Marmara fayına iki farklı yaklışım
Abone olBilim adamlarının Marmara Bölgesi'yle ilgili yaptığı deprem tahminleri gün geçtikçe daha farklı bir boyut kazanıyor. Bilim dünyası bu konuda ikiye bölündü...
Bilim adamları, Marmara Denizi'nin tabanının çok parçalı
faylardan oluştuğunu tespit etti. Cam kırığını andıran fayların
"iyiye işaret" olup olmadığı araştırılıyor... İtalyan ve Fransız
gemilerinin 17 Ağustos 1999 depreminin ardından yaptığı
araştırmalara göre, Marmara Denizi kırık bir cam parçasını
andırıyor. Amerikan Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nden (USGS) Prof.
Tom Parsons'un çalışmasında, Kuzey Anadolu Fayı'nın geçtiği Marmara
Denizi ve Anadolu'nun tabanının kırılmış bir cam parçasına
benzediği belirlendi. Cambridge Üniversitesi'nden Prof. James
Jackson, "Cam bir bardak üzerindeki çatlak, hareket ettirildiğinde
nasıl uzar ve kırılmaya uygun hale gelirse, fay hattı da aynı
durumda" dedi. İki farklı görüş TÜBİTAK Yer ve Deniz Bilimleri
Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ruhi Saatçiler de Marmara'nın tabanının
çok parçalı bir yapıya sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Fayların böyle parçalı yapıda olması enerjinin boşalımı açısından
iyiye işaret. Ancak 2 görüş vardır. Prof. Celal Şengör ve Prof.
Xavier Le Pichon'un öne sürdüğü gibi Marmara Denizi'ndeki fay
doğrultu atımlı ve tek parça ise o zaman bu çok parçalı fay
yapısına sahip olması bir şey ifade etmez. Yani iyi bir işarettir
diyemeyiz. Ancak merhum Prof. Aykut Barka ve Prof. Rolando
Armijo'nun öne sürdüğü gibi çek - ayır sistemi hâkimse, çok parçalı
olması iyi bir işaret kabul edilebilir. Hangisinin doğru olduğunu
belirlemeye çalışıyoruz." 1912 depreminin izleri Gemi
araştırmalarının koordinatörlüğünü yapan İTÜ Maden Fakültesi
Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Namık Çağatay, "Karada
hendek kazarak uygulanan yaşlandırma yöntemiyle faylar hakkında
bilgi sahibi olunabiliyor. Ancak bunu denizde yapmak bugünkü
teknolojiyle zor; o nedenle tarihi depremlerin tam yerini
belirlemekte güçlük çekiliyor" diye konuştu. Çınarcık açıklarında
"küçük kıyamet" olarak adlandırılan 1509 depremi ile İzmit
Körfezi'nde M.S. 145, 269, 478, 740 yıllarında oluşmuş depremlerin
izlerine rastlandığını anlatan Çağatay, şunları söyledi: "Columbia
Üniversitesi'nden Cecillia M.G. McHugh, Ganos önlerinde deniz
tabanın alınan toprak örneklerinde 1912 Mürefte, 1960 ve 1800
yıllarındaki büyük Saroz Körfezi depremlerinin izlerini buldu. Aynı
çalışmacı, 1509 depremi ve Karamürsel çukurluğunda M.S. 145, 269,
478 ve 740 yıllarında İzmit çevresinde oluşmuş depremlerin izlerine
de rastladı." Gemiler neler yaptı? Odin Finder (İtalya):
Büyükçekmece, Avcılar ve Bakırköy'de, karaya yakın veya karada
herhangi bir faya rastlanmadığını belirledi. Urania (İtalya):
Marmara'nın son 10 bin yıldaki kayma hızını hesapladı. Fayın
güneyinde kalan kısmın, kuzeye oranla yılda 2-2.5 santim hızla
batıya kaydığını belirledi. Le Suroit (Fransa): Marmara
Denizi'ndeki ana fayın haritasını çıkardı. Le Nadir (Fransa): Kıta
kabuğunun yapısını araştırdı. Marion Dufresne (Fransa): Marmara
Denizi'nin gelişimini araştırdı. Ayrıca iklimsel yapısını,
Karadeniz'le bağlantısının ne zaman oluştuğu gibi olayları
inceledi. L'Atalante (Fransa): Marmara'da tarihi depremlerin
yerlerini belirledi. "Victor" adlı insansız denizaltıyla fayların
izini sürdü.