Marmara Üniversitesi'nde rezalet
Abone olÜniversiteler dökülüyor. Özellikle devlet üniversiteleri. Buradaki bürokrasi devlet dairelerini bile solladı. Marmara Üniversitesi'ndeki skandal buna küçük bir örnek.
Türkiye'nin ilerlemesinde ana güç olması gereken üniversitelerin
hali içler acısı. Akademi yuvaları maddi imkansızlıklar ve siyasi
çekişmelerin içinde kıvranıp duruyor. Ankara'dan yönetilen
üniversiteler artık iflas etmiş durumda. Devlet üniversiteleri
ağlıyor. Ödenekler kesiliyor. Öğretim üyelerinin azlığı her geçen
daha fazla hissediliyor. Bu gerçeği artık birçok kesimin
eleştirdiği YÖK Başkanı Erdoğan Teziç te dile getiriyor. Bütün bu
olumsuzluklar yetmezmiş gibi üniversiteler siyaset ve ideoloji
kaleleri kaleleri haline getiriliyor. Dünyanın ilk 500
üniversitesinde yokuz. Şimdi size bir örnek vereceğim. Marmara
Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde yıllar geçmesine rağmen
diplomalar hala verilmiyor. "Ne var bunda. Ülkenin her yerinde bu
tür şeyle oluyor" diyebilirsiniz. Ancak bu sorun Türkiye adına
AB'ye girme sevdası ile yanıp tutuşan eğitim kurumlarına
yakışmıyor. Birisi bu skandala dur demeli. Bu diploma rezaleti
eğitim kurumunlarında var olan işleyişi ve zihniyeti en bariz
şekilde anlatıyor. Örneğin 1998 yılı mezunları diplomalarını
alamadı. Ne zaman alacağı da belli değil. Yetkililere açılan
telefonlar ve sorular nafile. Öğrenciler belki bir on yıl belki de
bir otuz yıl diplomaları alamayacaklar Bir küçük kağıt üzerine
atılan dekan imzası çok görülüyor. Dekanları ve rektörlerin daha
büyük işlerinden (!) diploma dağıtmaya sıra gelmiyor. Sadece
Marmara değil başta İstanbul Üniversitesi olmaka üzere çok sayıda
üniversitede 30 yılı aşkın süredir diploma almayanlar var.
Öğrencilere verilen geçiçi mezuniyet belgeleri diploma yerine
geçiyor. Ancak diplomayı almak bir öğrencinin en tabii hakkı.
Aradan yıllar geçiyor, fakültelerde yönetimler değişiyor. Öyle an
oluyor ki isim yapmış bir öğretim üyesi beğenmediği dekanın yerine
geliyor. Ama yönetimde varolan bu hastalıklı yapıya neşter atma
yolunda kimse adım atmıyor. Bu hantal bürokrasi ve yerinden hızlı
yönetim bir türlü değişmiyor.