Masadaki asgari ücretliler konuştu: Listeyi doldurun asgariyi belirleyin

Abone ol

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılan işçiler Durmuş Öztürk ve Selma Sayın ile kuaför Nihan Koçak Sözcü’ye konuştu.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün üçüncü kez toplanıyor. Komisyona işçiler adına katılan asgari ücretli 3 işçi Sözcü'ye konuştu.

11 yıldır asgari ücretle İstanbul-Ankara otoyolunda taşeron işçi olarak çalışan Durmuş Öztürk, ‘Asgari ücret ne kadar olmalı’ sorusuna karşılık olarak, elindeki kağıdı uzatarak, “Bu kağıtta yazanların karşısını doldursunlar, kaç lira tutuyorsa o parayı asgari ücret olarak bize versinler” dedi. Öztürk’ün listesinde bir evin temel ihtiyaçları ve zorunlu harcamaları var.

Liste kira, market, pazar, doğalgaz, 1 aylık ekmek parası ve çocukların 1 aylık giderinden oluşuyor. Öztürk, “En düşük kira 15-20 bin lira. Ekmeğin tanesi 10 lira. 3 çocuklu bir aileyiz sadece aylık ekmek giderimiz 6 bin lira. Marketi, pazarı, doğalgazı hesaplasınlar bir de 3 çocuğuma harçlık ayırsınlar yeter, fazlasını istemiyorum” diye konuştu.

Babasına ait evde oturan Öztürk, nasıl geçindiğini şöyle anlattı: “Otobanın bakım onarımını taşeron şirketin elemanı olarak yapıyorum. 5-6 yıl öncesine kadar asgari ücretle az çok evi geçindiriyordum. Şimdi imkansız. Eşim çalışmıyor, biri üniversitede 3 çocuk okutuyorum. Eti kurbanda eş dost getirirse yiyoruz. Peyniri, yumurtayı arada bir yiyoruz. Kredi kartıyla, borçlarla çarkı döndürmeye çalışıyorum. Çocuklara doğru dürüst bir şey alamıyorum. Bir şey alsam diğerini bırakıyorum. Bu sene asgariye zam gelmedi ama her şey zamlandı. 140 liraya aldığım en ucuz sıvı yağ 290 lira olmuş.”

‘Annem, sırası değil, sonra alırız’

Kuaför Nihan Koçak 39 yaşında, iki çocuk annesi. Tek başına asgari ücretle evi geçindirmeye çalışıyor. İşte Nihan Koçak’ın yaşam mücadelesi:

“Evim kira, 8 bin liraydı, Ocak’ta 13 bin 500 lira olacak. Asgari ücrete gelecek zammı ev sahibine vereceğim, bize bir şey kalmayacak. Eti unuttuk, peyniri, yumurtayı idareli yiyoruz. Yola günde 100 lira veriyorum. Doğalgazı yakamıyoruz. Oğlum bir çikolata istedi, ‘Şimdi sırası değil, sonra alırız’ dedim. Temmuzdan bu yana kredi kartıyla borç biriktirerek geçinmeye çalışıyorum. İnsanca yaşayacağımız bir asgari ücret istiyorum. Komisyonda bizi ne kadar anlıyorlar emin değilim. Tok açın halinden anlamaz ama vicdan diye de bir şey var. Kaşıkla verip kepçeyle alacaklar.” 

‘Gram gram borç ödüyorum’

Selma Sayın Ankara’da toptancı dükkanında çalışıyor. İşte Sayın’ın geçim mücadelesi:

“Çocuğum yok, tek başıma yaşıyorum. Eşimden ayrılınca altın ve dolarla borçlanıp ev almıştım. Borcum katlandı. 7 bin liraya bozdurduğum altını, şimdi 70 bin liraya alamıyorum. 25 gram altın borcum var. Her ay 1 gram altını zor alıyorum. Ayda 2 bin lira yola veriyorum, market alışverişi yapamıyorum. Doğalgazı yakamıyorum, battaniyeyle oturuyorum. Yaksam onu karşılayacak param yok. Komisyondaki karar vericilerden insaf bekliyorum.”

Günün Önemli Haberleri