"Marka olmalıyız"
Abone olBakan Ali Coşkun, "piyasalara yansıyan bahar havasını kararlılığı dönüştürecek her türlü tedbiri alıyoruz" dedi.
Türk Akreditasyon Kurumu'nun (TÜRKAK) 4. Olağan Genel Kurul
toplantısına katılan Coşkun, burada yaptığı konuşmada, tedbirlerin
hızla alınarak, ülkenin düzlüğe çıkarılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin şartları düşünüldüğünde, dünyadaki gelşmelerin gözardı
edilemeyeceğine işaret eden Coşkun, küreselleşme ile dünyada hakim
olan siyasal ve ideolojik güçlerin teknolojiye bağlı olarak
değiştiğini ifade etti. ''Ekonomik ve bölgesel gücün oluşmasıyla,
ekonomik güçler kalkıyor, gümrük duvarları yıkılıyor'' diyen Bakan
Coşkun, Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmeden önceki ve sonraki
durumunu değerlendirdi. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmesiyle,
dış ticaret aleyhine gelişmeler yaşandığını kaydeden Coşkun, ''Buna
karşın Türk sanayi firesiyle birlikte ayakta kalmanın mücadelesini
verdi, dolayısıyla derlenme, toparlanma ve kendisini rekabete
hazırlama yönünde gelişmelere sebebiyet var'' diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik bakımından büyük bir potansiyele sahip
olduğunu belirten Coşkun, bu potansiyelin canlandırılması
gerektiğini vurguladı. Teknolojik bakımdan ülkenin yeterince
iddialı olmadığını da ifade eden Coşkun, şunları kaydetti: ''Onun
için ekonomiyi büzürek, küçülterek değil, enflasyonu kontrol
altında tutacak şekilde ekonomiye büyüterek, piyasaları
canlandırmak gerekiyor. Doğrudan kazanç meydana gelince, kamu
maliyesinde disiplin sağlamak, daha sağlıklı görülüyor. Çünkü
enflasyonu kontrol edebilmek için para politikalarını mutlaka
sağlıklı kamu maliyesi ile desteklemek ve üretim ile
bütünleştirmemiz gerekiyor. Tarımda olsun, hizmette olsun, sanayide
olsun, üretimin arttırılması gerekiyor.'' Yatırım üretim ihracat
seferberliği Hükümetin başlıca hedeflerinin ''yatırım, üretim ve
ihracat'' olduğunu bildiren Bakan Coşkun, bu kapsamda bir
seferberlik başlattıklarını söyledi. Bu seferberliğin, Irak
Savaşı'nın şekil almasıyla piyasalara yansıdığına dikkati çeken
Sanayi ve Ticaret Bakanı, piyasaların kararlılığı için gerekli
tedbirlerin aldıklarını belirtti. İhracat seferberliği ile ülkenin
karşısına rekabet konusunun çıktığını kaydeden Coşkun, Türkiye'nin
ekonomik bakımdan kendini kanıtlaması için rekabet seviyesi yüksek
olma hedefinin tutturması gerektiğini söyledi. Ekonomik ve siyasi
sınırlar Avrupa Birliği ile ekonomik entagrasyonun hedeflendiğini
ancak siyasi istikrarın da önem kazandığını belirten Coşkun,
''Artık ekonomik sınırlar değil siyasi sınırlar da kalkıyor, sadece
coğrafi sınırlar kalıyor'' dedi. Türkiye'nin bu gerçeği görerek
hareket etmesi gerektiğini kaydeden Bakan Coşkun, tüm kurum ve
kuruluşların eski tembelliklerinden, tedbirsizliklerinden ve hantal
yapılardan bir an önce kurtularak uyum içinde çalışması gerektiğini
vurguladı. Bakan Coşkun, girişimcilerin önündeki engellerin
kaldırılması gerektiğine de değindi ve şöyle devam etti: ''Biz
ekonomi ve girişimcinin önündeki engelleri kaldırırsak ve onları
desteklersek, bu ekonomi kendi dinamiklerini oluşturur, dengelerini
korur. Türkiye böylelikle siyasi istikrarın yanı sıra ekonomik
istikrar sağlar. Böylelikle kesimler ve bölgeler arasındaki sosyal
barışı da kurmuş oluruz. Bu ülkenin sevgiye, barışa ve kalkınmaya
ihtiyacı var.'' "Marka haline gelmeliyiz" Devletin yeniden
yapılandırılması için çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan
Coşkun, bu çerçevede Bakanlık sayısını azaltarak, devleti hantal
yapıdan kurtardıklarını kaydetti. Türk Akreditasyon Kurumu'nun
çalışmalarından duydukları memnuniyeti de dile getiren Coşkun,
kurumun KOSGEB, Türk Patent Ensitütüsü ve TSE gibi benzer
kuruluşlarla uyumlu çalışmasının önemli olduğunu söyledi.
Küreselleşme sürecinde, kurum kurmanın değil, uluslarası kurum ve
kuruluşlarca tanınmanın ve kabul görmenin önemli olduğuna dikkati
çeken Coşkun, ''Türkiye'yi marka haline getirmeliyiz ki ürünleri
marka haline gelsin. Hedefimiz marka ve kalite'' diye konuştu.