Manken ajansının adı var
Abone olÜnlülere yapılan fuhuş operasyonundan sonra gözler gece hayatına ve manken ajanslarına çevrildi.
Magazin ve şov programlarında boy gösteren ünlü manken, şarkıcı
ve oyuncuların fuhuş operasyonu kapsamında gözaltına alınıp
sorgulanması gözleri gece hayatının karanlık noktalarına
çevirdi.
Emniyet yetkililerinin konu ile ilgili tespiti gece aleminde
uyuşturucu ve fuhşun ayrılmaz bir ikili olduğu yönünde. Uzun
yıllardır İstanbul’da görev yapan bir Emniyet yetkilisi bu dumunu
şöyle anlatıyor: “Uyuşturucu ve fuhuş ortak işleyen çark. Bu çarkın
içerisindeki insanların bazıları yetenekli; bazısının sesi güzel,
bazısının fiziki özellikleri var. Çevrelerindeki insanlar
tarafından televizyona çıkmaya teşvik edilip ünlü oluyorlar. Fuhuş
piyasasında ne kadar ünlü olursanız fiyat o kadar artar. Fuhuştan
kazanılan para ise uyuşturucu için kullanılıyor.” Ünlülerin
uyuşturucuyu performansı artırıcı bir unsur olarak gördüğünü
belirten Emniyet yetkilisi, arkadaş çevresinin de önemli olduğunu
kaydederek “Çevrelerinde samimi oldukları kişiler zaten adı suça
karışan insanlar. İstedikleri zaman bu maddeleri kendilerine bu
arkadaşları sağlıyor.” dedi.
Sadece adı manken ajansı
İstanbul’da manken ajansı adı altında faaliyet gösteren birçok
fuhuş merkezi olduğunu belirten bir diğer Emniyet yetkilisi ise,
“Manken olmak için ajanslara gelen gençler ilk olarak fuhşa
itiliyor. Kızlar ve erkekler bilinçli olarak aynı odalarda,
birlikte yatırılıyor. Manken olacağım diye buralara başvuran
gençler fuhuş pazarına itilmiş oluyor.” diyor. Bir başka Emniyet
yetkilisi ise bir oyuna dikkat çekiyor:
“Birileri ünlü olmak isteyen genç kızları fuhşa sürüklemek için
öncelikle uyuşturucuya alıştırıyorlar. Bu sayede hem uyuşturucu
pazarı oluşturup hem de fuhuştan para kazanıyorlar. İçlerinden
yetenekli olanların televizyonlarda yarışmalarda görünmesini teşvik
ederek kamuoyunun gündemine girmesini sağlıyorlar. Bir insan ne
kadar ünlü olursa fuhuş yaparken fiyatı o kadar çok artar. Fuhuştan
kazanılan para da uyuşturucuya gidiyor. Polisin yakalaması bu
insanları çok rahatsız etmiyor. Kendilerini kötü yollara sürükleyen
insanların telkini ile reklamın iyisi kötüsü olmaz diye
düşünüyorlar.”
Sorguya yabancı değiller
İstanbul Asayiş polisinin gerçekleştirdiği fuhuş operasyonunda
magazin dünyasının gündeminde yer alan ünlü isimler gözaltına
alınmıştı. Şarkıcı Fulden Uras, manken şarkıcı Berna Arıcı ve
kardeşi Esra Arıcı, fotomodel Gülten Kosavalı, Aylin Poyraz, “Biz
Evleniyoruz” programı yarışmacısı Sinem Umaş, Biri Bizi Gözetliyor
(BBG) yarışmacısı Hülya Yamanoğlu, manken oyuncu Didem Aksu ve
müzik programı sunucusu Özlem Ertem’in aralarında bulunduğu 20
kadın para karşılığında erkeklerle birlikte oldukları gerekçesiyle
sorgulanmıştı. Narkotik polisinin geçtiğimiz hafta sokak
satıcılarına yönelik düzenlediği uyuşturucu operasyonunda ise
şarkıcı Fatih Ürek ve oryantal Leyla Adalı kokain kullandıkları
iddiasıyla Emniyet’te ifade vermişlerdi.
Polisin eğlence hayatına yönelik düzenlediği operasyonlar
geçtiğimiz hafta ile sınırlı değil. Polis daha önce de şarkıcılar
Yıldız Tilbe, Atilla Taş, mankenler Ebru Şallı, Gözde Tan, Sevda
Demirel, Sinem Üretmen, oryantaller Sibel Gökçe, Leyla Adalı’yı
uyuşturucu kullandıkları iddiasıyla birkaç kez gözaltına
almıştı.
Cerrah: Gözaltına alınanlar TV’ye çıkıp halkı kandırmaya
çalışıyor
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Ahlak Büro Amirliği’nin
yürüttüğü “Barbie Operasyonu” çerçevesinde gözaltına alınan
kadınların bazı televizyon programlarına çıkarak ağladıklarını,
vatandaşları kandırmaya çalıştıklarını söyledi. Cerrah, program
yapılması için biraz daha beklenmesi gerektiğini belirterek, “Adli
sonucun beklenmesinde yarar vardır.” dedi. İstanbul Emniyet Müdürü
Celalettin Cerrah, dünkü basın toplantısında gazetecilerin fuhuş
operasyonu ile ilgili sorularını cevapladı. Cerrah, bir soru
üzerine, “Bu konuya ismi karışan bayanlar çeşitli televizyon
programlarına çıkıyorlar. Ağlayarak vatandaşı kandırma yoluna
giriyorlar. Yapılan programlar biraz daha bekleseydi. Adli sonucun
beklenmesinde yarar vardır. Halkımız daha sonra karar verecek.
Polis yanlı mı hareket etti yoksa birtakım kişiler bazı şeylere
karıştı da onun için mi operasyon gerçekleşti?” dedi. Cerrah,
operasyon çerçevesinde bazı futbolcuların isimlerinin basına
yansıması yönündeki soruya da, “Futbolculardan karışan varsa
isimlerini şu aşamada söylemek istemiyorum. Onların hastaneye
götürülüp muayene olması söz konusu değildir.” dedi.
Haber: Ufuk Köroğlu
Kaynak: www.zaman.com.tr