Mansur Yavaş'tan AYM kararı sonrası ilk açıklama
Abone olYerel seçimlerin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru reddedilen Mansur Yavaş, karar için ilk değerlendirmesini yaptı.
İNTERNETHABER.COM
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN MANSUR YAVAŞ
KARARI (TIKLA-OKU)
KİMSE USÜLSÜZLÜK YOKTUR DİYE
ANLAMASIN
Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ilgili açıklama yapan Mansur
Yavaş, mahkemenin yetkisizlik nedeniyle karar verdiğini, bu
sonuçtan hiz kimsenin Ankara seçimlerinde usulsüzlük veya hile
yoktur sonucunu çıkarmaması gerektiğini söyledi. Yavaş'ın
açıklaması şöyle;
Anayasa Mahkemesi kararına ilişkin bazı açıklamalar yapacağım.
Henüz gerekçeli karar açıklanmamakla birlikte basından aldığım
bilgilere dayanarak yazıyorum. AYM 'Ankara seçimlerinde hile
ya da usülsüzlük yoktur' demiyor. Anayasa'nın 79. maddesine göre
YSK'nın kararlari aleyhine bireysel başvuru yapılamaz
da demiyor. 30 Mart seçimi yerel seçimdir.
SONUNA KADAR TAKİP
EDECEĞİM
AİHS'de (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) yerel seçime ilişkin
hüküm yoktur, bu nedenle inceleyemiyoruz diyor. Yani bu
seçim genel secim olsaydı incelerdik diyor. O zaman benim anladığım
yerel seçimlerde her şey serbesttir. İsteyen dilediği usülsüzlüğü
vs. yapabilir anlamı çıkıyor. Ayrıntılı açıklamalara devam
edeceğim. Halkına zam ile personeline zulum ile davrananları sonuna
kadar takip etmek aldığımız oyların hakkı icin boynumuzun
borcudur.
Bu sonuçtan hiç kimse Ankara secimlerinde usülsüzluk hile vs.
yoktur sonucunu çıkarmamalıdır. Yaradanın da bir hesabı vardır
şüphesiz.
BİREYSEL BAŞVURU OLMAZ DİYENLER HAKSIZ
ÇIKTI
AYM karari oybirliği ile değil oyçokluğu ile vermiştir. Aylardır
AYM üzerine YSK kararları aleyhine bireysel başvuru olmaz diyenler
haksız çıkmış ve mahkemeyi baskı altına almaya çalıştıkları ortaya
çıkmıştır. Sonuç genel seçimde usülsüzlük hile yasak yerel seçimde
her şey serbest anlamı çıkmaktadır. AYM'nin dosyayı yetkisizlik
nedeniyle incelememiş olması yüzünden araştırma yapılmamış ve şaibe
aynen devam etmektedir.
KİME GÜVENECEĞİZ?
Oysa mahkemelerin en temel görevi Anayasal hakların ve seçme
seçilme hakkının güvence altına alınmasıdır. Bu durumda kime
güveneceğiz?