Marmara'nın depremsellik karakterini mikro depremler çözecek
Galerinin tamamı için tıklayınız"KÜÇÜK DEPREM NE KADAR FAZLA OLURSA O KADAR ÇOK KAYIT TOPLAMIŞ OLUYORUZ": "İnsanoğlunun hissedebildiği depremler genellikle 3 ve üzeri depremler. Ama bizim kastettiğimiz depremler negatif büyüklükteki depremler. Yani eksi 1-1,5'a kadar düşen büyüklükteki depremler" diyen Prof. Dr. Yalçınkaya, şöyle konuştu: "Negatif büyüklükte deprem olur mu, diye soracaksınız; bir referans durumuna göre hesaplanan büyüklükler. Bu referans değerinden daha düşük depremler negatife kadar inebilir. Bizim kaydettiğimizin çoğu negatif büyüklükteki depremler. Eksi 0,5-1 büyüklüğünde depremler. Bunu diğer gözlem ağlarının kaydetmesi imkân yok. Mikro deprem etkinliğini gözlemek bizim açımızdan çok önemli. Çünkü fayın kırdığı parçanın yapısı, kırılan parça bizim için nasıl bir yapıya sahip olduğu çok önemli. Bunun taşıdığı yük, nasıl bir malzemeden oluştuğu depremin etkilerini nasıl gözlemleyebileceğimizde doğrudan etkili. Biz küçük depremleri gözleyerek aslında bir yapı analizi de ortaya koymaya çalışıyoruz. Hem kırılmanın nasıl gerçekleşeceği hem de dalga yayılımının nasıl oluşacağı ile ilgili önemli bilgiler toplamaya çalışıyoruz. Sadece büyük depremleri kullanarak bunu yapma imkânımız yok. Çünkü büyük deprem sayısı çok az. Ama küçük deprem ne kadar fazla olursa o kadar çok kayıt toplamış oluyoruz. Kırılmanın yapısını ortaya koyabilmek için bu tür küçük depremlerin etkilerini de belirlemek son derece yararlı bizim açımızdan. Çok istasyonla, fayın üzerinde her bir depremin kat ettiği yolu, mekanizmasına, kaynak özelliklerine bağlı olarak ortaya koyabilme imkânına sahip oluyoruz bu projelerle. Bu ayrıntılı bilgi bize yarın belki Marmara içindeki kırılmanın ya da Ganos üzerindeki bir kırılmanın etkilerini daha iyi tahmin edebilme, riski daha iyi belirleyebilme yönünde önemli bilgiler taşımasını umut ediyoruz."