Marc Grossman İhlas'ta başladı

Amerikan dış politikasının etkili isimlerinden emekli Büyükelçi Grossman, İstanbul'da İhlas Holding'in üst düzey yöneticilerine bir konfenrans verdi. İhlas Medya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören'in de hazır bulunduğu konferansta globalleşmenin önemine dikkat çeken Grossman, "Küreselleşme bütün dünyanın vazgeçilmez çatısını oluşturmaktadır. İhlas Holding'in küreselleşmeyi en iyi takip eden şirketlerden biri olduğunu biliyorum. İhlas Medya Grubu da olayları doğrudan küreşelleşmeyle ilişkilendiren dünyanın sayılı kuruluşları arasında yer alıyor. Çünkü dünyanın her yanından gelen haberleri toparlayıp, doğru şekilde analiz edip okuyucularınıza sunuyorsunuz. Görsel yayın organlarınızla dünyada yaşanan gelişmeleri izleyicilerinizin evlerine kadar taşıyorsunuz" diye konuştu. Konuşmasına, "ABD'nin terörle mücadeleden sonra ikinci önceliği yoksulluğu yenmektir" diyerek devam eden Grossman, bu konuda Amerika'nın öncülüğünde 'millenyum yoksulluğa meydan okuma planı' hazırlandığını ve bunun 4 yıl önce ilan edildiğini hatırlattı. Grossman, "Bu plan doğrudan parasal yardım taleplerini karşılayacak şekilde işliyor. Tabii bunda çevre standartlarının geliştirilmesi, sağlık ve kamu hizmetlerinden daha fazla yararlanılması gibi kriterler aranıyor. Bu projenin başarılı olup olmadığı tartışılabilir. Ancak üçüncü yıla geldiğimizde alınan sonuç açısından iyi bir seviyeye geldiğimizi söyleyebiliriz. Dördüncü yılda da iyi bir şekilde sonuçlanacağını hepbirlikte göreceğiz. Fakirliği önlemede önemli gördüğümüz diğer bir nokta ise serbest ticarettir. Yardımlaşmanın yanısıra dünyadaki yoksul insanları kurtarmak için serbest ticaretin yaygınlaştırılması şart. İnsanların daha özgür olması, ülkelerin demokratikleşmesi ve zenginleşme ile terör odakları da beslenemez hale gelecek ve yok olacaktır" dedi. Konferansta ayrıca, Türkiye'nin bölgesindeki tehditlere değinildi, özellikle İran'ın kitle imha silahlarına sahip olmak isteyebileceğinin endişe verici olduğu kaydedildi. Ayrıca, Türkiye'nin kitle imha silahlarıyla ilgili tehdit ortadan kalkıncaya kadar BM çerçevesinde mücadeleye destek vermesi gerektiği vurgulandı. Türkiye'nin 3 Ekim'de AB'den tam üyelik için müzakere tarihi almasının stratejik bir zafer olduğunu belirten Marc Grossman, ABD'nin, Türkiye'nin birliğe tam üyeliğinden yana olduğunu kaydetti. Grossman, "Son 3 ABD başkanı Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için büyük gayret sarfetti. Zaman içinde Türkiye ve Avrupa Birliği bir takım değişimlerle bütünleşecek ve her iki tarafta kazançlı çıkacak" şeklinde konuştu.