Mavi Akım'daki rüşvet çarkı
Abone olGeçtiğimiz günlerde gözaltına alınan bankacı Derya Ertuğrul'un ifadeleri Mavi Akım Projesi'ndeki milyonlarca dolarlık rüşvet çarkını ortaya çıkardı.
Vatan Gazetesi'nin haberine göre, bir bankanın Ulus Şubesi'nde
Bireysel Pazarlama Yönetici Yardımcısı olarak çalışan Derya
Ertuğrul, 1 Eylül 2003'te, Hollanda'da yaşayan Zehra Tekin'in
hesabından 50 bin 443 doları, bilgisi ve talimatı olmadan Ömer
Hakan Bozkurt'un Ankara'daki hesabına aktardı. Banka yöneticileri
inceleme başlattı Ertuğrul; 13 Ekim 2003 günü de, Perim
Davutoğlu'nun hesabından 40 bin dolar, Ercan Davutoğlu'nun
hesabından ise 170 bin doları yine Bozkurt'un hesabına havale etti.
Tekin'in 25 milyar lirası da Bozkurt'un annesi Sevim Bozkurt'un
hesabına aktarıldı. Bu işlemler üzerine, banka yöneticileri
durumdan şüphelendi ve inceleme başlattı. Araştırmada, Halil
Tekin'in hesabındaki 800 bin euro'nun da 'uçtuğu', Ertuğrul'un bu
müşterinin hesabıyla ilgili kendi imzasıyla 5 tane sahte hesap
cüzdanı düzenlediği ortaya çıktı. Banka suç duyurusunda bulununca,
Ertuğrul tutuklanarak cezaevine konuldu ve "zimmet" suçunu işlediği
gerekçesiyle, 18 yıldan az olmamak üzere hapis ve zararın 3 katı
para cezası istemiyle dava açıldı. Ertuğrul'un hesabına para
aktardığı Bozkurt da tutuklanarak cezaevine kondu. Hesapları
karıştırdım fazladan ödeme yaptım Ertuğrul ifadesinde, uğruna
yaklaşık 2 trilyon zimmet gerçekleştirdiği Bozkurt'la ilişkisini
şöyle anlattı: "Müşterilerin yüksek faiz alması için bir havuz
hesabı oluşturmuştum. Ancak müşterilerin hesabını bir süre sonra
karıştırmaya başladım. Bazılarına fazladan para ödediğimi
farkettim. Bu durum bir süre sonra içinden çıkılmaz bir hal aldı. O
dönem çalıştığım bankaya el konduktan sonra, şimdi görev yaptığım
bankaya geçtim. Eski müşterilerimden Ömer Hakan Bozkurt da daha
sonra burada hesap açtırdı. Ancak bana, hesabında açık olduğunu
söyledi. Ben de zaman zaman onun kredi kartı hesaplarını ödüyordum
ve istediği kişilere, başka müşterilerin hesabından para
aktarıyordum. Son olarak bana hesabında 250 bin dolar açığı
olduğunu söyledi. Ayrıca bu parayı ödemezsem beni rezil etmekle,
işten kovdurmakla tehdit etti. Ben de 13 Ekim günü başka
müşterilerin hesaplarından onların talimatı olmadan 250 bin doları
Bozkurt'un hesabına aktardım. Ayrıca açığımı kapatmak için Zehra ve
Halil Tekin'in 800 bin euro'luk hesabını kullandım. Bu paranın 250
bin euro'sunu onların hesabına başka bankalara aktardım. Yaptığımın
ortaya çıkmaması için banka düzenlemiş gibi Halil ve Zehra Tekin
adına 5 tane sahte fatura düzenledim." 30 bin dolar avanta aldı
Bozkurt'un, OHS konsorsiyumunun kazandığı Mavi Akım'daki
Samsun-Ankara Boru Hattı projesinde; alım satım işlerini yürütme ve
taşeron firmaları tespit etme yetkisine sahip olduğunu anlatan
Ertuğrul, şöyle konuştu: "Bir defasında bana bu projeden avanta
olarak 30 bin dolar aldığını söyledi. Bu para yasal olmadığı için
kendi hesabıma yatırmamı istedi. Bu paranın taşeron firmaların
kendisine verdiğini tahmin ediyorum. HDM İnşaat- Murat Kandemir,
Eser Mühendislik, Müjdak Ercan, Yunak Nakliyat ve Zekeriya
Yıldırım, Bozkurt'un hesabına para yatırıyordu. Ayrıca vana alımı
için anlaşma yapılan Avrupa'daki Dupple şirketi ile USE Houston
şirketinden benim bildiğim toplam 65 bin dolar Bozkurt'un hesabına
havale edildi. Bozkurt hesabında, bu proje ilgili olarak avantadan
gelen paralardan 200 bin dolar para biriktirmişti." Ertuğrul,
projenin OHS konsorsiyimuna verilmesini sağlamak için devletle
yapılan görüşmelerde aracı olan Yılak Nakliyat'ın ortaklarından
Şeyh Müslüm Erdoğan'ın ayrıca projenin inşaası sırasında da taşeron
firmalardan rüşvet almak için baskı yaptığını bildiğini söyledi.
Yöneticiler usulsüzlükten 6'şar milyon lira ceza aldı Ankara
Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yalçın, Öztaş Haznedaroğlu-Stroyantrans
Gaz (OHS) konsorsiyimunun çıkarları doğrultusunda sözleşme
protokolünün 'avans ödemesi' başlıklı maddesini değiştirdikleri ve
OHS'ye yeterli güvence almadan 45 milyon 806 bin 288 dolar avans
ödedikleri iddiasıyla BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım ve yönetim
kurulu üyelerine dava açmıştı. Ancak mahkeme, Yardım ve eski
Yönetim Kurulu üyeleri Kutluhan çınbay, Uğur Başer ve Hayri Nadir
Bıyıklıoğlu ve Arif Bilal Uzuner için şaşırtıcı bir karar vermişti.
Cumhuriyet Savcısı Hatice Çetin'in sanıkların 4.5'ar yıla kadar
hapis cezasına çarptırılması yönündeki mütalaasına rağmen mahkeme,
sanıkların TCK'nın "görevi kötüye kullanmak" suçunu düzenleyen 240.
maddesi uyarınca önce 11 ay 20 gün hapis cezası, 2 milyon 600 bin
lira para cezasıyla cezalandırılmalarını kararlaştırdı. Mahkeme
hafifletici nedenleri gözönüne alarak hapis cezasını paraya çevirdi
ve sanıkların 6 milyon 46'şar bin lira ağır para cezası ile
cezalandırılmalarına karar verdi.