Anayasa ile
çizilen sınırlarına girilmez, Anayasa değişikliğiyle ilgili
Meclisin egemenlik hakkı ihlal edilmez'' dedi.
Şahin, Levent'teki Mövenpick Otelde düzenlenen ''Bab-ı Ali
Toplantıları''nda, ''Egemenliğin Kaynağı ve
Kullanımı'' konulu konuşmasında, hayatının önemli bir
bölümünün Bab-ı Ali'de geçtiğini, avukatlık ve memurluk mesleğini
Bab-ı Ali Nuruosmaniye'de yaptığını anlattı.
Bab-ı Ali'de bu toplantıların yapılacağı uygun mekanların
bulunduğunu belirten Şahin, bu etkinliğin orada yapılmasının daha
şık olacağını düşündüğünü söyledi.
Egemenliğin kaynağına bakıldığında, ilk olarak hukuk ve siyasal
bilim alanında değil ilahiyat alanına ait olduğunun görüleceğini
kaydeden Şahin, çünkü insanlığın ilk yıllarında egemenliğin
kaynağının bir tek kişide toplandığını anlattı.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Şahin, Anayasa mahkemelerinin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra özellikle
batılı ülkelerde ihdas edildiğini, Türkiye'de de daha sonraki
Anayasa değişiklikleriyle oluşturulduğunu aktardı.
Yüksek Mahkemenin, TBMM'nin yasama görevini yerine getirirken
kanun, kanun hükmünde kararname, Meclis İçtüzüğü'yle ilgili açılan
iptal davalarını esastan ve şekilden incelediğini, Anayasa
değişikliklerini ise 148. maddeye göre şekilden incelediğini dile
getiren Şahin, çünkü TBMM'nin millet adına yasama görevini yerine
getirdiğini ve bu görevin mutlak olduğunu kaydetti.
Şahin, ''Anayasa değişiklerinde Anayasa Mahkemesinin şekil
bakımından incelemesinin ne olduğunu herkes biliyor. Bir
defa Anayasa değişikliklerinde teklif ve karar yeter sayılarındaki
nitelikli çoğunluk oluşmuş mu, 184 imzayla verilmiş mi, 330, 367 ve
üstünde parlamentodan geçmiş mi, iki defa görüşülmüş mü?''
dedi.
Ancak 2008'de Yüksek Mahkemenin, bir Anayasa değişikliğiyle
ilgili verdiği kararda esasa girerek yapılan değişikliği iptal
ettiğini dile getiren Şahin, bu durumun sadece Türkiye
içinde değil, dışında da yoğun tartışmalara neden olduğunu
aktardı.
Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''TBMM'nin milleti adına yasama görevine sınır getirme ve ona ortak
olma anlamına gelecek bir yaklaşımın veya iptal kararının millet
iradesiyle uyuşmadığı kanaatindeyim. Anayasanın 148. maddesi,
'Sadece şekil bakımından incelenmelidir, esasa girilemez' demişse
ve Yüksek Mahkeme 2008'de verdiği bir kararla bunu aşıp esasa
girerek iptal kararı vermişse, bu TBMM'nin millet adına kullandığı
Anayasa değişikliğiyle ilgili egemenlik hakkına bir tecavüz olarak
değerlendirilebilir.''
Kuvvetler arasında sınırların çizildiğine dikkati çeken Şahin,
sözlerini şöyle tamamladı:
''Yargı organı, sınırları çizilen Meclisle ilgili bu alana girerek
Meclisin Anayasa değişikliğiyle ilgili egemenlik hakkını
zedeleyecek veya ona ortak olacak anlamına gelen bir karar
vermişse, bunun irdelenmesi ve bu hatadan mutlaka dönülmesi
gerekir. TBMM Başkanı olarak TBMM'nin millet adına egemenlik
hakkını kullanırken bu egemenlik hakkına bu veya şu şekilde
yapılacak tecavüzleri doğru bulmam söz konusu değil. Yüksek
Mahkemenin önünde yeni bir Anayasa değişikliği davası var. Yüksek
Mahkeme şimdi bunu incelemektedir. Umuyorum ve diliyorum ki,
2008'de ortaya konan hatadan dönülür, yasama organının Anayasa ile
çizilen sınırlarına girilmez, Anayasa değişikliğiyle ilgili
Meclisin egemenlik hakkı ihlal edilmez. Yüksek mahkemenin beklenen
iptal kararı sebebiyle, TBMM'den geçen ve referanduma gitmesi
Yüksek Seçim Kurulunca da yürütülen Anayasa değişikliği konusunda
Meclisin bu alanla ilgili egemenlik hakkını zedeleyici bir karar
vermeyeceğini temenni ediyorum ve diliyorum. Gerçekten millet adına
egemenlik hakkının kullanan yürütme, yargı, yasamanın mutlaka
birbirlerinin alanına girmemesi ve bu medeni iş bölümünü Anayasa'da
belirtilen ilkeler çerçevesinde yerine getirmesi gerekir. Aksi
halde bir çatışma sorunları içinden çıkılmaz bir hale
getirebilir.''