Kapattım gözlerimi, uykum
gelsin, gelsin de bir güzel dinlensin karışan kafam
diye…
Biri masal anlatıyor tam
bu sırada…
Memnunum durumdan
çocukluğumu hatırlatıyor diye…
Dinliyorum ve uykuya
hazırlanıyorum…
Bir varmış bir
yokmuş…
Bazı adamlar
varmış…
Ve başka bazı
adamlar…
O bazı adamlar memleketini
sever, toprağına sahip çıkar, ülke bağımsızlığını her şeyin üstünde
tutarlar ve kurtuluş mücadelesinde canını ortaya koyanları saygıyla
anarlarmış…
Ülkelerinin kurucusu
Atatürk"ü çok severler, onun izinden yürürlermiş…
Atatürk"ün, “Benim en büyük eserim” dediği Cumhuriyet"e sahip
çıkabilmek için karanlık güçlerle mücadele ederlermiş…
Ve bir gün işte o “başka
bazı adamlar” çıkmış ortaya…
O başka bazı adamlar,
ülkeyi koruyacağına yemin eden padişah tarafından tutulmuş,
çıkarları için padişahın bütün emirlerine uyan yüreksiz
adamlarmış…
Anladım…
Padişah yeminine sadık
kalmayan bir yalancıymış…
Yaşadığı topraklara,
kendisi gibi, sevdikleri gibi sahip çıkan, memleket sevdalısı bu
adamlardan bazıları, özellikle padişahın yalan söylediğini ortaya
çıkaranlar faili meçhul cinayetlere kurban giderlermiş…
Onların ardından
milyonlarca insan sokağa dökülür, sevdikleri toprağa daha sıkı bir
bağla bağlanırlarmış…
Zaman geçmiş, başka bazı
adamlar çoğalmaya başlamış…
Her yerde örgütlenip,
vatanseverlere karşı cephe almışlar…
Ve iftiralara
başlamışlar…
Onları kendilerinden olan
başka bazı adamlarla karıştırmışlar ki anlaşılmasın
yaptıkları…
İntikammış tek
düşünceleri…
Bir gece yarısı evlerini
basıp, kafalarından bastırarak, ellerini kelepçeleyerek götürmüşler
sorguya…
Birçoğu neden suçlandığını
bile bilmiyormuş…
Haftalarca, aylarca ve
hatta bir kısmı neredeyse iki yıl boyunca suçunu bilmeden kalmış
demir kapılar ardında…
Demişler ki
onlara:
“Siz terör örgütünün
üyelerisiniz…”
Şaşırmışlar
tabii…
Kim kurmuş bu
örgütü?
İşte o belli
değilmiş…
Terör örgütü mensubu
oldukları falan ispatlanamamış ama yine de tutuklu kalmaları uygun
görülmüş…
Ve…
Gece yarısı, sabahın
köründe, evlere dalıp, insanları tutuklamak dalga dalga
yayılmış…
Ve son dalgalar daha da
büyükmüş…
Ben diyeyim dev dalga siz
deyin 10.dalga…
Hani, masal bu
ya!
Dalga geçmiyorum,
valla…
Ve son dalga kıyıya vurup
geri çekildiğinde, ortada bir sürü kroki kalmış…
Bu adamların suç
delilleriymiş bu krokiler…
Krokilere göre üç adım
sağa beş metre sola yürüyüp ve sonra 80 derece dönüp,
belirledikleri yerleri kazarak delilleri ortaya
çıkarmışlar…
Ve hepsi bir anda, tüm
kafalarda, terör örgütünün üyesi olmuşlar…
Bulunanlar göz
kamaştırıcıymışlar…
Sanki Karun"un
hazinesi…
Toprağın altına sanki on
dakika önce yerleştirilmiş gibi ne kadar da
parlakmışlar…
Ve toprağı güle oynaya
kazanlar o mühimmattan gözlerini alamamışlar…
Aramışlar, yeni krokiler
bulmuşlar, kazmışlar yeni şeyler çıkarmışlar…
Düşünüyorum da…
Bu adamlar krokileri
ortada bırakacak kadar salak mıymışlar?
Uyumak
üzereyim…
Hep böyle
oluyor…
Gökten üç elma düşmeden
uykum geliyor…
Dinliyorum, dinliyorum,
masal bitmek bilmiyor…
Masalcı hala anlatıyor ama
aklım karıştı…
Canım böyle masallar
dinlemek istemiyor…
Zaten masallar hep masal
olarak kalıyor…
İstesen de gerçek
olmuyor!