Manisalıyım ben...
Manisa sokaklarında mehter marşıyla mehteran takımının
yürüyüşüne alışığım...
Sünnet düğünlerinin vazgeçilmezidir Manisa'da mehteran
takımı...
Mesir Festivali'inde sokaklar iki ileri bir geri adımlarla
inler...
Her an görebilirsiniz Manisa'nın Doğu Caddesi'nde Mehteran
Takımı'nı...
Herkes de sever ve durup izler ilk kez izliyormuş gibi...
Ama...
Manisa belki de ikinci Hatay'dır...
Hoşgörünün bu kadarını yurdun bir başka memleketinde
göremezsiniz...
Çarşaflısıyla mini eteklisi...
Oruçlusuyla oruçsuzu...
Alevisiyle sünnisi...
Kürdüyle Türkü kol kola gezer memleketimde...
Ve 10. yıl marşıyla da mehteran takımı kol koladır
aslında...
Bülent Arınç'ın içine sindiremediği bu...
Hangisinin önce çıktığı önemli değildir sahneye Manisa'lı
için...
Dikkat bile etmez...
Eğer içinde bir "art niyet" yoksa...
Ama Bülent Arınç dikkat etmiş...
Etmekle kalmamış itiraz da etmiş...
Diyor ki; "Bugünkü bazı böyle eksik, hata
sayabileceğimiz kusurları şimdilik görmezden gelelim."
Demek istiyor ki; "Sonra icabına
bakarız..."
Sayın Arınç!
Ben 37 yıl o şehirde yaşadım...
O şehrin toprağının insanını çok iyi tanırım!
Değil böyle "ayak oyunlarına gelmek", üzerinde bile durmaz bu
meselenin...
Mehteran takımıyla iki ileri bir geri de yürür...
10.yıl marşıyla bayrağını da sallar...
Rakısının yanına hoşgörüsünü meze yapar!
Karşısında ayran içen kardeşiyle tokuşturur kadehini!
Ama asla vazgeçmez hoşgörüsünden...
Asla çekmez ellerini yanındaki kendi gibi düşünmeyen kardeşinin
ellerinden!
Günün
sözü: Hoşgörü, en iyi dindir. (Victor
Hugo)