Marmara depreminin yeri yüzde 99.9 belli
Abone olMarmara depremi göstere göstere geliyor. Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, “Kuzey Anadolu Fayı’nda geriye kırılmayan bir tek Marmara Denizi’nin içi kalıyor. En iyi ihtimal, 7.2 büyüklüğünde deprem olacak. 20 yıl daha gecikirse büyüklük 7.4 olur.” dedi
Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, beklenen
Marmara depremiyle ilgili “Kuzey Anadolu Fayı göstere göstere
geliyor. 1939’dan beri kırılmayan tek bir yeri var. O da Marmara
Denizi’nin içi. Depremin büyüklüğü için en iyi ihtimal 7.2. Tarih
geciktikçe enerji birikiyor. Gittikçe sona yaklaşıyoruz. Depremle
birlikte 3 metreyi bulacak tsunami bekliyoruz” dedi. Gazete
Habertürk'ten Öznur Karslı Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr.
Haluk Özener’le konuştu.
‘7’NİN ÜZERİNDE ENERJİ BİRİKMİŞ DURUMDA’
Prof. Dr. Haluk Özener, Kandilli Rasathanesi’nde 30 yıllık maziye
sahip. Kurumun dünden bugüne geldiği noktayı en iyi bilen
isimlerden biri olan Prof. Dr. Özener, beklenen Marmara depremi
için “Göstere göstere geliyor” yorumunda bulunarak, “Depremin
nerede olacağı yüzde 99.9 oranında belli. Bu yer de Marmara
Denizi’nin içi. Yani sismometrelerin bulunduğu yerler. İzmit
Körfezi ucuna kadar geldi. Kuzey Anadolu Fayı’nda 1939, 1942, 1944,
1957, 1967, 1999 Marmara ve 12 Kasım depremlerinin kırdığı yerlere
bakacak olursak, bir tek geriye kırılmayan Marmara Denizi kalıyor.
Nasıl ve kaç parça kırılacağını bilmiyoruz; birçok senaryo var. Şu
an en iyi ihtimal 7.2 büyüklüğünde deprem olacak. 7’nin üzerinde
bir enerji birikmiş durumda. Bu fay tek parça kırılırsa deprem daha
büyük olabilir. Gittikçe sona yaklaşıyoruz” dedi.
‘DEPREM 20 YIL DAHA GEÇ OLURSA: 7.4’
Prof. Dr. Özener’e göre Marmara depremi ne kadar gecikirse
büyüklüğü o kadar artacak: “Bugün 7.2 büyüklüğünde bir deprem
olacaksa, 20 sene daha geçtiği zaman 7.4, 40 yıl geçtiği zaman da
7.5 büyüklüğüne çıkacak, yani enerji daha da büyüyecek. Fay Marmara
Denizi’nden geçtiği için faya yakın yerler daha fazla etkilenecek.
Ancak burada zemin koşulları önemli. Faya yakın da olsanız binanın
zemini çok sağlamsa depremi az hissedersiniz. Marmara depreminde
olduğu gibi. Avcılar depremin merkez üssüne uzak olmasına rağmen
zemin nedeniyle depremi daha fazla hissetti.”
‘ERKEN UYARIMIZ 5-7 SANİYE’
Erken uyarı sistemi teknolojisinin dünya teknolojisiyle aynı
olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özener, meslektaşlarına bu konuyla
ilgili sitem etti: “Erken uyarı sistemi hâlâ Kandilli tarafından
işletiliyor ve Marmara Denizi kıyısında kurulu istasyonlar var.
Deprem olduğunda depremin yerini biliyoruz. Erken uyarı Marmara
için 5 ile 7 saniye arasında. Çünkü fay karaya çok yakın. Erken
uyarı konusunda ABD’nin ve Japonya’nın gerisinde değiliz. Basına bu
yönde açıklama yapan hocalarımız var. Bu ülkelerde depremin olduğu
yer karaya 150 kilometre uzaklıkta. Bu uzaklıktaki depremin erken
uyarısı tabii ki 1.5 dakika olur. Marmara’da depremin karaya
uzaklığı 15 kilometre.”
‘MARMARA DEPREMİ KANDİLLİ’NİN DE MİLADI’
Prof. Dr. Özener’e göre, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin yıkıcı
etkisi büyük oldu ama Kandilli Rasathanesi depremi avantaja çevirip
teknik imkânlarını hibe programları ve devlet destekleriyle ciddi
ölçüde geliştirdi. Prof. Dr. Özener, 1999 sonrasının
Kandilli’sindeki değişim zincirini şöyle anlattı: “Bölgesel Deprem
Tsunami İzleme Merkezi, Türkiye’nin tamamını çevreleyen bir birim.
