Marmara için ‘kötü’ tahmin
Abone ol‘Deprem tahmin raporu’ vermeyi amaçlayan Elektra Grubu Projesi Başkanı Üstündağ’a göre, beklenen Marmara depremi için önümüzdeki dört yıl
Kandilli Rasathanesi’nin erken uyarı, TÜBİTAK’ın radon gazı ve
yeraltı suyu ölçümleriyle depremin önceden tahmin edilmesine
yönelik çalışmalarına, uluslararası boyutta bir yenisi eklendi:
‘Elektra Grubu Projesi’. Ve grubun çalışmalarına göre, Marmara’da
beklenen deprem için önümüzdeki 4 - 5 yıl oldukça riskli. Avrupa
Birliği’nin finansal destek verdiği ‘Elektra Grubu Projesi’nde,
hava durumu gibi ‘yer tahmin durumu’ raporu verilecek. Projeye,
Avrupa Uzay Ajansı’nın ‘DEMETER’ uydusu da destek sağlayacak. İTÜ
öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Berk Üstündağ, başkanı olduğu projeye
13 Avrupa ülkesi ve Japonya’nın katıldığını belirtti. Mevcut
istasyonlarda elektrik alan değişimlerini ölçtüklerini, bu
değişimlerle deprem arasındaki süreyi saptadıklarını söyleyen
Üstündağ, şimdilik yüzde 66 başarı sağlayan sistem sayesinde, son
İzmir depremi dahil 7 büyük depremi belirlediklerini, bunu internet
ortamında da duyurduklarını anlattı. 'Sismik anomalilerin hızı çok
arttı’ Yine de yüzde 66’lık başarının erken uyarı için çok anlamlı
olmadığını kaydeden Üstündağ, büyüklük üzerinde de çalıştıklarını
ve verilerine göre Marmara Denizi’nde beklenen depremin süresinin
kısaldığını iddia ederek, şunları söyledi: "Marmara’da 1999
depreminden sonra tehlikeli süreç, olasılık yoğunluk hesabına göre
ilk 8 yıldı ve bu sürenin dolmasına 4 - 5 yıl kaldı. Anomalilerin
hızlanma oranı, önceki yıllara göre çok hızlı. Hesaplarımıza göre
depremin ilk 20 yıl içinde olma olasılığı yüzde 70. Bu 30 yıl
içinde olmama olasılığı ise yüzde 5’in altında. Marmara’da sismik
etkinliğin sürekli arttığını gözlüyoruz. Ocak ayından itibaren iki
yerde artış var. Birinin tahmini kaynağı Marmara Adası’nın kuzeyi,
diğeri de Marmara’nın doğusu." ‘200 bilim adamı tam 90 istasyon’
Yaklaşık 200 bilim adamının çalıştığı Elektra Grubu Projesi
kapsamında enstitü, rasathane, üniversite ve şirketler bazında 30
da katılımcı bulunduğunu belirten Üstündağ, sistemlerinin öncelikli
olarak Türkiye ve Avrupa’yı kapsayacağını kaydetti. Nihai
hedeflerini, ‘dünya çapında bir deprem erken tahmin sistemi kurmak’
olarak açıklayan ve ilk olarak 60’ı Türkiye’de (sağda) dünya
çapında 90 istasyon kurmak istediklerini söyleyen Üstündağ,
amaçlarını da şöyle açıkladı: ‘Yer kabuğunun üst katmanlarındaki
değişimlerle atmosfer arasındaki ilişkinin ortaya konması...’