Marka 2010 Konferansı'nda Cem Yılmaz şov!

Ünlü komedyen Cem Yılmaz önceki gün katıldığı Marka 2010 Konferansı’nda Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. Altaylı’nın konuk ettiği CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra sahneye çıkan Cem Yılmaz, yaptığı esprilerle 1.200 kişilik salonu kahkahaya boğdu. İşte Yılmaz’ın, sorulara karşılık verdiği cevaplardan bazıları: Siyasi mizah içimde her zaman bir yaradır. Usta mizahçılardan da “Biz yaptık bir faydasını görmedik” serzenişini duyduktan sonra iyice uzak kaldığım bir alan... Siyasi mizah çok başka bir mecra. O konuda bir uzmanlığım da yok! Ayrıca politikayı da hiç sevmiyorum. O yüzden siyasi mizah yapmıyorum. DÂHİLER DE SİYAH GİYİYOR Ben özellikle sahnede başka yere dikkat çekmemek için tek renk ve siyah giyiniyorum. Siyah giyince ellerim, kollarım daha çok seçiliyor. Ama bir de baktım Einstein gibi, Sinan Çetin gibi tüm dâhiler siyah giyiniyor. Onlar giyiyorsa ben de giyerim yani... Ben, Sinan Çetin’i Usame Bin Ladin’e benzetiyorum. Bir ara Amerika onu arıyordu ya, alıp götürmeyi bile düşündüm. Bir sarığa bakar o iş! Yeniden sahne alacağım için çok heyecanlanıyorum. Seyirciden çok korkuyorum. “Ben komiğim buna güleceksiniz” vaadini çok incelikle aktarmak lazım. Bu iş, şarkı söylemek gibi değil ki... Sahnede komiklik yaparken seyirci her zaman verdiğinden çok daha fazlasını bekliyor. Bizim seyircimiz gerçekten çok akıllı. PARAYLA İLİŞKİM DÜZEYLİ Ne kadar para kazandığım kimseyi ilgilendirmez. Aslında ne kadar kazandığım da ortada! Elbette arabamı alıyorum ama gidip İtalya’da gezmiyorum, ÖTV’ye katkıda bulunuyorum. İki katı vergimi veriyorum. Parayla düzeyli bir ilişkim var. Kararlarımı etkileyen bir şey değil yani... Ben gösterilerimde de parayla ilgili gözlemlerimi aktarıyorum. Mesela ben bir keresinde bir seyircinin gelip koltuk sayısıyla bilet fiyatını çarptığını duydum. O yüzden bunun esprisini de yapıyorum. Biletli gösteriyi ben icat etmedim ki... Ama en zevklisi bedava yapmaktır. Bunun için de, ya çok zengin olmam ya da delirmem lazım. ÇOCUK YAPMAM ÇOK ZOR! Çıkıp, bekar birine “Çocuk yapmayı düşünüyor musunuz?” diye soruyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Kaldı ki biyolojik açıdan benim çocuk yapmam çok zor! Günün birinde biri, “Bu senin çocuğun” derse desin, her şeye hazırlıklıyım. Yani 10 sene sonra çocuğun biri gelip “Baba” diyecek diye korkmuyorum. Ayrıca benim de seks kasetlerim ortaya çıkabilir. Ama önemli değil, ben onlara bile “Nasıl çıkmışım, iyi oynamış mıyım?” diye bakarım. Seks kasetinden ziyade içeriği önemli. İzleyenler “Vay be, ne iş çıkarıyor” desinler. CMYLMZ markasını tescil ettirdim. Kimse, bu isimle tuvalet kağıdı bile alamayacak! Ben almazsam başkası alacaktı. İyi bir şeymiş sesli harfleri çıkarmak. Türkiye’nin önemli iletişim kurumlarından biri bile seslilerini çıkarttı. KOMEDYEN DEĞİL SERBEST MESLEK ERBABI DİYORLAR BANA! Sahnede belden aşağı espri yapma konusunda çok mücadele verdim. Bu konuda hâlâ çok eleştiri alıyorum. Hatta trafikte yolumu kesip “Abi bu filmde çok küfür yoktu, ne olur küfürlü bir film yap“ diyen adamlarla karşılaştım! Eskiden dil konusunda daha hoşgörülüydük. Ama ben bu dil konusundaki hassasiyetin yapay olduğunu düşünüyorum. Çünkü herkes küfür ediyor artık. Kendimi zorlamak için, becerebildiğimi görmek ve göstermek için film yapıyorum. Komedyen olarak anılmayı tercih ederim ama maliye kayıtlarında, Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nda ‘serbest meslek erbabı’ diye geçiyorum. BENİM ÇAPKINLIĞIM YOKTUR Kadınların komiklerden hoşlandığını hiç sanmıyorum. Benim playboy’luğum, çapkınlığım yoktur. Geçenlerde Hıncal Uluç, “Parası olmasa, arabaları olmasa, kim bakar buna?” demiş. Onun yaşındakilerin ilgi alanını bilemiyorum ama benim yaşımdaki kadınların ilgilendiği şeyleri biliyorum. Ben aslında muhabbetin peşindeyim. Konuşabileceğim, aynı şeylere güleceğim kişilerle beraber olmayı seviyorum.

Internet Haber Mobil Uygulama

Marka 2010 Konferansı'nda Cem Yılmaz şov!