Manisalı çiftçinin feryadını duyun!
Abone olTarımdaki krizin vurduğu Gediz Ovası'nda çiftçilerin feryadı yükseliyor. Kayıtlı çiftçi sayısı: 17 bin, icra dosyası sayısı ise…
Tarımdaki krizin sonucu çiftçinin borç batağına girmesi
oldu. İşte örnek. Manisa Saruhanlı'da kayıtlı 17 bin çiftçi var.
İcra Dosyası sayısı da 16 bin.
Manisa Saruhanlı’da toplam 460 bin dönüm arazi ekiliyor. Bu
arazinin yaklaşık 350 bin dönümü ipotek altında. 17 bin kayıtlı
çiftçi, 2009 yılı içinde ektikleri üründen toplam 221 milyon TL
gelir elde etti
Peki bu çiftçilerin borcu ne kadar? 17 bin çiftçinin neredeyse
tamamının icra dosyası bulunuyor. Saruhanlı’da 4 icra dairesinde
dosya sayısı 16 bin. Çiftçilerin toplam borcu ise 350 milyon TL’yi
buluyor
Sadece Saruhanlı’da yaklaşık 16 bin icra dosyası işlem
sırası beklerken, çiftçilerin borcu 350 milyon TL’yi geçti. Bir
başka ifadeyle her çiftçinin en az 20 bin TL borcu
bulunuyor.
KREDİ KREDİYLE ÖDENİYOR
Saruhanlı Ticaret Odası Başkanı Aydoğan Okur, yaşanan ekonomik
sıkıntılar yüzünden çiftçinin günlük yaşadığını söylüyor:
“Çiftçi bankaya kredisini ödeyecek durumda değil. Yetiştirdiği
ürünü pazarda satabilirse onu harcıyor. Eline 10 TL geçerse onu
harcıyor. Bir başka ifadeyle suyu pamukla içiyor. Bir banka
kredisini başka bir kredi çekerek ödemeye çalışıyor. Neredeyse
ipoteksiz tarla bulunmuyor. Ama insanlar gururları
yüzünden borçlarını da açıklamak istemiyor. Ancak ipotek işlemleri
sırasında bizden belge alınıyor. Şu anda ipotekli tarla 350 bin
dönümü geçmiş durumda. Neredeyse yüzde 75’i ipotekli.
HEPİMİZ ZÜĞÜRT AĞA OLDUK
65 yaşındaki Süleyman Kara: “Önceden bankalar bizimle çalışmak
isterdi. Pamuk, tütün zenginiydik ya. Şimdi bankadaki bilgisayara
adımızı yazdıklarında kırmızı alarm çalmaya başlıyor. Bankalar köye
geliyor ama ’kız’ arıyorlar. Onlara kredi vermek istiyorlar.”
“Kız mı?” diye şaşırıyoruz. Ama Sabri Tutan şaşkınlığımızı anlıyor
ve gülerek konuya giriyor: “Onlar kız arıyor ama bu köydekilerin
hepsi 7 kocalı Hürmüz’ü geçti. Eskinin ağaları şimdinin
züğürtleri oldu. Her yıl buraya 3 bin işçi gelirdi. Şimdi
kimse gelmiyor. Niye? Ekmek yok.”