Türkiye genelinde 225 istasyonumuz var. İstasyonlardan online ve
anlık olarak gelen sismik veriler bu merkeze düşüyor. Verilerin bir
kısmı uydu, bir kısmı GSM modemlerden geliyor. Türkiye ve
çevresinde yaşanan bir depremi süratle çözüp web üzerinden bilgi
paylaşımının yapıldığı bir birim. Ege, Akdeniz, Karadeniz ve
bağlantılı denizlerin herhangi birinde 5.5’in üzerinde deprem
olduğunda ve tsunami tehlikesi yaratacağı zaman Kandilli
Rasathanesi tsunami servis sağlayıcısı durumunda. Bir deprem
olduğunda çok hızlı çözüyoruz. Depremin büyüklüğü ve faylarına
bakıp 7 dakika içerisinde bir mesaj vermemiz gerekiyor. Bu mesajı
çevre ülkelere ve AFAD’a iletiyoruz.”
‘2017’DE 34 BİN DEPREM MEYDANA GELDİ’
Prof. Dr. Özener, Kandilli Rasathanesi 1999 Marmara depreminden
önce yılda 500 deprem çözerken şimdi bu rakamların binlerle ifade
edildiğini vurguladı: “Devlet Planlama Teşkilatı’nın desteğiyle
imkânlarımız ilerledi. 1985’lerde yıllık deprem sayısı
500-600’lerle ifade ediliyordu. O dönemlerde sadece 3
büyüklüğündeki depremleri çözebilirken, şimdi Marmara’daki 0.3
büyüklüğündeki depremleri de algılıyoruz. 2017’de 34 bin depremi
çözdük. Marmara’daki sismometrelerimizle 0.2 büyüklüğündeki
depremleri de çözüyoruz. 2012’den beri Marmara Denizi’nde yerin
1200 metre altında 15 sismometremiz var. Denizin tabanına
kurduğumuz bu cihazlarla faydaki milimetrik hareketleri, fayda
açılma olup olmadığını, nereye doğru hareket ettiğini
görebiliyoruz. Sismometreler tam fayların üzerine kurulu. En küçük
mikroaktiviteleri bile görüyoruz.
‘ANADOLU 2.5 SANTİMETRE BATIYA HAREKET
EDİYOR’
İstatistiki olarak Türkiye ve yakın çevresinde 6.5 yılda bir 7’nin
üzerinde bir deprem oluyor. Dünyada tektonik yer kabuğu plakaları
var. Afrika, Arabistan, Avrasya ve Anadolu plakası gibi. Türkiye
Anadolu plakasının üzerinde. Tarihte Anadolu’da, Tetis Okyanusu
diye bir okyanus var. Zamanında Afrika ve Arabistan plakası Anadolu
plakasının üzerine bastığı için Tetis Okyanusu dağılmış. Anadolu’da
sıra dağlar oluşmuş, Anadolu plakası bu nedenle batıya doğru
kaçmış. Bu yüzden Anadolu plakası her yıl 2.5 santimetre batıya
ilerliyor. 2.5 santimetrelik hareket nedeniyle biriken enerji
doyuma ulaştığında fayı kırarak enerjiyi dışarı çıkarması söz
konusu. Bu şekilde jeolojik olarak Avrupa Birliği’ne gireceğiz.
‘MARMARA’DA 3 METRELİK TSUNAMİ RİSKİ VAR’
Tsunami gerçeği Türkiye’de var. Ama hiçbir zaman Sumatra depreminin
yol açtığı tsunami gibi olmayacak. Marmara’yı etkileyecek tsunami,
olası bir depremden sonra, deniz tabanında olan heyelanlardan
olabilir. Çünkü fay hattımız doğrultu atımlı olduğu için denizin
altındaki tepeciği düşürünce bir heyelan meydana geliyor. Bu
heyelan da tsunami yapıyor. Tahminlerimize göre 3 metreyi bulacak
tsunamiler meydana gelebilir. Olası Marmara depreminde beklediğimiz
tsunami, depremin yıkıcı etkisi kadar zarar vermez.
‘GÜVENLİ BİNALAR RİSKİ
AZALTIR’
2003-2007 arasında TÜBİTAK’la yaptığımız
projede 4 yıl Bingöl- Ovacık’ı gözlemledik. Bu bölgede de 7
büyüklüğünde deprem olabilir diye düşünüyoruz. Türkiye’de 500’ün
üzerinde aktif fay var, yani her an bir deprem olabilir. Ege
Bölgesi’nde sık deprem oluyor ancak bu depremlerin büyüklükleri çok
değildir. Çünkü kırılan parçalar küçük parçalar. Kuzey Anadolu Fayı
ile Doğu Anadolu Fayı daha ciddi. 1999 depreminin üzerinden 19 sene
geçti. Kentsel dönüşümle riskli binaları yıkıp yerine yenilerini
yapmamız gerekiyor. Ancak depremin önüne bununla da geçemeyiz,
sadece güvenli binalarla etkisini azaltabiliriz.”