Mars'ta hayat var mı?

AB ve NASA’nın Mars’a uzay aracı yolladığı şu günlerde, NASA’nın uzay görevlerinde çalışmış Dr. Gil Levin’in açıklamaları bilim dünyasında tartışma yarattı. 1960’lardan beri ABD ve Rusya, Mars’ta yaşam bulma hayaliyle milyarlarca dolar harcayarak onlarca aracı uzaya yolladı. Bunlardan sadece üçü Mars’ta yaşam izi bulabildi: iki Viking aracı ve 1997’deki Mars Pathfinder. 1976’da ilk defa bir uzay aracı Mars’ın yüzeyine dokunduğunda yeni bir çağ açıldığı sanılmıştı. Mikrobik varlıklar üzerinde yapılan biyolojik araştırmalar Mars’ta süregelen garip bir evrime işaret ediyordu. NASA Mars’ta yaşam olduğunu ilan etmeden önce organik parçalar üzerindeki deneylerini derinleştirdi. Ancak Viking aracı, aradığı yaşam bulgularını ne yazık ki bulamadı ve Mars “ölü gezegen” olarak nitelendirildi. Dr. Levin'in iddiası Mars’ta yaşam bulgularını araştıran 3 bilimadamından biri olan Dr. Levin Mars’ın yüzeyinde mikro organizmalar olduğuna dair inancını hiçbir zaman yitirmedi. Mars hakkında araştırmalarına devam etti ve 1997’de Mars’a inen Pathfinder’dan da gelen bulguları değerlendirdiği LR kod adlı raporunu yayımladı. Dr. Levin raporunun Mars’ta hayat tartışmasına kesin noktayı koyacağına inanıyor. Şimdilerde Biospherix bioteknoloji firmasının başkanı olan Dr. Levin’in yayımladığı raporun içeriğini ise NASA ve Avrupa Uzay Dairesi reddediyor. 2 Haziran’da Mars’a yollanacak olan İngiliz yapımı Beagle 2’nin 24 Aralık’ta Mars’a yaşam izlerini aramak ve bulmak üzere inecek. Dr. Levin’e göre bu “boşuna” bir yolculuk olacak. Zira BBC’ye verdiği demecinde “Beagle 2’nin yaşam izlerini arayacak ekipmana sahip olmadığını” vurgulayarak Beagle 2’nin “Viking’den daha gelişmiş bir araç olmadığını ve isotopik analiz cihazının yaşam bulgularını değerlendirecek sofistikasyonda olmadığını” iddia etti. Kendi paradiğmalarımız yetersiz NASA’nın Mars’a olan ilgisi “yaşam izi” bulmaktan biraz daha öteye gidiyor. Göndereceği araçlar Mars’ın geniş platolarında adeta birer robot jeolog gibi dolanacaklar. Bu araştırmanın sorumlularından Mark Adler BBC’ye yaptığı açıklamada görevlerinin “asıl amaçlarının yaşam izi bulmaktan ziyade, Mars’ta suyun varlığını tespit etmek” olduğunu ifade ederek “Viking’ten öğrendiğimiz ne olduğunu kendi bilimsel paradigmalarımızla tayin edemediğimiz bir yaşam türünü aramanın zorluklarını Viking deneyimizden çok iyi biliyoruz” demişti. Mars’ta yaşam tartışması Viking’den 20 yıl sonra dahi ilk günkü tazeliğini koruyor. Özellikle geçtiğimiz aylarda ölü kıta Antartika’da Mars’ın meteroitlerinde rastlanan bir mikrobik yaşam yapısının keşfedilmesi, Mars’ta yaşam tartışmasını yeniden alevlendirdi. Cornell Üniversitesi Astronomi profesörü Carl Sagan’ın dediği gibi “olağanüstü iddialar, mutlaka olağanüstü kanıtlar gerektirir”. İngiliz Antartika Araştırmaları merkezinden Charles Cocknell , “Mars’ta yaşam bulmanın çok sayıda deney ve bulgu gerektirdiğine” işaret ederek “eğer tüm bunların üstüne yine de herhangi bir yaşam izi bulamasak bile, bu sadece şu anlama gelir: belki de bizim bakışımızda bir yanlişlık olabilir.” Kaynak: Ntvmsnbc