MDHP'den sendikalara çağrı
Abone olGrev hakkı olmayan kuruluşların adının sendika diye anılmasının abesle-iştigal olduğuna işaret eden MDHP'den sendika yöneticilerine önemli bir çağrı geldi..
‘Grev hakkı olmayan’ kuruluşların adının ‘sendika’ diye
anılmasının gelişen dünya ortamında ‘abesle-iştigal’ olduğuna
işaret eden, Milli Demokrat Halkın Partisi (MDHP) Genel Başkanı Av.
Yusuf Erikel; Siyasi iktidarların yıllardan beri memurları
‘kandırdığını’ ve bu kandırma oyununu Sendika başkanları nın
bilerek sürdürdüğünü, artık bu ‘göstermelik sendika’ oyuna son
verilmesinin kaçınılmaz olduğunu, Grev haklarının verilmeyişini
Hükümet ile yapılacak ‘sözde’ toplu görüşmelerinin ‘ protesto’
edilmesi gerektiğini belirterek; Memur Sendikalarına şu çağrıda
bulundu; “Görüşmelere katılmayın” dedi. Siyasi iktidarların, grev
hakkı olmayan memur sendikalarını sürekli ‘tehdit’ ettiklerini de
vurgulayan; MDHP lideri Yusuf Erikel, eleştrilerini şöyle sürdürdü,
“Türkiye’de ki memur sendikacılığı ‘dostlar pazarda görsün’
anlayışı ile ‘topal ve kör’ şeklinde çıkartılmıştır. işi bırakma
eylem hakkı yoktur. Eğer memur verilmeyen sosyal hakları protesto
için ‘işi bırakma eylemini’ yaparsa kendisini aynı gün emniyette ve
mahkemede bulur. Bununla da kalmayıp ‘görevden alınır’. Böyle bir
memur sendikacılığı anlayışı hangi AB ülkesinde var. AB’ye girmek
için yıllardan beri kapı kapı dolaşan Türkiye’de bu mantıktan
derhal kurtulmalıdır. Bu konuda en büyük görevde memur
sendikalarına düşmektedir. Bu amaçla yapılacak ‘sözde’ toplu
görüşmelere ‘grev hakları ‘ olmayışını protesto ederek,
katılmamalıdırlar.Katılsalar ne olacak sanki..Hükümet; bildiğini
okuyacak ve istediği oranı verecek. Sendikacılar ise ‘bağırmaktan’
başka bir şey yapamayacak. Eğer bazı işkollarında grev hakları olsa
idi; siyasi iktidarlar da sokaktaki vatandaşın tespit ettiği ‘açlık
sınırını’ görmek ve gereğini yapmak zorunda kalacaktı. Biz ; en
düşük kıdemli memura , en azından 1 milyar çıplak ücret
verilmesinden yanayız. Bu ücret memura biraz da olsa nefes
aldıracağı gibi, bütçeye de fazla yük getirmez kanaatindeyiz.
Çalışanları ‘açlıkla’ güreşen bir toplumun medeniyetinden söz
edilmesi düşünülemez. Arktık,Türkiye’de kör,topal,eli-kolu ve ağzı
bağlı, başıboş sendikacılıktan kurtulmalıdır..