Mavi zarfa 1000 TL ödül
Abone olGazete Habertürk yazarı Meriç Müldür, Beşiktaş kongresinin perde arkasını kaleme aldı
Meriç Müldür, geçen hafta yapılan Beşiktaş kongresini kaleme
aldı. Yazıda çok konuşulacak iddilar var.
İşte Meriç Müldür'ün o yazısı...
Maviye bin TL ödül
Öncelikle bu demokratik bir yarıştır, kazananı kutlamak gerekir.
Sayın Demirören?e ben de bundan sonrası için başarılar diliyorum.
Ancak şunu da hatırlatmak gerekir ki muhalifler ile seçime
katılmayanların oranının yüksek olması ?Dikkat et? uyarısı
veriyor.
Gelelim başkana seçim kazandıran faktörlere ve aktörlere. Öncelikle
paranın, iktidarın gücü. Başkan her ne kadar grupları inkar etse de
bu başarısında onların hatırı sayılır payları var. Beşiktaş?ın
isminden nemalananlar,
grupların çatısı altında kendilerinin sosyal bir statü
kazandıklarına inananlar hep buralarda.
Başkanın da 2 bin-2 bin 500 oyu grupları hoş tutarak, onlara
çeşitli tavizler vererek topladığı ileri sürülüyor. Hatta iddialara
göre bir grubun liderinin 1 milyon TL aldığı bile söyleniyor.
İstanbul dışından gelenler 4 gün önceden ağırlanmaya başladılar.
Kimileri 3 yıldızlı, kimileri 5 yıldızlı otellerde Adamına göre
muamele!
Seçimde mavi oy Aksu, sarı oy Demirören?indi. İddiaya göre sarı oyu
sandığa atıp mavi oyu cebine koyanlar salondan çıktılar, başkanın
seçim bürosuna gittiler. Mavi pusulayı gösterdiler, bin TL ile
ödüllendirildiler.
Yine söylenenlere göre, başkanın seçim için harcadığı para 5 milyon
doları bulmuş. Beşiktaş ile ilgisi alakası olmayan ama zamanında
kongre üyesi yapılmış sözde üyeler için iddialara göre 25 otobüs
kaldırılmış. Tüm bunları organize etmek de kolay iş değil. Seçim
uzmanlarını(!) kutlamak gerekir. Ama kimse de sonucu sadece
gruplara, zamanında bedava üye yapılanlara bağlamasın. Demirören?in
başkanlık döneminde üye yapılanların sayısı 2 bin dolayında. Böyle
olsa son sandıklarda Aksu?ya hiç oy çıkmazdı. Aksu?nun seçimi
yitirmesinde AKP?li yakıştırması
da çok etkili oldu. Aksu, rakibin siyaset oyununu bozamadı.
REVNA HANIM VE KEÇELİ
Yıldırım Demirören?e 3. kez başkanlığı getiren önemli unsurlardan
biri de ailesiydi. Özellikle de Revna Hanım. Zaten Beşiktaşlılar
Revna Hanım?ı başkandan daha çok seviyor. Taraftar ona karşı daha
sempatik bakıyor. Espriyle karışık ?Revna Hanım başkan olsun? bile
diyorlar. Başkan da taraftarın eşine sempati ile baktığını biliyor,
bunu iyi kullandı. Revna Hanım da çok dik durdu. Gazetelerde
başkanın değil boy boy kendisinin röportajları yayınlandı. Ne
tesadüf tam da seçim gününde. Hem de şimdilerde ?tarafsızlık?
naraları atanların sütunlarında.
Bir de camiada ismi her zaman ?doğruluk, dürüstlük ve tecrübe? ile
anılan Metin Keçeli... Özellikle yaşlılar ?O varsa orada doğru
işler yapılır? dedi. Dolayısıyla en zor görev Keçeli?nin.
ŞİMDİ 'YETER' TARAFTARA
Sayın Demirören oyunu kuralına göre oynadı, kazandı. Ama şimdi işi
daha zor. Çünkü bu yönetimde başkanın her
dediğini koşulsuz destekleyecek isim sayısı az. Bugüne kadar
parasal konularda hep başı ağrıyan başkan, bu kez listesine zengin
isimleri de aldı. Artık açıkları tek başına kapatmak zorunda
kalmayacak.
Kadroda tecrübeliler de var, elini taşın altına sokacak,
savaşacaklar da. Ama başkan yine eskiye dönüp her şeyi kendi başına
yapmaya kalkarsa, akşam yatıp sabah kalkıp kararlar alırsa, bu kez
ciddi krizler çıkar. Sonuçta başkan artık taraftar çoğunluğunun da
desteğini almak, camiayı birleştirmek zorunda. Tribünler de en
azından
başkana süre tanımak, ?Yeter?e ara vermek durumunda. Bakalım
tribünlerin reaksiyonu nasıl olacak, başkan
nasıl başaracak?
AİLE MÜRİTLERİ!
Beşiktaş seçimi bitti. Herkes konuştu, yazdı, çizdi; biz de son
sözümüzü söyleyelim. Öyle ya kongre sürecinde
her yazdığımız olay oldu. Murat Aksu, ?Kan emen keneler var? dedi,
?Metin Keçeli bir bilendir, bölen olmasın? dedi, ?Demirören
seçilirse facia olur? dedi, ?Kulüpte 30 milyon dolar rant
var? dedi.
Yıldırım Demirören, Ankara?da basına kapalı bir toplantıda ?Ertesi
gün paramı isterim? sözleriyle Aksu?yu hedef aldı. Tüm bunlar
sadece HABERTÜRK?te çıkan haberlerdi. Kimi haberleri de belgelere
dayandırarak yaptık.
Yorumlara gelince. Onları da KENDİ BAKIŞ açımızdan kaleme aldık.
Hepsi ay boyunca gündem oldu. Demirören ve ekibini haliyle rahatsız
etti. Ama anlaşılmaz bir şekilde medyadaki bazı avukatları(!) da
kızdırmış, kıskandırmış.
Atıf Keçeci?nin bir yakıştırması dikkatimi çekmişti. ?aileden
sayılan muhabirler? diye. Ben de bunlara ?aileden sayılan müritler?
diye ekleyeyim. Karın ağrıları varmış, şimdi Demirören seçildi ya
yeniden çıkmaya başladılar ortaya.
Bize de akıl(!) veren çok oldu ama biz inandığımızı ve bildiğimizi
yazdık. Kimileri gibi ikiyüzlü davranmadık, çift taraflı oynamadık.
Oynayana da birileri gibi ?gazetecilik? dersi vermeye
kalkmadık.