Hepimiz; özellikle de medya
sektörü çalışanları internet teknolojisinin içine
doğmuş gibiyiz. Birçoğumuz mesleğin başında, ortasında hatta
sonunda bu büyük değişime tanık olmakla birlikte yabancılık
çekmeden onun bir parçası olduk. Çünkü, hem
imkanları hem de tüketicinin yürüdüğü istikameti gördük. İnsanların
başlarını çevirdiği yerdeki parıltı ve değişimin aktörü olmamak
imkansızdı çünkü.
Nitekim, dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de konvansiyonel medya; gazeteler ve televizyonlar belki
biraz gecikmeli ama sonuçta güçlü bir şekilde internet
dünyasının bir parçası oldular. Kurumsal yapılar giderek
dijital teknolojinin etkisi altına girdi ve bu da yeni fırsatların
ortaya çıkmasını sağladı. Beraberinde de yeni sorunların… Çünkü,
alışkanlıklar her gün yenilenen ve her gün yeni modellerle rekabet
edebilen bu yeni küresel sektör karşısında zaman zaman bocaladı.
İnternet süreçlerini sevk ve idare etmek planlanandan daha çok
zaman aldı.
Konvansiyonel medya bu değişimi
yaşarken Türkiye’de internet üzerinden yeni medya girişimleri de
hızla gelişti ve büyüdü. Yeni teknolojinin sunduğu yüksek imkanlar
medyada yeni markaların oluşmasına yol açtı. İnternethaber
bu girişimler içinde kendi alanında
ilklerin arasına girmeyi başardı. Bununla
birlikte, internet sektöründeki rekabette de etkili bir
marka haline gelmeyi başardı. Sürekli gelişen,
yenilenen ve yaratıcı fikirlerle farklılaşan bir
marka…
İlklerin arasında
olmak ve yıllar içinde hem ayakta kalmak hem de gelişmek
sektörün geleceği açısından büyük imkanları barındırmak da
demektir. Aynı zamanda sorumluluğun da artması demektir…
İnternet dünyasındaki
yanlışlar, haksız uygulamalar ve kuruluştan itibaren yaşanan
sorunların giderilmesi için de en fazla sorumluluk ilk olanların
üzerine düşüyor. Bunu olgunluk ve tecrübe döneminin kaçınılmaz bir
aşaması olarak da görüyorum.
Bir yandan ticari rekabet bir yandan da
sektör içindeki regülasyon sürecinde inter’a kolaylıklar ve
başarılar diliyorum.