Mavi Marmara şehitleri anıldı

Haliç Tersanesine çekilen Mavi Marmara gemisinde, katliamın olduğu gün gemide olan gazeteciler ve şehit aileleri Mavi Marmara gemisini ziyaret ederek, fotoğraf sergisini dolaştı.

Olayı yaşayan gazeteciler ve yardım gönüllüleri, katliam gününün akıllarından hiç çıkaramadıklarını söyledi.

Filistin’e yardım götürmek amaçlı 30 Mayıs 2010 yılında yola çıkan Mavi Marmara gemisinde eşini kaybeden Çiğdem Topçuoğlu, karmaşık duygular içinde olduğunu, gemiye gelince evine kavuşmuş gibi olduğunu söyledi. Topçuoğlu, “2 yıldır savcı iddianameyi hazırladı. Kendine düşen görevi yaptı.Büyük bir özveri ile çalıştı. Artık bundan sonra ki vazife onun üzerinde ki mercilere kaldı. Eğer dava sonuçlanırsa bu katliamı yapanların tutuklanacaklarını düşünüyorum.” diye ifade etti.

Mavi Marmara gemisinde katliama tanık olan Avukat Cihat Gökdemir, gemide ki insanların ellerine geçen bardak, şişe gibi maddeleri hücum botlarını uzaklaştırabilmek için askerlerin üzerlerine attıklarını söyledi. İsrail askerlerinin mermiler ile karşılık verdiklerini ifade etti.

Gökdemir, “Aslında bugün tam 2 yıl oldu. Bu saatlerde gemimiz hareket etmişti. İsrail sınırlarına çok uzaktaydık aslında. Bize söylenen 75 - 80 mil uzaklıktaydık. Biz hiçbir şekilde İsrail sahillerini görmüyorduk. Akşam doğru bizimle irtibat kurdular. Bizi uzun süre takip ettiler. Gemi yolcuları da saat 1 buçuk 2 ye kadar bekleyip, bize saldırmayacaklar diye insanlar istirahate çekildiler. Sonra sabaha kadar herhangi bir gelişme olmadı. Sabah namazı kılındığı esnada İsrail’li hücum botlarının gemimize doğru geldiği söylendi. Sol ve sağ tarafımıza iki tane hücum botu yanaşmıştı. Onlar gelir gelmez ateş açmaya başladılar.” diye belirtti.

Mavi Marmara gemisinde yaralanan Şükrü Peker, İsrail askerlerinin yakın mesafeden ateş açtıklarını, merminin kasığından içeri girdiğini, halen, atılan kurşun parçasının bacağında olduğunu söyledi. Peker, “Sürekli aklıma geliyor o anlar. Şuanda hatırlanıyor olması buruk bir sevinç oluşturuyor içimde.Biz sadece insani yardım götürüyorduk. Orada ki yetimlere, ihtiyaç sahiplerine. Oyuncak parkları, inşaat malzemeleri, demir, çimento gibi malzemeler götürmek istemiştik sadece. Maalesef saldırıya uğradık.” dedi