Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
“Gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu
vardır” denir ya…
Aynen öyle…
Türkiye’nin başına musallat olan marketlerin bugün
neredeyse iktidarla milleti karşı karşıya getirecek duruma gelmesi,
bugüne kadar verilen tavizlerden başka bir şey olmasa
gerek!
Ve bu ülkede Berat Albayrak düşmanlığı yaparak “Ne pahasına
olursa olsun Berat Bey’in önünü kesmeliyiz” diye
uğraşanların kimler olduğunu zaman öyle gösteriyor ki ilahi adalet
tecelli ediyor adeta!
İşte marketler gerçeği de budur..
Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde Berat Albayrak’ın bu sorumsuz
ve soyguncu zihniyete sahip marketlerin Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin başına nasıl bir bela olacağı gerçeğini gördüğünü 2019
yılına geri döndüğümüzde daha iyi anlıyoruz…
Yani zaman, her tartışmada Berat Albayrak’ı haklı çıkarıyor…
Dönelim geçmişe…
Neyin ne olduğunu görmeniz açısından…
Örnek verelim…
**
Tarih 3 Mart 2019…
Berat Albayrak Antalya’da konuşuyor…
Diyor ki;
“2019'u enflasyonda koyulan hedeflerin daha da altında kapatmak
için çalışmaya devam edeceğiz. Fakat pazar ve market
fiyatları birbirini tutmuyor. Takip ediyoruz, iyileşme görmek
istiyoruz. Marketlerde hala istediğimiz fiyatlar yok onlarla
konuşacağız. Enflasyonla mücadele programına az katılım
gösteren sektörleri de gözlemliyoruz. Takip ediyoruz, iyileşme
görmek istiyoruz. Gıda sektörünü daha fazla sorumluluk almaya davet
ediyoruz. "
Ardından gündeme düşen bir haber;
Tarih: 2019…
Deniyor ki;
“BİM’e kesilen para cezaları için ‘biat ettirme’ hedefi
taşıdığını savunan kaynak, BİM’e karşı açıklamaların hedefinin
yalnızca yüksek enflasyonun sorumlusu olarak göstermek olmadığını,
muhafazakâr sermaye gruplarına da ‘aba altından sopa
gösterme’ hedefi taşıdığını belirtiyor: “Topbaş
ailesinin ‘büyüklerinin’ Berat Albayrak Hazine ve Maliye
Bakanı olunca Erdoğan’a giderek ekonominin bu şekilde iyiye
gitmeyeceğini söylediği Berat Albayrak'ı açıktan şikayet ettiği
konuşuluyor. Öyle ki bu iddianın üzerinden çok
geçmeden BİM’e 1 milyar liralık ceza kesiliyor. BİM cezayı erken
ödeyerek indirimden yararlansa da ceza şirketi olumsuz etkiliyor.
Neyse ki Erdoğan araya girince sular duruluyor…”
**
Anladınız mı şimdi neyin ne olduğunu!..
Berat Albayrak'ın fincancı katırlarını nasıl ürküttüğünü!..
Berat Albayrak'a o günkü muhalif saldırıların arkasında sermaye gruplarınında olduğunu!..
Bugün daha net ortaya çıkmıyor mu?
O günlerde Berat Bey'in marketlere karşı duruşuna destek verilmiş olsaydı bugün bunlar yaşanmazdı diye düşünüyorum...
Demek istediğim...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılan en büyük operasyon, Berat Albayrak gibi gerek parti içi gerek Bakanlar Kurulu gerek muhalefet gerekse de iş dünyasında olası gelişmelere karşı dağın arkasını görerek “Uyarıcı” görevi üstlenen bir devlet aklını devre dışı bırakmaktı…
Dikkat edin…
Müteahhitler…
İş insanları…
Kartel marketler…
Çimento kartelleri…
Ona tepkiliydi…
Neden?
Çünkü istedikleri gibi at koşturmalarına bir gün dahi izin vermedi…
İstediklerini vermedi…
Hesap sordu..
Muhalefet ona tepkiliydi…
Çünkü o tayfanın her biri muhalefet ile iş birliği halinde Berat Albayrak’a saldırdı…
Hatta bakanlıklara verilen bütçenin nerelere kaynak olarak gittiğini dahi sorgulayan bir Hazine ve Maliye Bakanı gerçeğini Türkiye yaşadı…
Çünkü Berat Albayrak bir gün dahi siyasetçi olmadı…
Olaylara hep devlet adamlığı penceresinden baktı…
Bakanlığının kapısını adı, unvanı, holdingi, şirketi ne ve kim olursa olsun önüne gelene açmadı…
Kendisini “Bize randevu vermiyor” diye Cumhurbaşkanına şikayet edenlere bile “Madem öyle” diyerek randevu vermedi!
Verdiğini dahi 5 dakika kabul ettti…
Devleti korudu…
Hazineyi korudu…
Ah o dönem bu devlet için yaptıklarını, kitabında yazmadıklarını bir anlatsa!
Kolay mı sanıyorlar…
Bir ABD Başkanının makamında kabul ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Hazine ve Maliye Bakanı olmak…
Ve ABD yaptırımlarını sonlandırmak…
Dünyada bir ilk…
O nedenle;
Tayyip Erdoğan’ın yanındaki en önemli uyarıcı, yönlendirici ve yüzde yüz yerli ve milli gücü devre dışı bırakmaları ve Erdoğan’ı yalnızlaştırmaları gerekiyordu…
Ona saldıranlar aslında Erdoğan’a saldırıyordu…
“Damat… Damat” diye her gün siyasi meydanlarda, TBMM grup toplantılarında utanmaz şekilde bağırıp çağıranların o gittikten sonra neden sesleri kesildi anladınız mı şimdi?
Düşünün onun bakanlığı döneminde ekonomi nasıldı, dolar neredeydi?
Bugün nerede?
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz misali…
Berat Albayrak az zamanda büyük işlerin altına imza atarak Türk siyaset tarihine damgasını vuran devlet aklıdır..
Her zaman yazdım tekrarında fayda var.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir milat olmuştur. Eğer bugün Türkiye enerjide devrim niteliğinde tarihi başarıların altına imza atıyorsa, işte bunun temelinde hiç tartışmasız Berat Albayrak imzasıvardır…
Eğer;
Cumhuriyet tarihinin en kritik, en zor sürecinde sırtladığı Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde ona yandan değil candan destek olunsaydı, başta partisi sözde değil özde arkasında durabilseydi bugün ekonomide her şey çok daha farklı olabilirdi diye düşünüyorum…
En basiti marketler bu ülkenin başına böyle bela olmazdı…
Market canavarlarını kendi ellerimizle böyle büyütmezdik!..
O nedenle zaman Berat Albayrak’ı hep haklı çıkarmaya devam ediyor…
Anladınız mı şimdi aslında kaybedenin Berat Albayrak olmadığını…
Bakın bugün kamuoyuna!
Dün Berat Albayrak hakkında iki kelime olumlu söz etmeyenler hatta "Gitsin" diyenler bugün özür diler noktaya nasıl neden geldiler…
Çünkü maskeler düştü!