Meclis Başkanı Şahin Cenevre'de
Abone olTBMM Başkanı Şahin, Cenevre'de konuştu, Türkiye'nin dünyada her zaman barış ve istikrarın hakim olması için çaba sarfettiğini söyledi.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, yeni küresel düzenin
kapsayıcı, adil ve sorunların giderilmesine hizmet edecek biçimde
oluşmasını arzuladıklarını belirterek, ''Dış politikasının temeline
'Yurtta barış, dünyada barış' ilkesini koyan Türkiye, başta
komşularıyla ilişkileri olmak üzere bölgesinde ve dünyada her zaman
barış ve istikrarın hakim olması için yoğun çaba sarf etmektedir''
dedi.
Şahin, Dünya Parlamento Başkanları 3. Konferansı'nda yaptığı
konuşmada, konferansın, geniş kapsamlı görüş alışverişi için
kendilerine çok değerli fırsatlar sunduğunu söyledi.
Parlamentoların, ülkelerinin aynaları ve temsilcisi oldukları
toplumlarını geleceğe taşıyan kurumlar olduğunu, halk iradesinden
aldıkları güçle yasama görevini üstlendiklerini belirten Şahin,
sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu nedenle parlamentoların ortaya koydukları bakış açıları, bir
bütün olarak değerlendirildiğinde, küresel gündeme etki edebilecek
güçtedir.
Günümüzde, küresel düzen arayışının devam ettiği bir dönemi hep
birlikte yaşamaktayız. Şüphesiz hepimizin arzusu, yeni küresel
düzenin kapsayıcı, adil ve sorunların giderilmesine hizmet edecek
biçimde oluşmasıdır. Ancak içinde bulunduğumuz bu arayış döneminde,
kaynak ve içeriği çok çeşitli tehditlerle de karşı karşıya
kalabilmekteyiz. Bu ortam, takdir edersiniz ki gerek devletlerin,
gerekse sivil toplumun işini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle
sorunlarla mücadelede daha fazla çaba gerekmektedir.
Bu çerçevede belirtmeliyim ki pek çok ülke gibi Türkiye de çok
boyutlu bir strateji takip etmektedir. Yakın çevresinden başlayan
ve giderek genişleyen bir barış, istikrar ve refah kuşağı
oluşturmak için samimi gayret göstermektedir. Dış politikasının
temeline 'Yurtta barış, dünyada barış' ilkesini koyan Türkiye,
başta komşularıyla ilişkileri olmak üzere bölgesinde ve dünyada her
zaman barış ve istikrarın hakim olması için yoğun çaba sarf
etmektedir.''
''ÇÖZÜM SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRAN ÜLKE''
Şahin, bu nedenle Türkiye'nin, kriz odaklı değil, krizlerin önüne
geçilmesini hedefleyen, mevcut sorunların çözüm süreçlerini
kolaylaştırıp hızlandırmak için gayret gösterdiğini anlatarak,
''Özellikle aynı bölgede yer alan ülkeler arasında azami
işbirliğini ve entegrasyonu amaçlayan, diyaloğu esas alan bir dış
politika yaklaşımı benimsemiştir'' diye konuştu.
Başkanı bulunduğu TBMM'nin de bu yaklaşıma parlamenter
perspektiften katkı sağladığını vurgulayan Şahin, bu çerçevede
parlamentolararası dostluk grupları ve ihtisas komisyonlarının
temaslarına, Meclis Başkanlığı düzeyindeki ikili ilişkilere büyük
önem verdiklerini söyledi.
Bu perspektifin ilke itibariyle herkesçe paylaşıldığına inandığını
ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
''Parlamentolar, sorunların çözümünde cevaba giden yolu gösteren
kılavuzlardır. Zira farklılaştırmak, ötekileştirmek, tarihten
husumet çıkarmak, düşmanlık yaratmak, çıkar çatışmalarına esir olup
sorunları ağırlaştırmak ve krizleri tırmandırmak, bazen çok kolay
sapılabilen, ancak insani erdemlerle bağdaşmayan yanlış yollardır.
Doğru olan, erdemli olan, en yoğun kriz anlarında bile itidalle
hareket etmek, diyaloğa öncelik vermektir. Türkiye, medeniyetlerin
çatışması değil, ittifak içinde zenginleşmesi yolunda yoğun çaba
göstermektedir. Ülkemizin İspanya ile eşbaşkanlığını yürüttüğü BM
tarafından da desteklenen Medeniyetler İttifakı girişimi, bu
anlayışın en açık ifadesidir.
Parlamentolar, geçmişte olduğu gibi gelecekte de silahlanma
yarışından sınır aşan suçlara, terörizmden ekonomik krize, iklim
değişikliğinden çevre kirliliğine kadar çok geniş bir yelpazedeki
istikrarsızlık kaynaklarına karşı, sağduyunun, evrensel değerlerin
ve ortak çıkarların sesi olmalıdır. Böyle olduğu takdirde,
potansiyel krizlerin önlenmesine ve mevcut krizlerin çözüm yoluna
sokulmasına destek olabileceklerdir.
Toplumların vicdanlarının aynası olan parlamentoların uluslararası
hukuk, insan hakları, demokrasi ve özgürlükleri koruma konusunda
gösterecekleri kararlı tutumlar, barış ve istikrarın kalıcı hale
getirilmesinde vazgeçilmez öneme sahiptir. Bu bilinçle
şekillendireceğimiz diyalog ve işbirliği anlayışı, parlamentoların
etkinliğini ve gücünü artıracaktır.''
Şahin, konferansta yapacakları görüş alışverişinin ve sonunda kabul
etmeyi planladıkları bildirinin, küresel istikrara somut katkı
sağlama yolundaki çabalarının temel unsurlarını ortaya koymasını ve
geleceği aydınlatmasını dileyerek, sözlerini tamamladı.